Avukatlardan Avrupa'ya Öcalan başvurusu: Serbest mi kalıyor?

Avukatlardan Avrupa'ya Öcalan başvurusu: Serbest mi kalıyor?

Kaynak:Haber Merkezi

Abdullah Öcalan’ın avukatlığını yapan Asrın Hukuk Bürosu avukatları, müvekkillerine ‘umut hakkı’ için Avrupa Komisyonu Bakanlar Komitesi’ne bildirimde bulundu. Başvuru, Öcalan’ın serbest bırakılacağı yorumlarına neden oldu.

AMİDA HABER- Abdullah Öcalan’ın avukatları, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) tarafından 2014 yılında müvekkilleri hakkında verilen ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) işkenceyi yasaklayan 3’üncü maddesine aykırı olduğu ve umut hakkının ihlal edildiği kararı ile ilgili Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’ne (AK BK) yeni bir bildirimde bulundu.

Önceki karar hatırlatıldı

Mezopotamya Ajansı’nın haberine göre, komite, Gurban dava grubu (Öcalan-2, Kaytan, Gurban, Boltan) adıyla gündemine aldığı dosyayı Eylül 2025’te inceleyecek. Toplantıdan önce bildirimde bulunan Asrın Hukuk Bürosu, 7’nci kez Komite’ye yaptığı başvuruda, Komite’nin Eylül 2024 yılında yaptığı toplantıda, umut hakkının sağlanması konusunda Türkiye’ye somut yasal reformlar gerçekleştirmediği taktirde Eylül 2025’teki incelemesinde ara karar hazırlaması için Sekreterya’ya talimat vereceği yönündeki kararını hatırlattı.

ocalan-imrail.jpg

‘Taahhütler yerine getirilmedi’

Söz konusu bildirimde, AİHM kararının üzerinden 11 yıldan fazla zamanın geçtiği belirtilerek, Türkiye’nin taahhütlerini yerine getirmediği belirtildi. Bildirimde, ayrıca “Bu ceza rejiminden etkilenen kişi sayısı hakkında herhangi bir veri kamuoyuna sunulmamıştır. Konuya ilişkin olarak sivil toplum tarafından yapılan bilgi talepleri ya reddedilmiş ya da yanıtsız bırakılmıştır. Komite’nizin hükümetten istatistik veri paylaşımı bildirimleri de karşılanmamıştır” denildi.

‘Sistem var, uygulanmıyor’

Başvuruda Türkiye’nin 27 Haziran 2025’te Komite’ye sunduğu Eylem Planı’nın AİHM’in Gurban ve Öcalan (2) kararlarında tespit edilen yapısal ihlalleri gidermeye yönelik somut, etkili ve tatmin edici bir düzenleme içermediği belirtilerek, Türkiye’nin sunduğu Eylem Planı’nda Türkiye’de “iyi hal değerlendirmesi” üzerinden yürüyen bir şartlı tahliye sistemi olduğu, ancak mevcut başvurucular da dahil kimi suçların dışlandığına yer verildi. Başvuruda, “Hükümetin aynı metin içinde hem sistemin var olduğunu hem de belirli mahkumlar için uygulanmadığını kabul etmesi, AİHM kararlarında belirtilen temel sorunun hâlâ çözümsüz olduğunu göstermektedir” denildi.

2024/12/30/imralii.jpg

Hükümetin bugüne kadar AİHM kararlarına uygun herhangi bir adım atmadığı belirtilen bildirimde, “Sunulan eylem planları soruna çözüm bulmaktan uzak, mevcut durumda herhangi bir koşullu salıverilme yasağını ortadan kaldıracak, ihlallere son verecek bir yasal değişiklik planı ya da önemli önlemleri içermemektedir” ifadeleri kullanıldı.

Bahçeli’nin ‘umut hakkı’ açıklamasına vurgu

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin ‘umut hakkı’ ile ilgili açıklamaları ve Kürt sorununun demokratik çözümü bağlamında güncel gelişmelere yer verilen bildirimde, şöyle denildi: “22 Ekim 2024 tarihinde siyasi mecralarda Kürt sorunun çözümü bağlamında umut hakkının gündeme gelmesi, Türkiye’nin demokratikleşmesi ve insan hakları hukukuna uyumu açısından önemli bir fırsat sunmaktadır. Umut hakkı zemininde gerçekleşen tartışmalar hukuki olduğu kadar siyasi ve toplumsal boyutlar da taşımaktadır. Bu nedenle ceza adalet sisteminin umut hakkı temelinde yeniden inşa edilmesi, toplumsal barış ve insan hakları açısından bir gereklilik olarak kendini dayatmaktadır.”

2025/03/31/omer-ocalan-imrali-1.jpg

Bildirimde Öcalan’ın rolünü vurgu

Böylesi bir süreçte Abdullah Öcalan’ın umut hakkından yararlanmasının önemine değinilen bildirimde, “Sayın Öcalan, toplum menfaati ile toplumsal barış için varlığına ihtiyaç duyulan bir aktör olarak öne çıkmaktadır. Bu temelde umut hakkından yararlanma imkanları kamuoyunda yoğun talep ve tartışmalara konu olmuştur. Ancak hala cezasının gözden geçirilmesini sağlayacak hiçbir hukuki mekanizma bulunmamaktadır. Başvurucunun dışında tutulduğu süreçlerin ülkenin hukuk ve demokrasi karnesine, ekonomik verilerine yansımasının toplum aleyhine olduğu genel kabul görmektedir” ifadelerine yer verildi.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.