Diyarbakır Milletvekili PYD ile görüşme şartını açıkladı!

AMİDA HABER - DEM Parti heyetinin İmralı ziyaretinin ardından başlattığı ziyaretler devam ediyor. Sırrı Süreyya Önder, Ahmet Türk ve Pervin Buldan’dan oluşan heyet, AK Parti’yi de ziyaret etti. DEM heyetini, 2013 yılında başlatılan çözüm sürecinin aktörlerinden dönemin İçişleri Bakanı Efkan Ala’nın da aralarında bulunduğu AK Parti heyeti karşıladı. Görüşmeye ilişkin iki parti de, daha sonra açıklama yapılacağını duyurdu.

Ahmet Türk anlattı: Bahçeli’nin tutumunu görünce insan şok oluyor

AK Parti Diyarbakır Milletvekili Galip Ensarioğlu, süreçle ilgili Amida Haber’in sorularını şu şekilde yanıtladı:

DEM’in İmralı heyetinin görüşmeleri devam ediyor. Daha önce bir yol kazası olmuştu, siz yürütülen süreçten umutlu musunuz?

2009 ve 2013-2015 yılları arasında devam eden bir süreç işledi. O sürecin bitme sebeplerine değinmek istemiyorum, değindiğim zaman herkes kendince birilerini suçlayacak. Türkiye’de örgütü, örgütün liderini muhatap alan, şiddetin son bulmasıyla ilgili veya çatışmasızlık sürecini barışçıl bir temelde çözümüyle ilgili bir süreç başladı. Bu olmalıydı ve oldu. Özellikle Öcalan’ın silah bırakma çağrısı, daha önce Türkiye’deki silahlı varlığın sonlanması veya silahları gömme şeklinde konuşuluyordu ama bu öyle bir çağrı değil. Bu tamamen silah bırakma çağrısıdır. Neticede örgüt iradesi öyle düşünüyor diyelim. Türkiye’de silahlı şiddet başlarken bunun bir hak arama yöntemi olarak kullanıldığı söyleniyor. Gelinen noktada Türkiye’de örgüt açısından silahın ve şiddetin bir meşruiyeti kalmadı. Şiddetin ve silahın var oluyor olması mevcut sorunların konuşulması ve çözümü önünde engeldir. Şiddet bir çözüm arayışı değil, sadece çözümün önünde engeldir. Bu devre dışı kaldığı zaman daha rahat bazı şeyleri konuşabilirsiniz.

Kürtlerin Ortadoğu’daki pozisyonu var, emperyalist güçler maalesef bu durumu kullanmak istiyorlar. Türkiye’nin büyük hedefleri var. Libya’dan Kafkaslara, Afrika’dan Ortadoğu’ya kadar büyümek isteyen bir Türkiye’nin hedefleri var. Bu hedeflere yürürken aynı zamanda riskleri de var. Riskleri bertaraf etmek için kendi içinizde birlik ve bütünlük içinde olmak zorundasınız ki bu hedeflere rahat ulaşabilesiniz.

Süreç önünde herhangi bir risk görüyor musunuz?

Makul siyasi partilerin tümü ılımlı bakıyor. Türkiye’de birkaç faşist ve ırkçı siyasi partiler dışında herkes olumlu bakıyor. Bu süreci siyasi malzeme yapıp seçimlerde birkaç puan almanın hedefi var. Bunun bir kıymeti yok.

Silahın bırakılmasıyla ilgili süreç nasıl işleyecek?

Sayın Cumhurbaşkanımız net bir şekilde söyledi. ‘Silahları gömerseniz önünüzü açacağız’. Önemli olan silahların bırakılması iradesidir, yoksa silahların bir yere bırakılması ya da gömülmesinin bir kıymeti yok. Önemli olan bu iradenin ortaya konulmasıdır.

Ahmet Türk Suriye ile ilgili bir açıklamasında ‘Türkiye’nin YPG ile görüşmesi gerekir’. Silah bırakma sonrası bu mümkün olabilir mi?

Silah bırakma konusundan sonra YPG ile Türkiye’nin görüşmesi tabiî ki mümkün olabilir. Kobani sürecinde PYD Türkiye açısından bir ‘terör örgütü’ değildi. Kobani kurtulurken Türkiye devlet olarak ciddi katkıda bulundu. Ama daha sonraki süreçlerde PKK’nin PYD üzerindeki vesayeti ve Türkiye’ye karşı bir tehdit oluşturabilecek pozisyonu Türkiye’yi bu anlamda ‘terör örgütü’ ilan etmeye hem de karşısında tedbir almaya itti. Kendi içinde, Kürtlerle bir ittifakı, bir kardeşlik sürecine girdiğin dönemde Suriye veya Irak’taki Kürtler de bu birliğin, kardeşliğin ve beraberliğin bir parçası olarak değerlendirilir. YPG daha önce terör örgütü değildi, PKK’nin PYD üzerindeki vesayeti kalktıktan sonra, bu sürece dahil olduktan sonra PYD’nin Türkiye’ye karşı bir risk değil, birlik içinde aynı çıkar peşinde bir güce dönüşmesi değerlendirebilinir.