Bakırhan: Allah’ın izniyle nefes alacağız

Bakırhan: Allah’ın izniyle nefes alacağız

Kaynak:Haber Merkezi

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, “Allah’ın izniyle hep beraber nefes alacağız, birlikte güçlü olacağız. Demokratik bir Türkiye’yi de oluşturacağız” dedi.

AMİDA HABER- Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, Meclis’te partisinin haftalık grup toplantısında gündemdeki gelişmeleri değerlendirdi.

12-001.jpg

‘Türkiye sırat köprüsünden geçiyor’

Ortadoğu’daki gelişmelere değinen Bakırhan, “7 Ekim, 22 Ekim, 27 Şubat, 12 Mayıs... Bu tarihler, Türkiye’nin stratejik dönüşümünün kilometre taşlarıdır. Bu tarihleri unutmayın. 7 Ekim’de patlak veren İsrail-Hamas savaşı, jeopolitik fay hatlarını harekete geçirdi. Ortadoğu’da bir bir taş devrilince, ‘oyun yeni baştan kuruluyor’ diyorlardı; işte o taş, 7 Ekim’de atıldı. Türkiye başta olmak üzere bölge ülkeleri, bu yeni gerçekliğe göre saflarını belirliyor. Ortadoğu gibi Türkiye de bir sırat köprüsünden geçiyor. Türkiye, geçmişin paranoyalarından ve korkularından kurtularak sırat köprüsünden güçlenmiş bir şekilde geçebilir. Bahçeli’nin 22 Ekim çıkışı, bölgesel fırtınanın Ankara’daki ilk yansımasıdır” dedi.

1-006.jpg

‘Türkiye ve PKK pozisyon alıyor’

PKK’nin fesih kararı ve Abdullah Öcalan’ın çağrısın değerlendiren Bakırhan, “27 Şubat’ta Sayın Öcalan’ın çağrısı, stratejik dönüşümün mihenk taşı oldu. 12 Mayıs’ta kongre kararlarının açıklanmasıyla Türkiye ve PKK pozisyon alıyor. Bu kronoloji ile Türkiye hem Ortadoğu’daki risklerden korunabilir hem de iç barışını tekrar canlandırabilir. İbni Haldun’un tarih anlayışına göre toplumlar, aklı ve iradesiyle tarihini yazar. Kader ise kendisi, seçimlerinin bir sonucudur, der. 22 Ekim, 27 Şubat, 12 Mayıs... Bu tarihler, yılların birikimiyle kaderlerimizi omuzladığımız günlerdir. Artık söz de, karar da bu topraklarındır. Bu topraklardadır. Kaderimizi bu topraklarda birlikte belirleyeceğiz. 22 Ekim, 27 Şubat ve 12 Mayıs, kendi kaderini yazmanın tarihleridir. Değişen bölgesel dengeler, eski paradigmaları çöpe atıyor.

‘Dönüşmeyen yolda kalır’

Yeni çözüm arayışlarını dayatıyor. Devlet ve devlet dışı aktörler dönüşmek zorundadır. Bölgedeki ideolojiler, örgütler, siyasi yapılar dönüşmek zorundadır. Dönüşmeyen yolda kalır, yolda kalan yönünü kaybeder. Artık kimse sadece taktik oyunlarla, oyalamalarla süreç götüremez. Yüzyıllık geçmişin yükü sırtımızda, yüzyıllık geleceği inşa etmenin sorumluluğu omuzlarımızdadır. Bölgenin kaderi baştan yazılıyorsa, Türkiye’nin stratejisi de yeniden doğmalıdır. Bu stratejiye ruh verecek olan, Türk ve Kürt ilişkilerinin demokratik zemine çekilmesidir. Demokrasi bu toprakların kalbi, barış ise yaşamın nefesidir. Allah’ın izniyle hep beraber nefes alacağız, birlikte güçlü olacağız. Demokratik bir Türkiye’yi de oluşturacağız” şeklinde konuştu.

