Diyarbakır’da evlat nöbeti 5’inci yılına giriyor
Anne Hacire Akar'ın dağa kaçırılan oğlu Mehmet Akar için 22 Ağustos 2019'da HDP il binası önünde başlattığı oturma eyleminin sonuç vermesi, evladına kavuşmak isteyen diğer annelere de örnek oldu. 43 farklı şehirden gelen 365 aile, dağa kaçırılan evlatları için 3 Eylül 2019'da HDP Diyarbakır İl Başkanlığı önünde başlattığı nöbet bin 462’ye ulaşacak.
Annelerin bu zorlu süreçteki en büyük destekçisi kendileri gibi evlatlarının yolu gözleyen babalar oldu. Büyük bir dayanışma ve kararlılıkla 4 yıldır sürdürülen oturma eylemi sayesinde 45 aile, evladını terörün pençesinden kurtarmayı başardı. Bazıları çocuklarını evlendirip yuva sahibi yaptı.
Yaz kış, kar yağmur, bayram salgın demeden aralıksız devam eden evlat nöbetinde anne ve babaların 'geri dön' çağrısına kayıtsız kalmayıp terör örgütü PKK'dan kaçarak güvenlik güçlerine teslim olanlar, bekleyişi devam eden ailelere de umut oldu.
Gelen her evlat için sevinç gözyaşı döken aileler aynı mutluluğu yaşama ümidiyle ellerinde çocuklarının fotoğrafıyla HDP il binası önündeki çadırda bekleyişlerini sürdürdü.
ANNELERİN EYLEMİ BÖLGEYE YAYILDI, SINIRLARI AŞTI
Kızına kavuşabilmek için Diyarbakır'daki oturma eylemine destek veren baba Mehmet Laçin, 7 Şubat 2020'de bypass ameliyatı olmak üzere gittiği İzmir'de de HDP il binası önünde eylemi sürdürdü. Daha sonra kızı için İzmir'den Ankara'ya da yürüyen Laçin, 16 Eylül 2021'de HDP genel merkezi önünde açıklama yaptı.
Laçin'den sonra baba Yasür Dülge ve anne Muhbet Alemdağ da oğullarına kavuşmak için İzmir'deki eyleme dahil oldu. Aileler, İzmir'de bazı günler eylem yaptı.
Evlat nöbetine katılım her geçen gün artarken, aileler Hakkari, Van ve Muş'ta da çocuklarını terörün pençesinden kurtarmak için belirli aralıklarla eylem yapıyor.
DİYARBAKIR ANNELERİNE BERLİN'DEN DESTEK GELDİ
Berlin'de yaşayan ve terör örgütü PKK yandaşlarınca kaçırılan Nilüfer T.'nin annesi Maide T., 12 Kasım 2019'dan beri haber alamadığı kızını bulmak için 29 Şubat 2020'de terör örgütüne müzahir bir derneğin önünde oturma eylemi başlattı.
Anne Maide T., daha sonra Alman yetkililerinin duyarsızlığı nedeniyle başbakanlık binası önünde bir süre eylemini devam ettirdi.
HDP KEPENK KAPATMAK ZORUNDA KALDI
Çocuklarını isteyen ailelerle yüzleşmek istemeyen HDP'liler, çareyi bir süre kepenklerini kapatmakta buldu. HDP, daha sonra il binasında yaptığı faaliyetleri ilçe binalarında sürdürdü.
Terör örgütü PKK ise aileleri bu eylemden vazgeçirmek amacıyla farklı yollar denedi. Bazı aileler tehditlere maruz kalırken bazı aileler de yıllardır sesini dahi duymadıkları çocuklarını örgüte müzahir yayın organlarında oturma eylemini sonlandırmaları adına verdiği röportajla gördü.
Örgütten kaçan ve ailesine kavuşanlar, baskı ve silah zoruyla kendilerine bu röportajlarda verilen metnin okutulduğunu belirtti.
AİLELERİN EYLEMİNİ GÖRENLER İKNA ÇALIŞMALARIYLA ÖRGÜTTEN KAÇIYOR
Yurt içi ve yurt dışında düzenlenen başarılı operasyonlarla terör örgütüne ağır darbe vuran güvenlik güçleri bir yandan da kaçırılan ya da kandırılarak dağa götürülen çocuk ve gençleri kurtarmak için ikna çalışması yürütüyor. Ailelerinin Diyarbakır'daki oturma eylemini görenlerin, ikna çalışmalarıyla terör örgütü PKK'dan kaçışı sürüyor.
TOPLUMUN TÜM KESİMLERİNDEN DESTEK
Oturma eylemi yapan ailelerin kendilerinden koparılan evlatlarını istediği haklı talebini tüm Türkiye duydu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile bakanlar, aileleri eylem yaptıkları çadırda ziyaret etti, sonuna kadar ailelerin yanında oldukları mesajını verdi.
Diyarbakır anne ve babalarını siyasetçi, sanatçı, gazeteci, yazar, sporcu, sivil toplum kuruluşu temsilcisi, kanaat önderi, din adamı, şehit ailesi, gazi, esnaf, muhtar, öğretmen ve gurbetçiler olmak üzere toplumun her kesiminden binlerce kişi ziyaret etti.
OTURMA EYLEMİNE AVRUPA'DAN DESTEK GELDİ
Avrupa Parlamentosu üyesi Tomas Zdechovsky, Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi Denetim Komisyonu Türkiye eş raportörleri Jakob Wienen ve Yoomi Renström, Ukrayna'nın Ankara Büyükelçisi Andrii Sybiha, İngiltere'nin Ankara Büyükelçisi Dominick John Chilcott ve Hindistan'ın Ankara Büyükelçisi Sanjay Bhattacharyya'nın da yer aldığı 9 ülkenin büyükelçisinin bulunduğu heyet ile Almanya, Fransa, Belçika, Hollanda, İsviçre ve Avusturya'dan gelen gurbetçiler, annelerle görüştü.
