İş insanı Odabaşı: Diyarbakır’ın Vakıf üniversitesine ihtiyacı var

İş insanı Odabaşı: Diyarbakır’ın Vakıf üniversitesine ihtiyacı var
Diyarbakırlı iş İnsanı Aziz Odabaşı, bölgenin kalkınması için vakıf üniversitelerine ihtiyacı olduğuna dikkat çekerek, bu konuda adım atılmasını istedi.

AMİDA HABER- Diyarbakır’da önemli yatırımları bulunan ve Organize Sanayi Bölgesi eski Başkanlığı yapan iş insanı Aziz Odabaşı, Türkiye’nin ve bölgenin en önemli sorunlarından birinin eğitim olduğuna dikkat çekti. Gelişmiş ülkelerde eğitim kalitesinin niteliğine işaret eden Odabaşı, Finlandiya, Danimarka, İsveç ve Norveç’teki eğitim sistemlerinin dünyanın en iyi eğitim sistemi olduğunu ifade etti. Gelişmekte olan ülkelerin başında gelen Çin ve Hindistan’da da eğitim alanında ciddi gelişmeler kaydedildiğini belirten Odabaşı, “Her iki ülke gelişmiş ülkelerin nitelikli iş gücünü oluşturmada önemli adaylar olarak ön plana çıkıyor. Ülkelerin nüfus oranları, coğrafik büyüklükleri ile üniversitelerin sayısı arasındaki ilişki aynı zamanda eğitimin gelişme düzeyi bakımından bize bir fikir vermektedir. Hindistan’da 8831 üniversite, ABD’de 5758 üniversite, Rusya’da 1 108, Fransa’da 1062, Çin’de 1054 üniversite bulunuyor. İran ve Güney Kore’nin ardında Türkiye dünya genelinde 15.sırada bulunuyor” dedi.

vakif.jpg

‘Üniversitelerin bilimsel araştırma yapması lazım’

Türkiye’nin de gelişmekte olan ülkeler kategorisinde yer aldığını hatırlatan Aziz Odabaşı, Türkiye’deki nitelikli iş gücünün eğitimle doğru yönetileceğini belirtti. Odabaşı, şunları söyledi: “ Türkiye, AB aday ülkesi olarak Avrupa’nın nitelikli iş gücünü sağlamada önemli bir potansiyel oluşturmaktadır. Türkiye’nin coğrafik önemli sadece jeopolitik bakımından değil belki bir o kadar da önemli kılan tarımsal, turizm ve teknolojik gelişmeler alanındaki avantajlarıdır. Bütün bunun merkezinde özellikle üniversitelerdeki bilimsel araştırma ve çalışmalar bulunuyor. Bunun doğru değerlendirilmesi de doğal olarak devletin ve iktidarın sorumluluğundadır.”

Vakıf üniversitelerinin önemi

Türkiye’de toplamda, 209 üniversite bulunduğunu belirten Odabaşı, “Bunların 129’u devlet üniversitesi (11 teknik üniversite, 2 güzel sanatlar üniversitesi ve 1 yüksek teknoloji enstitüsünün yanı sıra Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi, Polis Akademisi ve Milli Savunma Üniversitesi) ve 75’i vakıf üniversitesi ve 4 vakıf meslek yüksekokuludur. Dünya genelindeki verilere dikkat ettiğimizde Türkiye’nin potansiyeli beklenilenin altındadır. Ama aynı zamanda üniversitelerin eğitim düzeyi ve uluslararası bilimsel araştırmalar içindeki yeri önemli arz ediyor. 2021-2022 yılı verilerine göre 8 milyon 296 bin 959 öğrenci ve 184 bin 566 öğretim elemanı bulunuyor. 2022-2023 eğitim öğretim yılı verilerine göre de toplam 6 milyon 950 bin 142 öğrenci, 184 bin 566 öğretim elemanı bulunuyor. Açık öğretim öğrencileri, mevcut sayıya dâhildir. Devlet üniversitelerinin yüzde 33,3’ü ve vakıf üniversitelerin yüzde 93,2’si ve genel olarak yüzde 53,6’sı bu altı şehirde bulunuyor. Vakıf üniversitelerinin yüzde 78,4’ü ise İstanbul’da bulunuyor. Eğitimin belirli merkezlerden yoğunlaşmış olması hem bölge hem de il bazında önemli haksızlıklara ve eşitsizlere yol açtığı biliniyor. Bu durum özellikle ekonomik bakımdan geri olan illerde eğitimdeki fırsat eşitliğini olumsuz yönde etkilemektedir.”

