Diyarbakır’daki tarihi eser yok ediliyor: Vakıftan ses yok

AMİDA HABER - Diyarbakır’ın Sur ilçesinde bulunan Ulu Cami, kentin tarihi simgelerinden biri. Caminin avlusunda yer alan ve sibernetiğin öncüsü kabul edilen El Cezeri tarafından yapılan 900 yıllık güneş saati, hem bilimsel hem de kültürel değeriyle ziyaretçilerin ilgi odağında. Ziyaretçiler hem El Cezeri’yi temsil eden bu eserin hikayesini birbirlerine anlatıyor hem de yanında hatıra fotoğrafı çektiriyor.
İnsanlığa rehberlik etti
Bazalt taşından silindir biçiminde yapılan eserin üst kısmında bir mermer blok bulunuyor. Bu bloğa yerleştirilen metal çubuk, güneşin hareketine göre gölge oluşturarak zamanı gösteriyor. Bu Güneş saati, yüzyıllar boyunca insanlara zamanı ölçmede rehberlik etmiştir.
Tarihi eser zamanla zarar görüyor
1920’li yıllara kadar Ulu Cami’nin dışında bulunan güneş saati, korunma amacıyla avluya taşınarak etrafı demir korkuluklarla çevrildi. Ancak zaman içinde hem yağmur suları hem de ziyaretçilerin teması nedeniyle tahrip olmaya başladı. Bazı parçalarının kırıldığı gözlemlenen eser, dış müdahalelere açık durumda cami avlusunda bulunuyor. Kuzey Yıldızı Vakfı, yapının korunması için harekete geçti. Vakıf, eserin imitasyonunun yapılmasını, orijinalinin ise müzeye taşınmasını önererek Diyarbakır İl Vakıflar Müdürlüğüne başvurdu.
‘Fakat iki aydır bir resmi yanıt alamadık’
Kuzey Yıldızı Vakfı üyesi Prof. Dr. Aziz Yağan, Amida Haber’e yaptığı açıklamada, başvurularına iki aydır yanıt alamadıklarını belirtti. Yağan, “Güneş Saati, El Cezeri’nin eseridir ve yaklaşık 900 yıllık bir geçmişi vardır. Ancak şu an tamamen ziyaretçilerin müdahalesine açık bir durumda. Biz vakıf olarak saatin imitasyonunun yapılmasını, orijinalinin ise müzeye taşınmasını önerdik. Ayrıca bu sürecin tüm giderlerini karşılamaya hazır olduğumuzu da ilettik. Fakat iki aydır Vakıflar Müdürlüğü’nden herhangi bir resmi yanıt alamadık” diye konuştu.
‘Ziyaretçiler için tehlike oluşturuyor’
Yağan, mevcut demir korkulukların da hem koruma açısından yetersiz hem de güvenlik açısından tehlikeli olduğunu vurguladı ve şunları dedi. “Demir korkuluklar tarihi eseri koruyamadığı gibi, sivri uçları nedeniyle ziyaretçiler için tehlike oluşturuyor. Ayrıca aralıkların genişliği, çocuklar için de risk teşkil ediyor.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.