Salim Güran cezaevinden konuştu: Kanımız yerde kalmasın

Salim Güran cezaevinden konuştu: Kanımız yerde kalmasın
8 yaşındaki Narin’in cinayetiyle ilgili mahkum edilen amca Salim Güran, “Ben sadece beraat etmek istemiyorum, gerçek katilin cezasını da istiyorum” dedi.

AMİDA HABER - Diyarbakır’ın Bağlar ilçesi Tavşantepe Mahallesi’nde 8 yaşındaki Narin Güran’ın hayatını kaybettiği cinayet davasında ceza alan amca Salim Güran, mahkeme kararının ardından ilk kez konuştu. Erzurum Cezaevi’nde tutuklu bulunan Güran, avukatı aracılığıyla yaptığı açıklamada, “Yeğenimin gerçek faili ortadadır. Ben yalnızca beraat etmek istemiyorum, aynı zamanda kanımızın da yerde kalmamasını istiyorum” ifadelerini kullandı.

yilmaz-35.jpg

“Kara lekeyi alnımıza sürdüler”

Salim Güran’ın mesajını avukatı Onur Akdağ sosyal medya hesabından paylaştı. Açıklamada Güran, olay günü evinde ailesiyle birlikte olduğunu belirtti. Haksız yere suçlandığını söyleyen Güran, “Narin’in katili belli olmasına rağmen bana bu kara lekeyi sürdüler. Beni hem haksızca mahkum ettiler hem de ailemizin acısını büyüttüler” dedi.

Salim Güran’ın açıklaması şöyle: “Evimde ailemle oturuyordum. Narin yeğenimin katilinden sorumlu tutuldum. Bu kara lekeyi alnımıza sürdüler. Ben Salim GÜRAN...

Avukatım evimde olduğumu her türlü veriyle ispatladı. Cinayet saatinde hangi dakikada ne kadar yoğun internet kullandığımı duruşmada aktardı. Aynı saatte yeğenimin tek faili olan ve 3 aydır konuşmadığımızı hts kayıtlarıyle avukatımın gözler önüne serdiği Nevzat'ın hemen hemen hiç internete girmediğini duruşmada ayrıntılı olarak izah etti. Cinayet saatinde fatura ödediğimi kanıtlarıyla sundu. Yetmedi konum bilgilerimden haritalandırmanın olduğunu ve bunun ortaya çıkarılmasını istedi.

Ailemizi toptan mahkum etmek için dar baz raporu diye bir ucubeyi bize dayattılar. Baz raporu neresinden tutsak elimizde kaldı. Dereye gittiğimi söyleyenler, bazımı oraya atanlar bilmediler ki telefonumda ses kaydı ile köyde olduğumu kanıtlayacağız. Nevzat'ın evinin Arif’e daha yakın olduğunu, bu nedenle kendi dayattıkları bazın Nevzat'ın aleyhine yorumlanamayacağını iddia eden ve 15.10'da patikayı çıkmadığını söyleyen Mahkeme benim evimin kardeşim Arif'e çok daha yakın olduğunu bilmiyor muydu? Aynı baz raporunda Nevzat'ın Arif'in evinden 15.35'te çıktığını iddia etmişti değil mi? Peki iyileştirdiğimiz görüntülerle Nevzat'ın aracının 15.34'te 2 kilometre ötedeki yolda olmasını kim bana ne ile izah edecek?

Baz raporu ile, yok ahıra gitmiş yok müştemilata gitmiş yok eve gelmiş tekrar gitmiş diye attıkları iftirayı telefonumdaki adımsayar ile çürüttük.

Tutuklanmama sebep olan, kan bulunmuş kusmuk bulunmuş diye çığırtkanlığını yaptıkları DNA meselesini mahkeme huzurunda avukatımla çürüterek Narin'in canlıyken aracıma bildiğini kanıtladık. Zira benim aracım Nevzat'ın iddia ettiği gibi alt yola da gitmemişti.

Sahi mahkemede Narin'in hakkı Narin'in hakkı diye şov yapanlar neden PSA meselesi üzerinde hiç durmadılar? Neden bu konudaki taleplerimizi reddettiler?

Gözaltındayken köydeki o günkü birçok şüpheli araç ve benim aracımın o günkü farklı saatlerdeki hareketliliği bana askeri üs kamerasından çok net bir şekilde gösterilmişken kameraların silindiğini iddia etmek apaçık bir kasıt değil midir? Örneğin öğleden önce mısır tarlası civarında alt yolda benim aracımı bana dara 2 kamerasından gösterdiler... Ben şimdi Nevzat'ın aracının 19 gün sonra hem de başka kameradan tespit edildiğine nasıl inanayım? Nevzat benden önce tespit edilseydi benimle ilgili herhangi bir kurgusu olacak mıydı?

Evde olduğum yönünde daha önce mahkemeye sunduğumuz bütün veriler yakında yeni bir rapor ile de tescillenmiş olacak... Yine de bizi mahkum etmeye ısrar edecekler mi?

Tüm bunların yanında kameraların iyileştirilmesine yönelik çabalar beni çok mutlu ediyor. Bu çaba ve çalışmaların itibarsızlaştırılmaya çalışılması bir yana dursun masumiyetimize yönelik iyi bir netice elde edileceğine olan inancım tamdır. Başta avukatım olmak üzere bu konuda emeği bulunan ve herhangi bir beklentisi olmadan gayret gösterenlere minnettarım.

Ben Salim GÜRAN... Yeğenimin gerçek faili ortadadır. Ben sadece beraat etmek istemiyorum, aynı zamanda kanımızın yerde kalmamasını istiyorum. Yeğenim bir vahşet sonucu öldürülmüştür. Adalet istiyoruz. Dosyanızdaki hukuksuzluklara aldırış etmeyenler, sesini çıkarmayanlar gün gelir aynı akibete uğrarlar."

Benzer Haberler
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.