TİP Genel Başkanı: HDP’ye nerede vekil kaybettirdik?

TİP Genel Başkanı: HDP’ye nerede vekil kaybettirdik?

Seçim sonuçlarını değerlendiren TİP Başkanı Erkan Baş, Türkiye’nin hiçbir yerinde HDP’ye vekil kaybettirmediklerini iddia ederek, “Bir tane örnek göstersinler. Bunlar yalan” ifadelerini kullandı.

AMİDA HABER- 14 Mayıs tarihinde yapılan Milletvekilliği Seçimlerinde HDP ve TİP'in aldığı oy oranları, vekil sayılarındaki düşüş yapılan ittifakı tartışmaya açtı. TİP’e yönelik birçok kesimden tepkiler devam ederken, TİP Genel Başkanı Erkan Baş seçim sürecine dair partisine yönelik eleştirilere yanıt verdi. Baş Gazete Duvar’dan Can Bursalı’ya konuştu.

Aldığınız oy beklentilerinizi karşıladı mı?

Tabii ki daha fazlasını almak isterdik. Ancak hedeflerimiz açısından baktığımızda ve sadece ülkenin yarısında pusulada TİP seçeneğinin olduğunu düşündüğümüzde hedefimize ve seçime gireceğimiz yerler kesinleştikten sonraki beklentimize çok yaklaştık. Tabelada görünen 1 milyona yakın oy ve yüzde 1,76’lık oran 87 seçim bölgesine yansıtıldığında bu görülecektir. Buna bir de seçim sistemindeki değişiklik, siyasal sürecinde ortaya çıkan ek sorunları falan eklediğimizde istediğimize yakın bir sonuç aldığımızı söyleyebilirim.

TİP’i hedef alanlar yüzünden 3 vekil kaybettirdik

Kendimize dair üzüntümüz çok az farkla İstanbul’da bir vekil daha, İzmir’de ve Antalya’da vekil çıkartma imkânını kaçırmış olmamız. Sözde “stratejik oy” adı altında halkın korkularını yanlış yönlendiren ve herhalde en fazla TİP’i hedef alan manipülasyonun sonucunda kaybettiğimiz 3 vekillik, iktidar partilerine gitti.

Türkiye’nin tamamında girmiş olsaydınız nasıl bir sonuç bekliyordunuz?

Sadece matematik açısından bakarsanız yüzde 3’e yaklaştığımız hesap ediliyor. Buna bir ek daha yapmak lazım, girmediğimiz yerler arasında sanayi şehirleri ve büyükşehirler var. Ankara 1. Bölge gibi, İzmir 1. Bölge gibi ortalamanın çok üstünde oy alacağımız yerlerde, Bursa’nın bir bölgesinde de seçime katılmadık. Buralarda ittifak lehine çekildik, bunu belirtelim.

Türkiye ortalamasının üzerinde oy alacağımız Aydın’ı, Manisa’yı, Antep’i vb. eklediğimizde belki de yüzde 3’ü aşacaktık. Madem sordunuz bir şey daha ekleyeyim, seçime girmek için yasal zorunluluk 41 ilde seçime girmek, buna bir de muhalefete zarar vermemek kaygımız eklenince oy potansiyelimizin de en düşük olduğu Bayburt, Gümüşhane gibi örgütsel faaliyetlerimizin daha az olduğu illerde de seçime girmeyi tercih etmek zorunda kaldık. Dolayısıyla girdiğimiz iller ortalamamızın en yüksek olduğu yerler değil, tam tersi büyük bir çoğunluğu oldukça aşağısında kalan yerler olmak zorundaydı.

HDP, TİP ve diğer dört bileşenin kurduğu ittifakta da bir kriz yaşandı ve bu aşıldı. Bu süreçte sizin HDP’ye teklifiniz ne idi? Sizin teklifiniz ittifaka ne kazandırıyordu?

Seçim sürecinde olabildiğince ittifakın iç tartışmalarını kamuoyu önünde yapmamaya dair bir çaba içerisinde olduk. Kimi yurttaşlarımızın, dostlarımızın haklı kaygıları, eleştirileri, önerileri oldu; bunların hepsinin başımızın üzerinde yeri var. Seçim sürecinde de olabildiğince bunlara kulak vermeye, dinlemeye, anlamaya, varsa eksiğimiz hatamızı kapatmaya çabaladık. Bundan sonra da böyle devam edecek. Bir eksiklik varsa, bir yanlış varsa, bir hata varsa bunları telafi etmek için üzerimize düşen her şeyi yaparız. Ama seçim döneminde özellikle bu tartışmalara girmemek için konuşmadık, bu ittifakı paralize etmek, bozmak için bilinçli olarak sürdürülen kimi çalışmalar olduğunu da söylemem gerekiyor ve bunlara yanıt vermemeye karar vermiştik.

