Diyarbakır’da korkutan tablo: Kız çocukları tehdit altında!
AMİDA HABER- Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformun 2024 yılı verilerine göre Türkiye’de 394 kadın cinayete kurban gitti, 259 şüpheli kadın ölümü gerçekleşti. Cinayetlerin büyük bir kısmı, kadınların en yakınındaki erkekler tarafından işlendi. Öldürülen kadınlardan 111’i boşanmak istemek, barışmayı ya da evlenmeyi reddetmek, ilişkiyi sonlandırmak veya hayatlarına dair karar almak gibi nedenlerle katledildi.
79’u 18’den küçüktü
Bu yıl öldürülen kadınların 72’si 18 yaşından küçüktü. 19 kız çocuğu babaları tarafından, 9’u ise anneleriyle birlikte öldürüldü. Fiziksel, cinsel, psikolojik, dijital, sosyal ve ekonomik şiddete maruz kalan kadınların sayısı ise on binleri aşıyor. Uzmanların akran zorbalığının bir türü olarak tanımladığı “flört şiddeti” de son dönemde artan şiddet türleri arasında yerini aldı.
Ortaokul ve liselere kadar indi
İletişim kanalları ile gönderilen mesaj ve görüntülerin, erkek tarafından tehdit unsuru olarak kullanılması, flört şiddetinin başında geliyor. Kadın hakları savunucuları, flört şiddetinin üniversiteden lise ve ortaokula kadar indiğine dikkat çekti. Şiddet artmasına rağmen, resmi makamlara başvurusu sayısı ise oldukça az.
Amida Haber’e konuşan Diyarbakır Barosu Avukatı Gevriye Atlı, flört şiddeti vahim boyutlara ulaşmasına rağmen, bu konuda adliyeye yansıyan bir vaka bulunmadığını ifade etti. Atlı, akran zorbalığının bir türü olarak başlayan bu şiddetin, kız çocuklarının tehdit edilmesine, hatta intihara sürüklenmesine neden olduğuna dikkat çekti.
‘Yasal düzenleme bulunmuyor’
Başvurucu kadınların bilgilerinin gizliliğini koruyacak yasal bir düzenleme olmadığına işaret eden Atlı şunları söyledi: “Tebligatların ailelere gitmesi ve mahkemelerde kadınların kişisel bilgilerinin karşı tarafla paylaşılması, şikâyetçi olmalarının önündeki en büyük engeller arasında yer alıyor. Ne yazık ki gizliliği korumaya dair yeterli bir yasal düzenleme bulunmuyor. Bu eksiklik kadınların adli mercilere başvurmasını zorlaştırıyor.”
‘Kültürel değerler flört şiddetini körükler’
Türk Psikolojik ve Rehberlik Derneği (PDR) Diyarbakır İl Başkanı Hayriye Müjde Erçetin, flört şiddetinin; bireysel, ilişkisel ve toplumsal düzeyde çeşitli risk faktörlerinden etkilendiğini söyledi. Erçetin, “Bireysel düzeyde, düşük özsaygı, öfke kontrol problemleri, madde kullanımı gibi kişisel özellikler şiddet davranışını artırabilir. İlişkisel düzeyde, ilişkideki güç dengesizliği ve iletişim problemleri önemli rol oynar. Toplumsal düzeyde ise, toplumsal cinsiyet rolleri ve şiddeti normalleştiren kültürel değerler flört şiddetini körükler” dedi.
Bilinçlendirme çalışmaları…
Flört şiddetine birey üzerinde bıraktığı etkiye değinen Erçetin, alınması gereken önlemleri şöyle anlattı: “Flört şiddeti, mağdurlar üzerinde depresyon, anksiyete, travma sonrası stres bozukluğu (TSSB), sosyal izolasyon ve akademik başarısızlık yaratıyor. Flört şiddetinin önlenmesi için bireylerin, eğitimcilerin ve toplumun iş birliği yapması önemlidir. Eğitim kurumlarında şiddetsiz iletişim becerileri ve sağlıklı ilişki dinamiklerine yönelik eğitimler verilmesi, gençlerin bu konuda bilinçlenmesini sağlar. Ayrıca, mağdurlara destek sunan psikososyal hizmetlerin erişilebilir olması, bireylerin yaşadıkları şiddetle baş etmelerine yardımcı olur.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.