İHA BELGESEL ÇEKTİ
İhlas Haber Ajansı (İHA), eylemin 1’inci yılında evlatları için HDP ve PKK’ya karşı direnen ailelerin belgeselini çekti.
Yaşadıkları tüm zorluklara rağmen evlat nöbetine kararlılıkla devam eden ve 4 yılı geride bırakan aileler, 3 Eylül'de 5’inci yılına girecek oturma eylemine Türkiye'den destek bekliyor.
10 YIL SONRA KIZINA KAVUŞTU
Evladına kavuşmasına rağmen oturma eylemini sürdüren annelerden Esmer Koç, süreci İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine anlatarak, 2013 yılında HDP- PKK militanları ve onlara yardım ve yataklık yapanların kızını 14 yaşındayken kaçırdıklarını söyledi.
10 yıl evlat hasreti çektiğini aktaran Koç, “Allah’a şükürler olsun kızım PKK terör örgütünün elinden kaçıp geldi. Çok mutluyum. Benim acım bitti. Allah, bin kere devletimizden razı olsun. Cumhurbaşkanımıza, İçişleri Bakanımıza, bütün asker, polisimize ve terörle mücadele ekibimizden Allah razı olsun. Ben buraya geldim mücadele ettim. Ben evladımı kazandım. İnşallah buradaki anneler ve babalar evladını alacak bütün dağdaki çocuklar gelecek” dedi.
Dağda olan gençlere de seslenen Koç, “Gelin, kendinizi orada ölüme terk etmeyin. Bu dava boş, 45 tane evladımız geldi hepsi anne ve babalarının yanlarına gittiler. Sizde gelin devletimize teslim olun. Ben hala buradayım çadırdaki anne, babalara hala destek vereceğim. Dağda bir tane çocuk kalmayana kadar mücadelemize devam edeceğiz. Buradaki ailelere de destek vermeye devam edeceğim” diye konuştu.
“10 YIL DEĞİL, 20 YILDA OLSA BURADAYIM”
Oğlu Faruk Taşçı için eyleme devam eden anne Rahime Taşçı, Kars’tan geldiğini, 4 yıldır buradaki anne babalarla eylem yaptığını dile getirerek, “10 yıldır oğlumu görmedim. Ölümü sağ mı bilmiyorum. Eğer Faruk beni görüp duyuyorsan gel devletimize teslim ol. Ceza yok. 45 tane evladımız geldi. 46’ıncı da sensin inşallah. Seni almadan hiçbir yere gitmiyorum. 10 yıl değil, 20 yıl da olsa buradayım. Senin peşini bırakmıyorum. 5’inci yılımıza geçiyoruz. Faruk inşallah gelirsin. Seninle birlikte evimize gideceğiz” ifadelerinde bulundu.
“EVE GİDİP KAFAMIZI YASTIĞA KOYUP SABAH GERİ ÇADIRIN YOLUNU TUTUYORUZ”
Mahmut Uslu’nun annesi Bedriye Uslu ise, çadıra her gün umutla geldiğini söyleyerek şunları söyledi:
“4’üncü yıl bitecek 3 Eylül de 5’inci yıla gireceğiz. 45 evladımız geldi. İnşallah o annelerden biri de ben olacağım. Bende çocuğumu alacağım eve götüreceğim. HDP laneti ne hakları vardı bizim çocuklarımız götürüp dağda mahkum ettiler. Biz, evimizi otel gibi kullanıyoruz. Eve gidip kafamızı yastığa koyup sabah geri çadırın yolunu tutuyoruz. Onlar biliyorlar mı evimize nasıl bir ateş düşürdüklerini. İnşallah buna sebep olanlar bizim gibi olacaklar, onlarda evlatlarından sınav olacaklar. Oğlum gel askerimize polisimize teslim ol. Eve dön, bu hasretimiz çilemiz bitsin.”
“45 DERECELİK HAVA SICAKLIĞINDA EVLAT NÖBETİMİZE DEVAM EDİYORDUK”
Oğlu Özkan Aydın için eyleme devam eden baba Süleyman Aydın, 4 yıldır burada evlat nöbetine devam ettiklerini, 3 Eylül de 5’inci yıla gireceklerini kaydetti. Aydın, “Dile kolay. Burada 5 yıldır evlat nöbetimizi kararlıkla sürdürüyoruz. Eğer konu evlatlarımız olmamış olsaydı, hiçbir güç bizi buraya getiremezdi. 45 derecelik hava sıcaklığında evlat nöbetimize devam ediyorduk, pandemi demedik, hastalandık, konu evlatlarımız olduğu için mücadelemize devam ettik. Biz evlatlarımız istiyoruz” dedi.
“KENDİ EVLATLARIMIZ İÇİN DEĞİL, TÜRKİYE’NİN EVLATLARI İÇİN NÖBET TUTUYORUZ”
Anne ve babalar olarak tüm Türkiye’ye seslendiklerini aktaran Aydın, “Biz, yalnız kendi evlatlarımız için burada nöbet tutmuyoruz. Bütün Türkiye’nin evlatları için tutuyoruz. Görüyorsunuz bu mücadelede PKK terör örgütüne katılım sıfıra indi. Biz evlat nöbeti tutan annelerin katkısı çok oldu. Bu dönemde devletimizin de mücadelesiyle 45 evladımız anne babalarına kavuştu. Hepimiz için büyük bir umut oldu. İnşallah bir an önce bizde evlatlarımıza kavuşuruz. Sonun kadar da bu mücadelemize devam edeceğiz” şeklinde konuştu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.