VİDEO- Amedspor Başkanı Yıldırım anlattı: Madımak’a ramak kalmıştı!

Bursa’da takımının kaldığı otel 5 saat boyunca ses bombası, maytap ve torpil yağmuruna tutulan Amedspor Kulübü Başkanı Selahattin Yıldırım, “Otele girerler diye sabaha kadar otelde devriye attık, ikinci Madımak olabilirdi” dedi.

AMİDA HABER- Bursa’da oynanan ve yankıları halen devam eden Amedspor-Bursaspor maçında yaşananları Kulüp Başkanı Selahattin Yıldırım’a sorduk. Yıldırım, saldırının perde arkasını Amida Haber’e anlattı.

Uzun zamandır Bursa ile bir gerginlik vardı. Bu atmosferi bekliyor muydunuz?

Bu gerginlik bizi bağlayan bir şey değil. 2009 yılında Diyarbakırspor’un Bursa’da yaşadığı linç ve saldırılardan sonra başlayan bir gerginlik. O zaman kucağında çocuk olan bir ailenin linç edilmesi ile başlayan bir süreç bu. Biz Bursaspor’un 1’inci ligden 2’inci lige düşeceğini biliyorduk. Fikstür kuraları çekilmeden Türkiye Futbol Federasyonu’na yazılı başvuruda bulunduk: “Biz Bursaspor’la aynı grupta olmak istemiyoruz” diye. Bize şifahen 16 takımın daha aynı taleple başvurduğunu söylediler.

Ama bu maçın gergin geçeceği belliydi?

Maçın gergin olmaması için onlarca açıklama yaptık. Burada birçok önlem alındı. Evet, Diyarbakır’da saha olayları yaşandı, ancak insanların can güvenliğini tehlikeye atacak bir gelişme yaşanmadı.

selahattin-yildirim1.jpg

Gerginlik Bursa’ya girdiğiniz andan itibaren mı başladı. Otele kadar nasıl gittiniz?

Bursa’ya kadar iki polis memuru refakat etti. Otele kadar herhangi bir sorun yaşamadık. Otel önünü polis kapatmıştı, kimse yaklaşmıyordu, kimse de yoktu. Bursaspor yönetimi gece saat 22.00 gibi bizi ziyaret etti. 10-15 dakika sohbet ettik. Bu arada onlara sürekli telefon geliyordu. Onlar otelden ayrıldıktan bir dakika sonra, otelin önünde havai fişekler patlamaya başladı. Ses bombası, maytap, torpil patlıyordu. Araçlara taktıkları hoparlör ile ırkçı marşlar söylemeye başladılar. Bütün bunlar polis aracının önünde oluyordu. Polis aracına dayanıp bize havai fişek atıyorlardı. Gece odaları lazerle işaretleyip cisim atıyorlardı. Sabah 04.45’e kadar bu durum sürdü.

Siz hem kendi güvenliğinizi hem de oyuncuların güvenliğini nasıl aldınız?

Biz yöneticiler, oyuncuların bulunduğu koridorlarda beklemeye başladık. Otele girerler diye sabaha kadar otelde devriye attık. Bizim tek derdimiz oyuncuların güvenliğini sağlamaktı. Birkaç arkadaşımız kapıda, bazıları lobilerde bekledik. Bunu yapmamızın nedeni belki farklı odalarda konaklamış olabilirler ve saldırı olur diyeydi. Bunun için koridorda arkadaşlarımız sabaha kadar bekledi. Sabaha kadar saldırı altındaydı otel. Düşündüğümüz tek şey oyuncuları güvenli bir ortamda tutmaktı. Sporcularımız korkak ve sinen bir psikolojiye girmediler. Bunu gözlemledik. Sabaha kadar birçok sporcumuz uyuyamadı. Sabah 04.45 gibi, bu grup artık yorulduğu için dağıldı. Sabaha kadar Kürtlere ve Amedspor’a ırkçı küfürler edildi. Birçok deplasman maçında sıkıntı yaşadık. Ama ilk defa insan canına kast eden saldırılara karşılaştık.

bursa-2.jpg

Bu arada herhangi bir yetkiliyi aramadınız mı?