aziz-odabasi1.jpg

Bölge illerinde vakıf üniversitesi yok

Diyarbakır, Mardin, Van, Urfa gibi illerde, Gayri Safi Milli Hasıla içerisindeki payın sürekli arttığını belirten Odabaşı, buna karşı bu illerde eğitim sorunun önemli bir boyuta ulaştığını ifade etti. Her ilde bir devlet üniversitesi bulunduğunu belirten İş İnsanı Aziz Odabaşı şunları dile getirdi: “2022- 2023 yılında Doğu Anadolu’daki 16 devlet üniversitesi var ama Vakıf üniversite hiç yok. Öğrenci sayısı ise yaklaşık 740 bindir. Güney Doğu Bölgesinde ise 10 devlet ve 2 vakıf üniversitesi olup toplam 12 üniversite bulunuyor. Bu üniversitelerde okuyan öğrencisi sayısı ise yaklaşık 205 bindir. Doğu ve Güney Doğu bölgesinde toplam 23 ilde 28 üniversite bulunuyor. Devlet üniversitelerinde kayıtlı öğrenci ayısı Türkiye ortalamasına göre oldukça düşük. 23 ilde sadece Gaziantep’te tane vakıf üniversitesi bulunuyor. Diyarbakır, Mardin, Van, Urfa, Malatya, Erzurum gibi Büyük Şehirlerin hiç birinde bir tek Vakıf Üniversitesi bulunmuyor. Bölgesel kalkınma ile üniversitelerin gelişmesi arasında doğrudan bir bağ var. Dünyanın önemli üniversiteleriyle bilimsel araştırma yapan kuruluşlar arasında ortak çalışma sürekli artmaktadır ve ortak planlar yapılmaktadır. Bir ülkenin, bölgenin ve hatta bir ilin ekonomik, sosyal ve kültürel gelişmesinde üniversitelerin önemli bir rolü olduğu artık herkesin kabul ettiği bir durumdur.”

‘10-15 yılı projelendirmeliyiz’

Bölgenin gelişmesi için önümüzdeki 10-15 yılın projelendirilmesi, Diyarbakır için vizyon programı oluşturulması gerektiğine işaret eden Odabaşı, “Bu vizyonda üniversitelerin çok ama çok önemli bir yeri var. Devlet kendi olanakları içerisinde üniversitelerin kalitesini arttırmak için bir çaba içerisindedir. Bu yeterli görülmeyebilir ama çabanın olduğunu görmeliyiz. Burada esas sorumluluk iş dünyasına yani şirketlerimize, sanayi-ticari kuruluşlarımıza ve iş insanlarımıza düşüyor. Diyarbakır’da bir vakıf üniversitesi açılmalıdır, Hem iş insanlarımızın hem de şirketlerimizin bu gücü ve potansiyeli oldukça fazladır. Ancak mesele bu soruna yeterince kafa yorulmuyor. Diyarbakır, Mardin, Van ve Urfa illerimizde Vakıf Üniversitelerinin kurulmasının nesnel zemini oldukça fazladır. Doğu ve Güney Doğu Anadolu bölgemizde her yıl binlerce öğrenci, Batı’daki Vakıf Üniversitelerine gidiyor. Nitelikli eğitim yapan, gelecek vizyonuna uygun bir sistem kurabilen Vakıf üniversitelerinin açılması, öğrencileri bölgede tutmasını sağlayabilir. Dünya değişiyor, ülke de değişiyor ve doğal olarak bölgemizde değişiyor. Bilimsel AR-GE çalışmalarının geliştirilmesi, sanayi ile entegreli mühendisliklerin açılması, yapay zekâya dayanan modern tarımsal üretimin, hayvancılığın ve modern turizmin geliştirilmesi için Vakıf Üniversitelerinin kurulmasının zamanı gelip geçiyor. Bu konuda hepimize sorumluluk düşüyor. Bugünden başlayarak gerekli alt yapıyı hazırlayarak özellikle 2024 yılında Vakıf Üniversitesi için ilk adımının atılması gerektiğini düşünüyorum. Bu önerimin özellikle Diyarbakır Sanayi Ticaret Odası tarafından değerlendirmeye alınması ve ön hazırlıklar için iş insanlarıyla bir toplantının yapılmasının çok yararlı olacağını düşünüyorum. Hep birlikte geleceğimiz gençlerimizin için vizyon çalışmamızın ilk adımını atmalıyız” dedi.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
3 Yorum