Diyarbakır'ın buz gibi havuzu: Eklem ağrılarına doğal şifa

AMİDA HABER - Diyarbakır’ın Hani ilçesine bağlı Seren Köyü sınırlarında yer alan Aynekebir Doğal Havuzu, kent merkezine yaklaşık bir saatlik mesafede bulunuyor. Yüzeyden değil, yer altı kaynaklarından beslenen bu doğal havuzun suyu, yılın en sıcak günlerinde bile buz gibi soğukluğunu koruyor. Tamamen doğal, herhangi bir yapay müdahale olmadan oluşmuş bu su kaynağı, sadece serinlemek isteyenlerin değil, aynı zamanda sağlığına kavuşmak isteyenlerin de ilgisini çekiyor.
Eklem ağrılarından cilt rahatsızlıklarına kadar umut oluyor
Bölge halkı ve ziyaretçiler, Aynekebir’in suyunun çeşitli rahatsızlıklara iyi geldiğine inanıyor. Özellikle romatizma ve eklem ağrıları, egzama ve sedef gibi cilt hastalıkları ile stres kaynaklı kas gerginlikleri üzerinde olumlu etkileri olduğu yönündeki gözlemler, kulaktan kulağa yayılıyor. Havuz suyunun içeriğinde bulunan minerallerin, deri üzerindeki rahatlatıcı etkisinin bilimsel araştırmalarla da desteklenmesi halinde, Aynekebir’in termal turizm açısından da değerlendirilmesi mümkün hale gelebilir.
Turizm potansiyeli her geçen gün artıyor
Aynekebir sadece şifalı suyuyla değil, doğayla iç içe yapısıyla da dikkat çekiyor. Ziyaretçiler, havuza ulaşmadan önce yemyeşil doğanın ve kıvrılarak ilerleyen dar asfalt yolların sunduğu manzarayla baş başa kalıyor. Sessizlik, doğallık ve suyun huzur verici sesi, bölgeyi kent yaşamından uzaklaşmak isteyenler için bir cazibe merkezi haline getiriyor. Son yıllarda özellikle Diyarbakır dışından gelen ziyaretçilerin sayısındaki artış, Aynekebir’i bölge turizmi için değerli bir durak haline getirdi.
Ayn-ı Kebir’e nasıl gidilir?
Aynekebir Doğal Havuzu’na ulaşmak isteyenler için güzergâh oldukça sade: Diyarbakır’dan Hani ilçesine ulaştıktan sonra Seren Köyü yönüne devam ediliyor. Köyü geçmeden yaklaşık 500 metre sonra karşınıza çıkan “Şelale” tabelasından sağa dönülüp, yaklaşık 4 kilometrelik asfalt yolu takip ettiğinizde, saklı cennete ulaşmak mümkün oluyor.
Binlerce yıllık tarihin gölgesinde şifa arayışı
Hani ilçesi, yalnızca doğal güzellikleriyle değil, aynı zamanda tarihi dokusuyla da dikkat çekiyor. Milattan Önce 8. yüzyıla kadar uzanan geçmişiyle Urartular ve Asurlular dönemine tanıklık eden bu topraklar, binlerce yıllık geçmişiyle Diyarbakır’ın en eski yerleşim yerlerinden biri. Nirbiler, Palu ve Lice yönetimleri derken, 1878’de belediyeleşen Hani, tarih ile doğanın iç içe geçtiği ender bölgelerden biri olarak önemini koruyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.