Diyarbakır’ın binlerce yıllık izlerini taşıyan dini mirasları!
Osman Ergün
Türkiye'nin en eski şehirlerinden biri olan Diyarbakır, birçok tarihi yapıya ev sahipliği yapıyor. Tarihi yapıları, hanları ve hamamlarıyla dikkat çeken şehir, bir biriden ihtişamları camileriyle de biliniyor. Bizde sizler için bu camilerin kısa bir tarihini derledik. İşte Diyarbakır’ın değerine değer katan bazı camileri;
Diyarbakır'ın simgesi: Ulu Cami
[caption id="attachment_27600" align="alignleft" width="1080"] Foto: Şehmus Kızılaslan[/caption]
Diyarbakır'ın tarihi camileri arasında belki de en bilineni ve simgesi, Ulu Cami'dir. Şehrin merkezinde yer alan bu büyüleyici cami, İslam aleminin 5. Harem-i Şerif'i olarak kabul edilir. İslam döneminin ünlü Şam Emeviye Cami'nin Anadolu'ya yansıması olarak yorumlanan Ulu Cami, 1179 yılında Artukoğulları döneminde inşa edilmiştir. Selçuklu ve Artukoğulları döneminin mimari özelliklerini yansıtan Ulu Cami, taş işçiliği ve zarif detaylarıyla göz kamaştırır. Caminin içi de aynı derecede etkileyicidir; tarihi ahşap işçiliği ve cam işçiliği ile süslenmiş olan iç mekan, ziyaretçilere büyüleyici bir deneyim sunar.
Fethe giden yol: Hazreti Süleyman Cami
[caption id="attachment_27601" align="alignnone" width="1591"] Foto: Şehmus Kızılaslan[/caption]
Hazreti Süleyman Camii şehir için çok önemli bir konumda olan bir ibadethane. Cami, Nasiriyye Camii Meşhed Camii, Murtaza Paşa Camii ve Kale Camii olmak üzere birçok isimle anılmaktadır. Minaresindeki kitabelerden anlaşıldığı üzere Nisanoğlu Ebul Kasım tarafından 1155-1160 yılları arasında yaptırılmıştır. İç Kalede, Oğrun Kapı'nın güneyindeki burcun kenarında yer alan caminin en önemli özelliği Hz. Ömer döneminde Diyarbakır’ın fethinin buradan başlamasıdır. Caminin bitişiğinde Osmanlılar Dönemi'nde yapılan Halid Bin Velid’in oğlu Süleyman ile Diyarbakır’ın İslam orduları tarafından alınışı sırasında şehit düşen diğer sahabelerin burada yattığı Meşhed bulunmaktadır. Sahabelerin burada olması burayı bir ziyaretgâh haline getirmiştir. Yapı günümüzde de geçmişten gelen önemini korumakta ve hala ziyaret yeri olma özelliğini devam ettirmektedir.
Tarihi bir hazine: İskender Paşa Camii
[caption id="attachment_27602" align="alignnone" width="1600"] Foto: Şehmus Kızılaslan[/caption]
Diyarbakır'ın tarihi camilerinden bir diğeri İskender Paşa Camii'dir. Bu camii, 1551 yılında Memlük valisi İskender Paşa tarafından yaptırılmıştır. Cami, Osmanlı dönemi mimarisinin zarif bir örneği olarak öne çıkar. İç mekanında yer alan güzel süslemeler ve nadide çini işçiliği, camiyi ziyaret edenleri büyüler.
Sanat ve tarih buluştuğu yer: Behram Paşa Camii
[caption id="attachment_27603" align="alignnone" width="1599"] Foto: Şehmus Kızılaslan[/caption]
Behram Paşa Camii, Diyarbakır'ın tarihi camileri arasında önemli bir yer tutar. 1572 yılında inşa edilen bu cami, döneminin sanatsal ve mimari inceliklerini yansıtan zarif bir yapıdır. Caminin avlusunda bulunan tarihi mezar taşları ve çeşmeler, ziyaretçilere tarihi bir atmosfer sunar.
Eşsiz mimari bir yapı: Dört Ayaklı Minare Camii
[caption id="attachment_27605" align="alignnone" width="1080"] Foto: Şehmus Kızılaslan[/caption]
Dört Ayaklı Minare Camii, adını dört ayrı minaresinden alır ve Diyarbakır'ın tarihi camileri arasında benzersiz bir yerde bulunur. Bu cami, Artukoğulları döneminde inşa edilmiş olup, minareleri ile tanınır. Bu minareler, döneminin mimari özelliklerini yansıtır ve caminin çevresine ayrıcalıklı bir hava katar.
Şehrin ilk Osmanlı eseri: Kurşunlu Cami
[caption id="attachment_27608" align="alignnone" width="815"] Foto: Şehmus Kızılaslan[/caption]
Fatih Paşa Camii (ayrıca Kurşunlu Cami ve Bıyıklı Mehmet Paşa Camii olarak da bilinir), Türkiye'nin Diyarbakır şehrinde yer alan bir camidir. Şehrin ilk Osmanlı Valisi Bıyıklı Mehmed Paşa tarafından 1516-1520 tarihleri arasında inşa ettirilmiştir. Şehrin kuzeydoğusunda, Fatih Paşa Mahallesi, İç Sokak’ta bulunmaktadır. Şehrin ilk Osmanlı Camisi’dir ve Diyarbakır’daki yapıların en boyutlu ve özenlisi olduğu kabul edilmektedir. Diyarbakır’ı Osmanlılar adına zapt etmiş olan Bıyıklı Mehmet Paşa’ya Diyarbakır halkının “Fatih Paşa” sanını vermesinden ötürü Fatih Paşa Camii; kubbe ve çatısının tamamen kurşun tabakasıyla kaplanmış olmasından dolayı “Kurşunlu Cami” olarak da anılır. Mehmet Paşa caminin doğusundaki hazirede gömülüdür. Çevresinde yer alan, medrese ve hamam olmaları muhtemel harap yapılarla ve önündeki baniye ait türbe ile birlikte bir külliye meydana getirir. Kuzeydoğusunda da bir başka 16. yüzyıl Osmanlı valisi Özdemiroğlu Osman Paşa'nın türbesine yer verilmiştir. Kuzeydoğudaki Şafiîler bölümü, camiyi çevreleyen bugünkü avlu duvarının dışında kalmıştır.
Kültürel mirası koruma çabaları
Diyarbakır'ın tarihi camileri, Türkiye'nin önemli kültürel mirasları arasında yer alır. Bu önemli yapıların korunması ve restorasyonu için önemli çabalar sarf edilmektedir. Bu çalışmalar, bu dini ve tarihi mirası gelecek nesillere aktarmak ve ziyaretçilere sunmak amacıyla yapılmaktadır. Diyarbakır'ın tarihi camileri, binlerce yılın izlerini taşıyan ve ziyaretçilere hem tarihi hem de dini bir deneyim sunan özel yapılar olarak şehrin kültürel zenginliğini ve tarihini yansıtmaya devam ediyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.