Diyarbakırlı muhtar duyurdu: İsrail’e satacağız

AMİDA HABER - Diyarbakır’ın Çınar İlçesi’ne bağlı Yaprakbaşı Mahallesi’nde kaçak elektrik krizi büyüyor. Yaklaşık 42 gündür sadece iki faz elektrik verilen mahallede, sulama sondajları çalışamıyor. En büyük geçim kaynağı tarım olan Yaprakbaşı’nda çiftçiler mahsullerini kaybetme noktasına geldi.

‘Mısırlar kurudu’

Muhtar Ali Kanevi, mahalledeki elektrik kesintisinin ‘toplu cezalandırma’ olduğunu savundu ve şunları dedi: “Yaprakbaşı’na sadece 3 km uzaklıktaki köylerde sondajlar çalışıyor, fiskiyeler dönüyor. Ama bizim köyde pamuklar, mısırlar kurudu. Bu bir adaletsizliktir, bu bir zulümdür.”

‘Düzenli olarak faturalarını ödüyor’

DEDAŞ tarafından köydeki bazı sondajlarda kaçak elektrik kullanıldığı iddia edilse de, Kanevi bu iddialara karşı çıkarak şunları söyledi: “Genel müdürümüz çıkıp ‘Yaprakbaşı’nda 90 sondaj var, 30’u kaçak’ diyor. Ben diyorum ki; Yaprakbaşı’nda 90 sondaj yok, sadece 53 sondaj var. Bu 53’ten sadece 3’ü hariç hepsi düzenli olarak faturalarını ödüyor. Ben kefilim elimde bütün belgeler var.”

‘Çifte standart’

Kanevi ayrıca çevre köylerde kaçak kullanımın daha yaygın olduğunu, ancak sadece Yaprakbaşı’nın hedef alındığını belirterek şunları aktardı: “Çevre köylerinde eğer 50 tane sondaj varsa bunların 25-30’u kaçaktır. Ama maalesef çevre köylerinde ne fatura ödüyorlar ne para veriyorlar. Fiskiyeler fırır fırır çalışıyor. Mısırlar ikinci ürüne yetişmiş maşallah.”

Jeneratör çözüm olmuyor

Kanevi, elektrik kesintisi nedeniyle sulama yapılamadığını, köyde ürünler kuruduğunu, hayvanlar susuz kaldığını söyledi. Kanevi, DEDAŞ’ın gönderdiği jeneratörlerin de yetersiz olduğunu şu sözlerle ifade etti: “Yaprakbaşı susuz, hayvanlar susuz. DEDAŞ jeneratör gönderiyor. Saat 12'de geliyor. 2 saatte Çınar'da ekip gelecek bağlayacak. Saat 1- 2'den bağlıyorlar. Saat 6'ya kadar ya çalış ya çalışmaz. Tekrar gidip geliyor. Günde 50 tane tanker sıraya geçiyor. Tankeri olanlar suyu götürüyorlar ama olmayanlar perişanlık çekiyor.”

‘İsrail’e, Katar'a satacağız’

Elektrik kesintileri nedeniyle borçlarını ödememeleri durumunda köylerini satacak duruma geleceklerini söyleyen Kanevi, “Bütün pamuklarımız, milli servetimiz gitti. Şimdi bu parayı nereden getireceğiz? Yazılan cezaları nerede ödeyeceğiz diye kara kara düşünüyoruz. Ya köyden göç edeceğiz ya da İsrail’e, Katar'a satacağız. Başka çaremiz yok. Eğer tarlalarımızı almak isteyen arkadaşlar varsa gelsin. Bu milli servetin göz göre göre kuruyor. Pamuğumuz, mısırımız yok oldu. Şimdi biz bu zararı nasıl telafi edeceğiz?” diyerek isyan etti.

‘Zulüm ediyorsunuz’

Kanevi, adil bir sistem talep ederek yetkililere çağrıda bulundu: “Büyüklerimize sesleniyorum. Bu adalet değil. Bu hak değil. Bu hukuk değil. Siz Yaprakbaşı'na yaklaşık 50 günden beri iki faz elektrik veriyorsun bir faz vermiyorsunuz. O güzel pamuklarımız güzel mısırlarımız kurulmaya terk edildi ve gençlikte ihtiyarlığa geçti. Eğer gerçekten kaçak kullanım varsa dekar başına tüketim hesabı yapın diyoruz her seferinde. Ne kadar ekilmişse, o kadar su harcandığı belli olur. Ama kabul etmiyorlar, tüm köyü cezalandırıyorlar. Bu köy sahipsiz diye zulüm ediyorsunuz. Hesap soracağız. Biz değil Allah hesap soracak” ifadelerini kullandı.