Diyarbakır izlenimleri: Gözyaşı, mutluluk, kızgınlık…


AMİDA HABER- Diyarbakır Şeyh Said Meydanı (Dağkapı) dün tarihi bir ana tanıklık etti. 1999 yılından beri İmralı Cezaevi’nde tutuklu bulunan Abdullah Öcalan, 1978’de kurduğu örgüte “silahı bırak, kendini feshet” çağrısı yaptı. Aralarında DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan ve Tülay Hatimoğulları’nın da bulunduğu 7 kişilik heyetin, İmralı Adası’na gideceği netleştikten sonra Diyarbakır’da Öcalan’ın vereceği mesaj için geceden hazırlıklar başladı. DEM Parti İl Örgütü, gece boyu hazırlıkların organize edilmesi için, toplantı yaptı. Alınan kararla Şeyh Said Meydanı’na (Dağkapı) dev ekranlar kurulacak, 7 kişilik heyetin İmralı’dan getireceği mesaj görüntülü bir şekilde izlenecekti.
Görüntüye izin çıkmadı
Sabahın erken saatlerinde ekran kurma hazırlıkları başladı. İki vinç Şeyh Said Meydanı’na gitti, sahne ve ses sistemleri kuruldu. Ancak, valilik görüntülü sistem kurulmasına izin vermedi, Öcalan’ın mesajı için sadece ses sistemine izin verdi. Öcalan’ın mesajı saat 17.00’da İstanbul’daki bir otelden okundu. Diyarbakır’da saatler geçmek bilmedi, saat 14.00’dan itibaren onlara kişi alana gitmeye başladı. DEM Parti’nin çağrısı ile çevre illerden gelenler, sabahın erken saatlerinde Diyarbakır’a doğru yola çıktı.
Halaylar, sloganlar…
Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü, alanın güvenliği için 10 bin polis görevlendirdi. Alanın üstünde helikopterler uçtu. Ancak, Diyarbakır’ın alışık olduğunun aksine, bu kez manzara farklıydı. Polis, bu kez müdahale için değil, alanın güvenliği için oradaydı. TOMA’lar metrelerce uzakta konumlandırılmıştı. Öcalan’ın açıklamasını dinlemeye gelenler, saat 16.00’da kurulan iki arama noktasından geçirilerek içeri alındı. Saatler ilerledikçe alana girişler çoğaldı, saat 17.00’ı bulduğunda alan tıka basa dolmuştu. Diyarbakır’da Newroz kutlamalarının simgesi olan yöresel kıyafetli kadınlar, meydanı renklendirdi. Rengarenk kıyafetleri ile meydana gelen kadınlar, Kürtçe şarkılarla dakikalarca halay çekti, halaydan yorulunca, sloganlarla nefes aldılar.
Öcalan’ın fotoğrafı…
Alana giremeyenler, Surlara çıkarak, mesajı dinledi. Polis kamerasına yakalanmamak için temkinli davrananlar ise, bariyerlerin dışından mesaja kulak kabartmayı tercih etti. Çağrı okunmadan dakilakalar önce, Abdullah Öcalan’ın yıllar sonra İmralı Cezaevi’nde heyet ile birlikte çektiği fotoğraf paylaşıldı. Fotoğraf bir anda, alanda alanın tek gündemi haline geldi. Telefon ekranlarından zoom yapılarak dikkatlice incelenen fotoğrafa ilk yorumlar ise, “Zayıflamış”, “Yaşlanmış” şeklinde oldu.
Şeyh Said vurgusu
Saatler 16.45 olunca DEM Parti Diyarbakır İl Eş Başkanı Abbas Şahin, sahneye çıkarak, “Her şey 100 yıl önce bu meydanda başladı. Bu alan yüz yıl sonra yine tarihi bir ana tanıklık edecek” diyerek 1925 yılında İstiklal Mahkemesi kararı ile aynı meydanda idam edilen Şeyh Said ve 46 arkadaşına atıfta bulundu. Şahin, “Birazdan İmralı heyeti açıklama yapacak. 17.00’da başlayacak açıklamayı sessiz bir şekilde dinleyelim” uyarısı yapmayı da ihmal etmedi.
