DEM Parti’den Suriye açıklaması: Kürtler risk değil fırsat
Kaynak:Haber Merkezi
AMİDA HABER- DM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan, Meclis’te kurulan çözüm komisyonuna değinerek, komisyon çalışmalarının hedefine ulaşabilmesinin bazı gerekliliklere bağlı olduğunu belirterek, “Sürecin yasal zemine oturtulması, bu zeminin hukuki düzenlemelerle desteklenmesi, demokratik siyaset ve toplumsal barışın olmazsa olmazlar” dedi.
DEM Parti Genel Merkezinde soruları yanıtlayan Doğan, Suriye’deki gelişmelere dair Türkiye'nin tutumuna yönelik soruya şu yanıtı verdi:
"SDF ile zaman zaman geçiş hükümeti ya da ona bağlı gruplar arasında çatışmalar oluyor. Bazı Arap şeritlerinden SDF aleyhine açıklamalar var. Ancak doğru bir okumayla Suriye'deki durumu analiz etmek gerektiğini düşünüyoruz. Partimizin en başından beri istikrarlı bir biçimde, tutarlı bir biçimde ısrarla ifade ettiği bir tutumdur. Ne diyoruz; Türkiye burada çözüm ararken Suriyeli Kürtlerle de özellikle tarihi ve kalıcı bir uzlaşı arayışında olmalı ve böyle bir politika yürütmeli. Dolayısıyla Suriye'de Kürtlerin kazanımları, halkların kazanımları, Suriye'de demokratik bir Suriye'nin oluşumu, bugüne kadar ki kazanımların korunabilmesi ya da işte oradaki halkların kararı ile ademi merkeziyetçi bir yapının oluşması veya kendi kararlarını kendilerinin vermeleri, Türkiye için bir risk değil olsa olsa fırsata dönüştürülebilir.
Hakan Fidan’ın kullandığı dil
Eş Genel Başkanımız Tuncer Bakırhan da yaptığı açıklamalarda 'bildiğim kadarıyla Hakan Fidan Suriye kabinesinde yer almıyor’ demişti. Hakikaten Dışişleri Başkanı Hakan Fidan kendisinin acaba Suriye Kabinesinde mi sorusunu akıllara getirecek açıklamalar yapıyor. Hatta zaman zaman değil çok sıkça yapmaya başladı son zamanlarda! Hakan Fidan'ın kullandığı dil yine eş genel başkanımızın da söylediği gibi üzülerek belirtmeliyiz ki sürecin ritmine de tonuna da uygun değil. Sürece uygun bir dil kullanmıyor. Sürecin başından bu yana Dışişleri Bakanı'nın açıklamalarına bakınız. Kullandığı dile, dil tercihine, sürekli tehditkar yaklaşımına özellikle Suriye meselesinde aldığı pozisyona koyduğu mesafeye kimlerle nasıl bir yakınlık kurduğuna ortak basın toplantısında kullandığı dile de dikkat edelim. Demagoji yapmayı tercih ettiğini düşünüyoruz. Bu buyurgan kibirli dil ancak süreç karşıtlarının elini güçlendirir. Bu dilden tabii ki vazgeçmeye çağırıyoruz. Çözüm ve sükûnet arayan bir dile ihtiyacımız var. Gerginlik arttıran bir dile ihtiyacımız yok. Suriye'nin bütünlüğü de ayrıştırıcı bir dil ile sağlanamaz. İnsanlık tarihinde böyle de bir örnek yok".
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.