Şimdi, artık seçim bittiğine göre sadece örnek olsun diye bize atfedilen ancak bize ait olmayan görüşlere dair birkaç şey söyleyeyim.

Birincisi, Türkiye İşçi Partisi olarak hiçbir zaman ülkenin tamamında ayrı listelerle seçime girelim demedik. Bizim önerdiğimiz şey tek tek bütün illeri, bölgeleri konuşmak ve burada en doğru ne ise bunu yapmaktı. Açık söyleyeyim, bu durumda pek çok ilde, çoğunlukla Yeşil Sol Parti'nin listelerinden girilmesi gerekecekti ve bunu görerek önermiştik. Fakat kimi illerde her iki partinin girmesi daha az sayıdaki kimi illerde ise sadece TİP listesinden girmek bizim çalışmalarımıza göre daha makul görünüyordu. Önerilerimizi, esas olarak bu doğrultuda yaptık. Bunu ferah ferah konuşmak, veriler ile, örgütlerimizden ve halktan aldığımız değerlendirmeler ile tartışmak gerekirdi. Bizim önerimiz buydu. HDP üzerindeki kapatma tehlikesi ve bir miktar da bilinçli manipülasyonlarla oluşan kamuoyu basıncı nedeniyle bu tartışmaları sağlıklı yürütmeyi başaramadık. Şimdi sorsanız pek çok insan hala “Türkiye İşçi Partisi ayrı listelerde girme konusunda kırmızı çizgi çekti ve buradan esnemedi” diye anlatıyor veya böyle hatırlıyor. Net söylüyorum hiçbir aşamada bunu söylemedik.

TİP nerede vekil kaybettirdi?

Her yereli özel değerlendirmek gerektiğini ifade ettik. Şimdi bugün baktığınızda yine ezberden 'Şu kadar vekil kaybettirdi' diye konuşuluyor. Bunların hiçbirisinin gerçekliği yok. Bakın 'TİP şu kadar vekil kaybettirdi' diye yazan çizen herhangi birisine gidin sorun. Nerede? Hangi il, hangi bölgede bu vekil kaybettirilmiş? Yok böyle bir örnek. Belki bir iki yer için tartışılabilir ancak kesin böyle olacaktı denilemiyor, fakat birtakım merkezlerin ürettiğinden hiç kuşku duymadığımız yalanlar hızla yayılıyor ve maalesef gerçeğin yerini alabiliyor. Ama bakın ben tersten söylüyorum: Biz İstanbul, İzmir ve Antalya’da kıl payı diye tabir edilen 3 vekillik kaybettik. Bu 3 vekilliğin 2’si AKP’ye gitti. Yani TİP’e dönük o baskının yarattığı sonuç iktidarın 2 vekil daha kazanması anlamına geldi. Şimdi, rakamlar önümüzde; mesela Ankara 1. Bölge’de TİP’ten girilmiş olsa bir vekil kazanılacağını söyledik, hatta CHP’nin listesinden sonra belki 2 bile olurdu diyen ne kadar çok insan var değil mi? Örneğin TİP Ankara’da girmiş olsaydı, HDP’ye vekil kaybettirdiğimiz söylenecekti. Örneğin Muğla’da Türkiye İşçi Partisi'nden girilebilir diye önermiştik ve sonuca bakalım, Türkiye İşçi Partisi'nden girilseydi Muğla’da yarattığımız sinerji ile beraber bir vekillik kazanmak mümkün olabilirdi. Hatay ortada… Her yere bu gözle bir daha baktığında yanlış düşünenler üzülüyordur, fakat bilerek ve isteyerek sürece zarar vermek isteyenler ise maalesef mutlu.

‘Yalanlara teslim olmamak gerekir’

Üstelik tersi olsaydı, yani TİP Yeşil Sol Parti listelerinden seçime girseydi, bugün bizi suçlayan, ittifakımızı bozmak için o yalan iddiaları üretenler, büyük ihtimalle şöyle söyleyecekti: “TİP hiç oyu olmamasına rağmen hakkı olmayan vekillikler kazandı.” Bu yalanlara teslim olmamak gerekir.

Söylediğimiz şeylerden biri buydu. Şimdi tersten bakalım, bizim seçime girmediğimiz, ittifakımız lehine çekildiğimiz yerlerde somut bir başarı elde edilebildi mi? Ankara 1. Bölge’de TİP seçime girmedi. Elimizdeki vekillik kaybedildi. Bunun sorumlusu herhalde Türkiye İşçi Partisi değil. Aydın’da kazanmak istiyorduk, girmedi Türkiye İşçi Partisi. Kazanamadık. Bursa’da Türkiye İşçi Partisi bir bölgede girmedi. Kazanamadık. Dolayısı ile Türkiye İşçi Partisi’nin seçimden önce araştırmalar ile kendi çalışmaları ile sunduğu öneride herhangi bir yanlışlık olmadığını söyleyebilirim.