Ahmet Türk Kürtçe, Pervin Buldan Türkçe
Saatler 17.00’a geldiğinde Dağkapı ya da yeni adı ile Şeyh Said Meydanı derin bir sessizliğe büründü, kulaklar yapılan çağrıya odaklandı. İmralı heyetinde yer alan Sırrı Sürreyya Önder, kısa bir konuşma yaptı. Önder, 40 yıllık çatışmalarda yaşamını yitiren gençleri, andı ve az sonra yapılacak açıklamayı onlara adadığını söyledi. Önder, yaklaşık 10 dakika konuştuktan sonra Öcalan’ın mesajını Kürtçe okuması için sözü ilk olarak Ahmet Türk’e verdi. Ahmet Türk, rahatsızlığından “eksiğim olursa beni bağışlayın” diyerek hem hasta hem de gözlerinin iyi görmediğini söyledi. Ahmet Türk, takılarak da okusa Kürtçe mesajı bitirdikten sonra, Türkçe için Pervin Buldan mikrofonu aldı.
Alanı terk ettiler
Mesajda, Abdullah Öcalan 47 yıl önce kurduğu PKK’nin silah bırakarak, kendisini fesih etmesini istedi. Tarihi mesajın okunmasıyla sevinç ve gözyaşı birbirine karıştı. Bazı kadınlar birbirlerine sarılarak sevinç gözyaşları döktü. Alanda görevli polislerin de mesajı pür-dikkat dinlemesi dikkat çekti. Yaşları, 17-25 arasında değişen küçük bir grup genç Öcalan’ın mesajına kızdı, “Hakkımızı helal etmiyoruz’ diyerek alanı terk etti.
Anadilde eğitim, resmi dil talebi
Öcalan’ın mesajını alanda dinleyenlerin büyük bir kısmı, PKK kendini feshettikten sonra hükümetin alacağı tutumu merak etti. Amida Haber mikrofonlarına konuşan 30’lu yaşlardaki bir genç, “Devlet Öcalan’ın mesajını ciddiye alıp, bu sorumluluğun altında kalmamalı, gerekeni yapmalıdır. Anadile eğitimi getirmelidir, asimilasyon politikalarına son vermelidir. Kürtçe ikinci resmi dil olmalıdır. Diyalog kapıları açılmalıdır. Kayyumlar kaldırılmalıdır. Devlet ve herkes üzerine düşeni yapsın” diyerek hükümetten beklentilerini dile getirdi.
Köyden geldi, mesajı dinledi
Şeyh Said Meydanı’na Öcalan’ın mesajını dinlemek için köyden gelen bir vatandaş da benzer talepleri dile getirdi. Silahın devre dışı kalması rahatlatsa da, sorunun çözümü için atılacak adımlar kafasında soru işareti olarak kaldı. “Gerçek bir kardeşlik istiyoruz” diyen Diyarbakırlının beklentileri şöyle: “Devlet bir fedakârlık yapacak, Kürt halkını kucaklayacak. Bugün bütün dünya haklarını kabul ediyorsa, ilk önce kabul etmesi gereken Kürt halkıdır. Bunu anayasa ile kabul etmek zorundadır. Buralar bizim topraklarımızdır. Bin yıllarca biz bu topraklarda yaşamışız.”
Öcalan’a teşekkür
Mesaja yetişemeyen 50’li yaşlardaki kadın gözyaşları içinde temennilerini anlattı. “Gençlerin kanı dökülmesin, artık yeter” diyen kadın, “Yollardan kaynaklı mesaja yetişemedim bu yüzden çok üzgünüm ve çok ağladım. Bu daha başlangıç, çok daha güzel olacak” dedi. Başka bir Diyarbakırlı ise şunları söyledi: “Çok güzel bir mesajdı. Muhataplarının da onun gibi konuşması lazım. Abdullah Öcalan’a çok teşekkür ediyoruz.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.