Sahte belge ve e-imza çetesine 22 ilde operasyon: 92 gözaltı

AMİDA HABER- Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturma kapsamında, kamu görevlilerinin kimlik bilgileri kullanılarak sahte elektronik imzalar üretildiği ve bu imzalarla usulsüz belge düzenlendiği iddia ediliyor. İddialara göre, şebeke üzerinden usulsüz ehliyet ve mesleki sertifikalar hazırlandı; operasyon kapsamında 125 şüpheli hakkında (bunlardan bazıları “örgüt yöneticisi” ve “örgüt üyesi” olarak nitelendiriliyor) gözaltı kararı verildi.

33 kişiye ehliyet, 72 kişiye sertifika

Ankara Emniyeti Siber Suçlarla Mücadele biriminin teknik incelemeleri sonucunda sahte e-imzalarla 33 kişiye sürücü belgesi, 72 kişiye de mesleki eğitim sertifikası düzenlendiği tespit edildiği öne sürüldü. Soruşturmanın önceki aşamalarında da yüzlerce kişiyle ilgili işlemler yapıldığı ve çok sayıda şüpheli hakkında kamu davası açıldığı iddia edilmişti.

Eş zamanlı operasyon ve gözaltılar

NTV’nin haberine göre, sabah saatlerinde Ankara merkezli 22 ilde eş zamanlı operasyon başlatıldı; operasyonlarda 92 şüpheli gözaltına alındığı, diğer şüphelilerin yakalanması için çalışmaların sürdüğü bildirildi. Başsavcılığın bazı şüpheliler hakkında ağırlaştırılmış hapis cezaları istemiyle hazırlanan iddianameler sunduğu, iki ayrı iddianamede 134 ve 65 sanık hakkında farklı oranlarda hapis cezaları talep edildiği iddiaları arasında yer alıyor.

Diyarbakır’da torbacıya meydan dayağı

Hangi kurumlar hedef alındı?

Hazırlanan iddianamelerde, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) ile yükseköğretim kurumlarının bazı yetkililerinin elektronik imzalarının kopyalandığı, 14 üniversitenin öğrenci işleri personeline ait e-imzaların kullanıldığı iddiaları yer aldığı öne sürüldü. İddianamelerde, hukukçudan eczacıya kadar çeşitli meslek gruplarında usulsüz unvan ve mezuniyet kayıtları düzenlendiği, bazı elektronik sınav sonuçlarının değiştirildiği iddia ediliyor.

Dikkat çekici iddialar ve yöntemler

Soruşturma iddialarına göre sanıkların, bazı elektronik sertifika hizmet sağlayıcı ofisleri aracılığıyla sahte kimlikler ve T.C. kartları kullanıp elektronik imza başvuruları yaptığı, bu e-imzalarla kamu sistemlerine yetkisiz erişimler sağladığı ileri sürülüyor. İddianamelerde ayrıca Osmanoğlu soyadını taşıyan bazı kişilerin de sahte kayıtlarla ilişkilendirildiği iddia edildi; bu kişilerin isimleriyle ilgili sosyal medyadan yapılan itirazlar ve suç duyurusu talepleri de dosyada yer aldığı bildirildi.