‘İttifakımızın oy kaybı daha fazla oldu’

Türkiye İşçi Partisi de ittifaktan gidebilecek oyları tutmayı, ittifaka yeni oylar kazanmayı amaçlıyordu. Biz Emek ve Özgürlük İttifakı'nın toplam çıkarını, toplam gücünü artıracak bir model arayışı içindeydik. Nitekim ayrı listelerle girdiğimiz yerlere baktığımızda bunu başarabildiğimiz pek çok örnek var, girmediğimiz yerlerde ise, sadece HDP açısından bakmıyorum, ittifakımızın oy kayıpları maalesef daha fazla oldu.

‘Yüzde 3’ü alırdık’

Şunu da söyleyeyim, örneğin yüzde 3 oy alıp Hazine yardımı hakkı kazanma isteğimiz konusunda çok haksız eleştiriler yapılıyor. Herhalde sadece yüzde 3 ile Hazine yardımı almak için seçime giren bir parti, oy alabileceği yerlerde seçime girmekten imtina etmezdi. Yani bizim derdimiz yüzde 3’ü geçmek olsaydı Ankara’da, İzmir’de, Bursa’da, Antep’te seçime girerdik. Başka pek çok ilde de girerdik ve o yüzde 3’ü de alırdık. Bu kadar basit yalanların yayılmasına ve bunlara inanılıyor olmasına gerçekten çok şaşırıyorum.

‘Ankara’da aday gösterseydik vekil çıkartıyorduk’

Mesela Ankara 1. Bölge'den bahsettiniz. Burada Emek ve Özgürlük İttifakı milletvekili çıkaramadı. Siz TİP olarak oy potansiyelinizin yüksek olduğunu söylüyorsunuz. Bu bölgede seçime girmek için neden ittifakı ikna edemediniz?

Biz daha önce seçime girmemiş bir partiyiz. Dolayısıyla Türkiye İşçi Partisi'nin oyu potansiyel bir oydu. Biz bu potansiyeli görüyorduk ve bunu kamuoyu ile de paylaşıyorduk. Fakat şunu ifade edeyim; özellikle sol siyasete yön verme çabası içinde olan bazı arkadaşlarımızın hayatla bağları kopuk. Bunun bizim hayalimiz olduğunu, hiç oy alamayacağımızı falan söylediler.

Bizim Ankara 1. Bölge'de, elimizdeki veriler TİP'in milletvekili çıkartabileceğini gösteriyor. Ama bu veriler, TİP milletvekili çıkartırsa Yeşil Sol Parti'nin çıkaramama ihtimalini doğuruyor. Biz, Emek ve Özgürlük İttifakı'nın kazanımlarını korumayı öncelik olarak belirledik. HDP, önceki 4 seçimde o bölgede milletvekili çıkarmıştı. Dolayısıyla bu kazanımın kaybedilmesine dair bir risk olduğu için TİP aday göstermekten feragat etti. Ama sonuç net; Türkiye İşçi Partisi Ankara 1. Bölge'de seçime girseydi milletvekili çıkarıyordu.

Çok merak ediyorum; TİP’in sadece sosyal medyada olduğunu, hiç oy alamayacağını, vekil çıkarmasının imkansız olduğunu falan söyleyen arkadaşlar şimdi o söyledikleriyle ilgili özür dileyecekler mi?

HDP ile yan yana durduğumuz için insanlar eleştiriyor

Neyse özetle, Türkiye İşçi Partisi de böyle bir laf etmedi. Zaten pratik olarak biz Emek ve Özgürlük İttifakı'nın içindeyiz, yani Kürtlerle yan yana, omuz omuza duruyoruz. İşin ilginci Türkiye’de bir kısım insan bizi HDP ile yan yana olduğumuz için eleştiriyor, bunu da herkes görüyor. Ancak biz kim ne der diye siyaset yapmıyoruz. Biz Türkiye’de kurtuluşun Türk ve Kürt emekçilerinin ortak mücadelesi ile olduğunu düşünüyoruz. Dolayısı ile yan yana durmak bize oy kaybettirdi falan, böyle bir bakışımız olmadı. Bundan sonra da asla olmayacak. Tam tersine Türkiye’deki tüm emekçilerin yan yana durması için çabaya devam edeceğiz. Bizim pozisyonumuz ve tutumumuz budur.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
3 Yorum