Eğitimci Yazar Şahin'den okuma kültürüne dair önemli açıklamalar
Eğitimci Yazar Şahin'den okuma kültürüne dair önemli açıklamalar
Eğitimci Yazar Hasan Şahin, bugün yaşanan en önemli problemlerden birinin, toplumsal olarak okumaya yeteri kadar değer verilmemesi olduğunu belirterek, gerek toplum, gerek birey ve gerekse de devlet olarak maalesef okumada yeterli yerde olunmadığı için bugün büyük sorunlarla karşı karşıya kalındığını belirtti.
İslam medeniyetinin yükselişte olduğu dönemlere bakıldığında, okumanın revaçta olduğunu belirten Şahin, sözlerine şu şekilde devam etti;
“Medeniyetimizin ilk harcının ‘Oku’ ile başlamış olmasına rağmen okumaya yeteri kadar önem vermiyoruz”
“İslam medeniyetindeki yükselişin olduğu dönemler, okumanın gerçekten üst seviyelere ulaştığı dönemlerdir. Okumayan toplumlar kendilerini geliştiremez yenileyemez geleceğe dair herhangi bir proje üretemezler. Bunun için mutlaka ama mutlaka kitap okuma alışkanlığının geliştirilmesi lazım. Bugün dünyada söz sahibi olan ve toplumlar üzerinde egemenlik kuran Batının geldiği bu seviyeye baktığımızda, okumaya verdikleri değer, okuma ile elde ettikleri bilgi birikim ile dünya üzerinde kendi hâkimiyetlerini, ekonomik olarak kurmuş bulunmaktadırlar. Oysa İslam medeniyetinin bir ferdi olarak bugün maalesef ızdırap çekişimizin temel nedeni de medeniyetimizin ilk harcının ‘Oku’ ile başlamış olmasına rağmen okumaya yeteri kadar önem vermememizdir.” dedi.
Okurken hedefimiz ne olmalı? Neden okumuyoruz? sorusuna cevap veren Eğitimci Yazar Hasan Şahin, şunları söyledi;
“Hazreti Peygamber o dönemde toplumsal değişimi oku üzerinden gerçekleştirdi”
“Hayata dair bir hedefiniz yoksa hayata dair bir projeniz yoksa okumak da yeteri kadar değer vermiyorsunuz demektir. Eğer bir hedefiniz varsa ki İslam medeniyetine baktığımız zaman bu hedef netti. Yani Hazreti Peygamber Aleyhissalatu Vesselama ilk inen ayetin ‘Oku’ olması, toplumsal değişimin başlangıç noktasıdır. Hazreti Peygamber o dönemde toplumsal değişimi oku üzerinden gerçekleştirdi. Bu okuma yazılı da olabilir, toplumsal okuma da olabilir, kainatı okuma da olabilir ama bugün bizim en büyük ızdırap çektiğimiz nokta kitapsal yani yazılı okuma yeteneğine önem vermeyişimizdir. O dönemde okuyan toplum, Hazreti Peygamberin önderliğinde yeni bir toplum oluşturdu yeni bir medeniyet oluşturdu ve o medeniyet bugüne kadar geldi. Medeniyetin yükselişler olduğu dönemlerde yetiştirdiği bilim adamlarına baktığınızda, temelde okumadan kaynaklandığını görebiliriz. Yani İbni Sinalar, Ibni Rüştler, Farabiler, İbni Haldunlar yetişmişse okumaya verdikleri önemden kaynaklanmaktadır” dedi.
Toplumda okuma alışkanlığının çok düşük olduğunu, gelişmiş toplumlarda bir kişinin yılda en az 7-8 kitap okuduğunu ama İslam toplumunda 6-7 kişinin ancak yılda bir kitap okuduğunu belirten Eğitimci Yazar Hasan Şahin, bunun nedenleri hakkında şunları dile getirdi;
“Eğitim kurumlarında okumaya, anlamaya yönelik yeni bir müfredatın olması gerekmektedir.”
“Bu rakamlar gösteriyor ki, toplum olarak hayata dair bir hedefimizin yok. Eğer siz hedefinizde hayata dair bir değişimi, dönüşümü öngörmüşseniz ve buna niyetiniz varsa, o toplumda bazı şeyleri gerçekleştirmek istiyorsanız mutlaka ama mutlaka okumaya ağırlık vermeniz lazım. Bugün toplumumuzun temel sorunlarından biridir demiştik. Devletin de maalesef eğitim kurumlarındaki temel sorunlarından biri de yine bu okumanın bir türlü gelişmemiş olmasıdır. Yani kurumlardaki okumanın yetersizliği ve olmayışın temelinde de yine maddi, ekonomik etkenler ve farklı faktörler söz konusudur. Bunun giderilmesi için mutlaka ama mutlaka eğitim kurumlarında okumaya, anlamaya yönelik yeni bir müfredatın olması gerekmektedir.” dedi.