Bursa Emniyet Müdürü ile başkanvekilimiz görüştü, müdür “tedbirler alındı bir sıkıntı yok” diye hep geçiştirdi. TFF başkanına görüntüleri attım ulaşamadım. Daha sonra TFF başkanvekiline çektiğim görüntüleri attım. Siyasilerle görüştük, onlara durumu anlattık. Emniyet sürekli “merak etmeyin gerekli tedbirleri aldık” dedi.

Peki, bu açıklama sizi rahatlatıyor muydu?

Emniyet yeterince güvenlik önlemi almış olsaydı sabaha kadar koridorlarda beklemezdik. Çünkü belli karşıda bir polis bariyeri var, insanlar bariyere yaslanıp bize havai fişekle saldırdılar. Polis ve araçlar vardı ama taraftar onlara yaslanıp bize ırkçı küfürler ediyorlardı. Müdahale olsaydı bunu yapamazdılar. Biz daha sonra Bursalı holiganların çektiği videoları sosyal medyada gördük. Videoda polisle “Tamam sakin olun, 5 kişiyi bırakacağız, otele girecekler” şeklinde diyalogları var. Emniyetin ihmali ikinci bir Madımak’ın önünü açabilirdi. Bunun önünü Bursa’da her türlü açmıştılar. Bu olabilirdi.

Maçın oynanacağı sahaya nasıl gittiniz?

Saat 12.00 gibi otelden ayrıldık. (Saha yakındı) Otelden çıkar çıkmaz taşlı saldırı başladı. Stadyuma girdik. Oyuncular soyunma odasına gitti. Girişte güvenlik bizi oyuncuların bulunduğu yere almak istemedi. Kural gereği maça 18 dakika kala yöneticiler girebilir. Ama bizi bilinçli olarak almadılar. Oyuncular sahaya girer girmez Bursaspor’un oyuncu ve yöneticileri saldırmaya başladılar. Direkt saldırdılar. Küfür ve hakaret ettiler, fiziki müdahalede bulunuldu. Oyuncularımızı güvenli bir yere çektik. Güvenlik uydurma bir şekilde ayırmaya çalışıyordu. Maçın başlamasına kısa bir süre kala biz de locaya çıkmak istedik. Koridor karanlık, ışıklar yanmıyor. Biz de her an bir saldırı bekliyoruz. Bir takım görüşmeler yaptıktan sonra 15’e yakın polis güvenliğimizi almak için geldi.

Sahaya neler atıldı?

Oyuncularımız ısınırken sahaya yabancı madde yağıyordu. Pet bardak, bebek arabasının tekerleği, demir parçaları, çakmak, saçma, kurşun, sapanla atılan demir bilyeler ve daha sayamayacağım bir sürü cisim. Aklınıza gelebilecek her şeyi o gün sahaya yağdırdılar.

Yeşil (Mahmut Yıldırım) posterleri ne zaman açıldı?

bursa3.jpg

Maçın başlamasına 3-5 dakika kala o pankartlar açıldı. Açıldıktan sonra tribünlerden hep bir ağızdan ırkçı küfür ve hakaretler edildi. İnsan onurunu rencide edici küfürler edildi. Takım bayraklarının olduğu yere biri tırmandı, Amedspor bayrağını indirip yaktılar.

Bunlar maç başlamadan yaşandı, herkesin merak ettiği soru şu: Maç neden başlatıldı?

Maç başladı. 15’inci dakikaya kadar bir dakika bile oynanmadı. Belli ki hakem maçı devam ettirme yönünde bir talimat almış. Yani biri ölse de hakem maçı devam ettirecekti. Oyuncularımıza kart gösteriyor, bir yandan sahaya madde yağıyor. Oyuncumuz atışı kullanamayacağını söylüyor, hakemde ‘kullanmazsan kart gösteririm’ diyor. Bunlar bütün görüntülerde var. Devre arası oldu, hakem maçı anons ettirdi.

dsc-9453.jpg

Devre arası uzun sürdü, o sırada maçın tatil edilmesi için görüşmeler mi yapıldı?

