10 yılda 189 Kürtçe öğretmeni atandı: Kaç öğretmene ihtiyaç var?

AMİDA HABER - Milli Eğitim Bakanlığı, 20 bin öğretmen ataması müjdesini verdi, ancak Kürtçe için ayrılan kontenjan tepkiye neden oldu. Milli Eğitim Bakanlığı, Türkiye’de 2012 yılından beri seçmeli ders olarak okutulan Kürtçe için bu yıl sadece 10 kontenjan belirledi. Bakanlık, Arapça için 262, din kültürü için 1594 kontenjan ayırdı.

‘80 bin açık var’

Amida Haber’e konuşan Eğitim Sen Diyarbakır 1 Nolu Eş Başkanı Faruk Ercan, Türkiye’de 100 bin öğretmen açığı olduğunu belirterek, “20 bin atama yapılacak ve 80 bin açık kalıyor” dedi. Atamalarda din derslerine ayrılan kontenjanın fazlalığına işaret eden Ercan, şunları “Din kültürü öğretmenliği, Arapça öğretmenliği, Farsça öğretmenliği ve İmam Hatip Meslek dersleri öğretmenliğine yaklaşık 3 bine yakın öğretmen alımı yapılıyor. En büyük pay yine din derslerine ayrılmış durumda. Bu da bize gösteriyor ki eğitimde dinselleştirme politikaların artarak devam edeceğini, bilimden gittikçe uzaklaşacağımızı, öğretmen açığını da bu politikalarla, bu hükümet tarafından kapatılamayacağının göstergesidir” dedi.

Her öğretmene 190 öğrenci

Kürtçeye 10 kontenjan ayrılmasını eleştiren Ercan, son 10 yılda 189 Kürtçe öğretmeni atandığını belirterek, şunları dile getirdi: “Seçmeli derse mantıken karşıyız. Anadilde eğitimi savunduğumuz için insanların anadillerimi seçmeli olarak seçmelerini doğru bulmuyoruz. 2023 yılında Milli Eğitimde çalışan 132 tane Kürtçe öğretmen ataması olmuş. Geçen senenin verilerine göre Kürtçe seçmeli ders seçen öğrenci sayısı 25 bin. Her öğretmene yaklaşık 190 öğrenci düşüyor. Devlet bunu sadece göstermelik olarak yapıyor. 6 Kurmanci, 4 Zazaki lehçesinde olmak üzere 10 öğretmen alıyor. Çok yetersiz. Sadece Kürtçe üzerinde baskı ve asimilasyon yok, bütün dillerde var. Bu son atamalarda Kürtçe dışında diğer yerel diller için hiçbir atama yok. Tamamen dış politikaya yönelik veya insanları kandırmaya yönelik bir durum. Özellikle seçmeli derslerin seçildiği dönemlerde ‘Kürtçeyi seçelim’ kampanyası yürütelim diyen bütün kurumlara çağrımızdır hükümetin bu kandırmaca politikalarına gerçekten net bir duruş sergileyip hep birlikte seçmeli ders değil anadilde eğitimi savunup, onun yönünde bir anayasal düzenlemelerin yapılması için mücadele vermemiz gerekiyor.” (Zelal Sinayiç)