Şahin, okumaya alıştırmak için telkin yöntemi değil örnek yönteminin kullanılması gerektiğini vurgulayarak, örnek yöntemi hakkında şunları dile getirdi;
“Siz eğer evde çocuklarınıza kitap okumasını istiyorsanız öncelikle sizin bir kitap okuma saatinizin olması gerekir”
“Birey olarak bizlerin de sürekli telkinlerde değil, örnek olmamız lazım. Yani büyükler eğer okumuyorsa, küçüklerden, gençlerden fazla bir şey beklememek lazım. Maalesef toplumuz taklitçidir yani siz okuduğunuz zaman okur, siz eğer evde çocuklarınıza kitap okumasını istiyorsanız öncelikle sizin bir kitap okuma saatinizin olması gerekir. Bu şekilde yaparsanız, siz her gün düzenli bir şekilde kitap okuma alışkanlığı edinirseniz. Çocuklarınızla ve ailenin diğer biriyle de size bakıp bir şeyler öğrenecek ve o zaman kitap okuma alışkanlığı kazanılmış olacak. Kitap okumanın önemi nedir? Şöyle bir örnek verebilirim, mesela insan bedenini düşünün. Beden, fizyolojik ve biyolojik özelliklere sahiptir. Biyolojik ve fizyolojik olay gelişebilmesi için nasıl ki besine ihtiyaç duyuyorsa, ruhun gelişmesi de okumaya bağlıdır. Eğer okursanız bilgi elde edersiniz. Bilgiyi elde ettiğiniz zaman yeni şeyler üretme yoluna gidersiniz ve bilgide teknolojide istenilen seviyeye ulaşabilirsiniz. Eğer siz okuma yoluyla bunları elde etmiyorsanız o zaman toplumumuzun gelişmesi ve değişmesi de çok zor olacaktır. Bizler örnek olacağız. Yani gençler eğer ileriye yönelik bir hedefleri varsa bir projeleri varsa biz onlara örnek olacağız. Biz önce okuyacağız, sonra gençlerin okumasını isteyeceğiz. Biz bu hayatta eğer yönetilmek değil, yönetmek istiyorsak bu toplumda edilgen değil, etken aktif olmak istiyorsak mutlaka ama mutlaka okumamız gerekiyor. Okuduğumuzu anlayıp hayatımıza uygulamamız gerekir. Bu birey olarak bizim görevimiz devlet olarak da eğitim kurumlarının görevi budur. Bunun için mutlaka ama mutlaka insanların ve bizlerin her gün bir şeyler okuyarak bilgiye, yeni yeni bilgiler, katma anlayışına sahip olmamız ve bunu gelişmemiz gerekir.” dedi.
Kitap okuma alışkanlığını elde edene kadar seçici davranılmaması gerektiğini, okuma alışkanlığını elde edince seçici davranılması gerektiğini vurgulayan Şahin,
“Okumadığımız zaman maalesef başka toplumların mukallidi oluyoruz”
“Eğer kitap alışkanlığını kazanmamışsanız, o zaman sizin seçici olmanızın fazla bir anlamı yok. Onun için sürekli bunu söylüyoruz. Yani öncelikle kitap okuma alışkanlığı yer edinsin. Ardından sizin hedefinize hizmet edecek, toplumunuza hizmet edecek, toplumuzun gelişmesine hizmet edecek, kendi alanlarınızda hangi konular varsa o konularla ilgili kitapları okuyup araştıracaksınız. Kitaplardan korkmayacağız, kitaplar bizden korkacak ama maalesef bugün gerçekten kütüphanelerimizin sayısı fazla, kitaplar oldukça fazla. Kütüphanelere gidip gezdiğimizde görüyoruz ki kitapların üzeri tozlarla kaplı. Maalesef sayfaları açılmamış kitaplar var. Bugün taklitçi bir toplum oluşumuzun temel nedeni de budur. İki asırdır batıyı taklit etmemizin temelinde de bu vardır. Okumadığımız zaman maalesef başka toplumların mukallidi oluyoruz ve onların egemenliği altına giriliyor, giriyoruz. Böylece onlar elde ettikleri bilgiyle bizim üzerimizde hâkimiyet kurup bizim her türlü haklarımızı elimizden alıyorlar ve bizi sömürge toplumu haline getiriyorlar. Bugün İslam coğrafyasında maalesef içinde bulunduğu travmalar ve sıkıntıların temelinde de bu vardır. Onun için özümüze medeniyetimize dönerek düzenli bir şekilde kitap okuma alışkanlığı, birey olarak biz sonra aile, sonra eğitim kurumları sonra devlette bunu yerleştirelim ki toplum gerçekten özgür bir toplum haline gelsin.” dedi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.