Noterlerdeki dolandırıcılık olaylarının başında otomobil satışları geliyor

Yeni dolandırıcılık yöntemlerinin başında otomobil satışlarının geldiğini ifade eden Siirt 1'inci noteri Mehmet Ali Özer, "Dolandırıcılar bu kez bir aracı alacakmış gibi rol yapıyor, bir başka müşteri bulup aracı pazarlıyor. Noterde satış için iki tarafa birden randevu veren dolandırıcı, parayı kendi alıyor." dedi.

"Önce satılık ilan sitelerinden araç bulunup pazarlık yapılıyor"

İlk adım tespit edilen aracın sahibiyle iletişime geçmek olduğunu ve dolandırıcının, 'Aracı alacağım' diyerek ön ödemeyi yaptığını ifade eden Özer, "Henüz almadığı aracı başkasına satmak için harekete geçiyor. Aracı ederinden düşük fiyata satışa çıkarıyor. Böylelikle, hemen müşteri buluyor." şeklinde dolandırıcılığın ilk adımına dikkat çekti.

"Ben gelemiyorum tanıdık gelip alacak"

Dolandırıcılık olayının nasıl sahnelendiğini anlatan ve kurulan tuzağa dikkat çeken Özer, "Sizin bir arabanız var. Arabanızı sitede ilana veriyorsunuz ve birileri buna talip oluyor. Talip olan kişi hiç pazarlık yapmaksızın sizin ilana koyduğunuz rakam üzerinden teklif yapıyor. Sizin de hedeflediğiniz rakam bu olduğu içi hemen onaylıyorsunuz ve iletişim tamamen telefon üzerinden kuruluyor. Alıcı olan şahıs 'ben başkasını göndereceğim o alacak. Arabayı onun adına yapın' diyor." şeklinde konuştu.

"Sakın fiyatını söyleme fiyat senin ile benim aramda"

Göndereceği şahısla hiçbir şekilde fiyat konuşmaması uyarısında bulunan dolandırıcının aynı ilanı bir başka internet sitesine daha düşük fiyata koyduğuna söyleyen Özer, "Onu gören bir başka alıcı ile de iletişim kuruyor. Dolandırıcı da bu ikisini telefonda yönlendirmek suretiyle noterde buluşturuyor. Alıcı ve satıcı noterdeler ama hiçbir şekilde fiyat konuşmuyorlar. İki taraf ta kar ettiğini düşünüyor. Biri alırken ucuza aldığını diğeri de satarken pahalıya sattığını düşünüyor." dedi.

"Alıcının kendisiyle notere gelen kişiden başkasına havale yapmaması gerekir"

Asıl kritik olan noktanın dolandırıcının kendi veya bir tanıdığının İBAN numarasını verdiğine dikkat çeken Özer, "Alıcının havaleyi oraya göndermesini talep ediyor. Alıcı ve satıcı noterde sözleşmeyi yaptırmak için işlemleri yapılıyor. Noter görevlileri 'parasal sorunu çözdünüz mü' şeklinde soru sorar ondan sonra imza alılar. 'Aranızda para alışverişi bitti mi?' dendiğinde alıcı olan 3'üncü şahsa havale yapar, satıcı da bakar mobil  bankacılıktan herhangi bir havale yok, imzalamaz ve kıyamet orada kopar. Burada dikkat edilmesi gereken, alıcının kendisiyle notere gelen kişiden başkasına havale yapmaması, amcası, oğlu, kardeşidir şekkindeki aldatmalara girmeden doğrudan ticareti kiminle yapıyorsa onun hesabına havale yapası gerekiyor." uyarısında bulundu.

"Ülkemizde yargının böyle bir davayı 3 yıldan önce kesinleştirme ihtimali yok"

Birileri sizden yüksek fiyata aracı alıyorsa orada bir sıkıntının olduğunu ifade eden Özer, "Bu çok önemlidir. İnsanlar eğer elde etmeleri gerekenden fazla fayda sağlıyorlarsa orada bir sıkıtı var demektir. Buraya bakmak gerekiyor. Aracı sattınız, alıcıya havale yapıldı. O havale de eğer devrini verdiğiniz kişiden farklıysa bu kez havaleyi yapan adam 'ben borç olarak verdim bana karşılığında araba vermedi' diyebilir. Bundan dolayı olayı yargıya yansıtırsa sizin hakkınızda takipçi de olabilir, böyle riskleri taşımamak lazım. Yani işlem yaptığınız kişi ile para alışverişini yapmak en doğru yöntemdir. Para havale ettiğinizde şu plakalı aracın satış bedelidir diye yazdınız. İyi de karşınızdaki adam dolandırıcı, para hesabına girdiği anda parayı buharlaştırma şansı var. Maalesef ülkemizde yargı böyle bir davayı 3 yıldan önce kesinleştirme ihtimali yok. Enflasyon ortamında 3 yıl sonra alacağınız para buharlaşmış olur. Dolayısıyla mağduriyet kaçılmaz." ifadelerin kullandı.