2024/05/14/erdogan-yeni-aciklama.jpg

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşeceklerini söyleyen Bakırhan, “Türkiye’de bütün siyasi partiler, emek meslek örgütleri, iş veren kurumlarını ve çeşitli halklar ve inançların örgütlü temsilcileriyle bir araya geliyoruz. Bu süreci konuşuyoruz. Barışta herkesin tuzu olması gerektiğini anlatıyoruz. Parti heyetimiz önümüzdeki günlerde de Sayın Cumhurbaşkanı ile buluşacak. Bu görüşmeye da büyük önem veriyoruz. Bölgesel kaos tırmanırken iç barışımızı güçlendirmek için daha çok konuşmalıyız, bir araya gelmeliyiz. Sayın Erdoğan ile yapacağımız görüşmeyle herkesi kapsayan demokrasi, hukuk ve iç barışı sağlayacak bir yol haritasının çıkmasını umut ediyoruz. Heyetlerimizin yapacağı görüşmeler sonrasında Türkiye’ye nefes aldıracak bir döneme gireceğimizi düşünüyoruz. Bu kapsamda barış iklimini somut hayata yayacak gelişmelerin en kısa sürece gerçekleşmesini bekliyoruz. Temennimiz bu yöndedir. İnşallah önümüzdeki günlerde yeni gelişmeleri, yeni hamleleri hep birlikte göreceğiz. İç barışı kurmak demokratik siyaset kanallarını güçlendirmekten geçiyor” diye konuştu.

Mecliste kurulması planlanan komisyonla ilgili konuşan Bakırhan, “Haksızlıklar ve hukuksuzlukların son bulmasında, Türkiye’nin demokratikleşmesinde Meclis’e artık büyük görevler düşüyor. Meclis’te Kürt meselesinin çözümü ve Türkiye’nin demokratikleşmesini önüne alan komisyon artık hızlanmalı ve kurulmalıdır. Bu süreç bir madalyonun iki yüzü gibidir. Birinci yüzünde demokratikleşme adımlarının atılması, ikinci yüzünde silahsızlanma sürecinin yürütülmesi vardır. Silahsızlanma kapsamında PKK’ye ilişkin yasanın çıkarılması sürecin yasal temelini oluşturacaktır. Silahsızlanmanın sağ salim gerçekleştirilmesi kardeşlik hukuku kapsamında kucaklaşmayı sağlayacaktır. İnsanların bu sürece güvenini artıracaktır. Bu ülkenin bütün yurttaşları kardeşlik hukuku içerisinde kucaklaşsın istiyoruz. Selamlaşsın istiyoruz, birbirinin camını çerçevesini indirmesin diyoruz. Birlikte bu ülkenin geleceğini inşa edelim diyoruz. Bu konuda da Meclis’i göreve çağırıyoruz.

2024/10/08/tuncer-bakirhan.png

‘Barışı istikameti Ankara’dır’

Komisyon sonuç alıcı bir şekilde çalışırsa ve uygun bir içerikte kurulursa emin olun Türkiye demokrasinin önü açılır. Çünkü demokratik çözümün ve barışın istikameti Ankara’dır, mekanı Meclis, muhatabı ise 86 milyon insandır. İçte huzurlu bir Türkiye’yi Ortadoğu’da istikrarın sigortası yapmak için herkesi siyaset yapmaya, barışı büyütmeye davet ediyoruz. En başta da Meclis başkanlığını. DEM Parti olarak Ortadoğu dinamiklerini ve siyasetini sanırım ey iyi bilen Türkiye’deki yapılardan birisi biziz. Bu kapsamda Ortadoğu’ya dair hem aktif güç hem de fikri ve siyasi olarak yeni dönem için en güçlü öznelerden biri Kürtlerdir. 3’üncü yol yaklaşımımız geleneksel ulus devlet modelini delen demokratik bir alternatif sunuyor."

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.