Devre arası hakem uzun süre çıkmadı. O şartlarda hakemin maçı tatil etmesi lazımdı. Orada insan hayatını kast eden bir durum vardı. Çünkü normal bir durum değildi. O pankartlarla beraber karşı takımın taraftarları galeyana geldiler. Sahaya demir çubuk, mermi atanlar vardı. Silah sesleri geliyor, emin olamıyorsun patlayıcı mı silah mı diye. Acaba içeri silah mı soktular diye tereddüt ediyorsun. Hakem nasıl bir baskı altında kaldıysa maçı devam ettirme kararı aldı.

Bu kadar yoğun saldırı altında ne hissettiniz?

Kendiniz için değil oyuncular için endişeleniyorsunuz. Sahaya atılan satırlar, bıçaklar bir sporcuna gelse biz bu işin altından nasıl kalkarız? diye çok endişelendim. Bu arada sahadan çekil, çekilme bunları düşünüyorduk.

Takımı çekmeyi düşündünüz mü?

Biz düşündük ama çekseydik hoca ve oyuncular oyundan çıkmazdı. Biz ilk saldırıdan sonra içeri girdik, sporculara “koridorda ısının” dedik kabul etmediler. Sahadan çekilmeyi bu nedenle düşünmedik.

TFF’nin yapması gereken neydi?

TFF maçı başlatmamalıydı. Hakem ve gözlemciler, oyuncuların can güvenliğinin olmadığını belirtip ya maçı bitirecekti ya da stadyumu boşaltıp maçı devam ettirecekti. TFF yanlı bir duruş sergiledi.

2-1 ayrıldınız ve Diyarbakırlıların gönlünde galip takımdınız…

O psikoloji altında oyuncularımız çok onurluca bir mücadele etti. Kalecimiz madde gelmesin diye önde duruyordu, her iki gol bu şekilde oldu. 500 defa Bursa ile oynasak 500 defa da yeneriz. Çocuk madde kendine gelmesin diye önde olduğu için gol attılar.

Maç bitti, soyunma odalarına gittiniz o sırada neler oldu?

Soyunma odalarına giderken karşı takımın oyuncuları ve yöneticiler fiziki saldırıda bulundular. Bu sırada bazı taraftarlar sahaya atlamaya çalışıyor. Oyuncu ve yöneticilerimiz yaralandı.4’ü sporcu 2 yöneticimiz yaralandı. Karakola gitmemize izin vermediler, karakol ekibi sahaya geldi şikayette bulunduk. Avukat eşliğinde ifadeleri verdik, faillerden şikayetçi olduk. Hem emniyet, hem valilikten şikayetçi olduk. Doktor da geldi darp raporu düzenlendi. Maçtan 3.5 saat sonra stadyumdan ayrıldık. Biz çıktığımızda ciddi güvenlik önlemi alınmıştı. En başından beri bu önlemler alınmış olsaydı maçta yaşananların yüzde 80’i belki yaşanmayacaktı.

Diyarbakır’a gelince çok iyi karşılandınız…

amed-karsilama.jpg

Taraftarın karşılaması bizi hem duygulandırdı hem de gurur verdi. Futbolculara moral ve etkisi oldu. Önümüzdeki sezonda aynı grupta olmak istemiyoruz. Biz futbol ile gündeme gelmek istiyoruz, bu tür sorunlarla gündeme gelmek istemiyoruz. Biz bir futbol kulübüyüz, siyaset kurumu değiliz. Kulübümüzü koruma adına TFF’ye başvurduk, bunlarla aynı grupta bulunmak istemiyoruz.

TFF’nin cezası yeterli miydi?

Federasyonunun 9 maçlık cezası içimizi soğutmadı. Ama Türkiye tarihinde en yüksek seyircisiz maç cezası. TFF ve MHK’ye üç ayrı dosya gönderdik. Tüm itirazlarımızı yapacağız. Buradaki gelişmelere göre UEFA yada FİFA’ya başvuru yapmayı planlıyoruz.

Röportaj: İlyas Akengin-Gönül Morkoç

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum