Millet ittifakı ve Kürd halkına gönülden bir çağrı

Bilal YAVUZ

Peygamber Efendimizin Saadet Asrı, altın çağı şimdi yaşasaydı HDP kesinlikle ötekileştirilmezdi. Anadilde eğitim, resmi dil, anadilde istihdam, anadilde hizmet gibi doğal haklar verildi, adalet sağlanırdı.

İslam'a 14 asır sancaktarlık yapmış aziz halklardan biri olan Kürd Milletinin çocukları hakikate bağlıdır, çünkü din tüccarlarından İslam'a bakmaz, İslam'dan bakıp din tüccarlarından soğur, tuzaklarını, hilelerini görür, kanmaz, nitekim bugün de kanmıyor, din tüccarı oyunlara kanmadığı için geçen yıllarda çileler çekti bu aziz halk, şimdi ise en kıymetli elmas haline geldi partiler için...

Bizim de içimizde hakikatten kopanlar yok mu var, onlar da hep din tüccarlarına şahit oldu, Saadet Asrının adaletiyle tanışmış olsalar onlar da ateizme, deizme böyle kaymazlardı belki, din tüccarları öyle kötü ki, nice gencin imanını bile öldürdü, veballeri çok büyük münafıkların!

Gelelim gündeme...

Bugün AK Parti ile HDP bir görüşme gerçekleştiriyor, Devlet Bahçeli bile bu normaldir diyor, AKP heyetini eleştirmiyor! Gel gör ki muhalefet masada bir yer bile ayırmıyor HDP'ye, adeta bir araya gelmekten utanıyor, soruyoruz kimden utanıyorsunuz? HDP devletin ve milletin resmi olarak tanıdığı, devletin ve milletin resmi vekillerinin olduğu ve son dönemlerde resmi olarak en fazla oy almış 3. Siyasi Parti değil mi? Küçük bir parti de değil üçüncü!

HDP'yi terörist görmek Türkiye Cumhuriyeti Devletine, Türkiye Cumhuriyeti Vatanına, Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşlarına, Türkiye Cumhuriyeti Milletine, Türkiye Cumhuriyeti Bayrağına, TBMM'ye en açık ihanettir, devletin ve milletin iradesine saygısızlık, düşmanlıktır. Milyonların oy verdiği başka resmi bir partiye de aynı şey olsa onun için de bu gerçekler dile getirilirdi.

Çoğunluğu müslümanım diyen insanlarla dolu olan HDP'yi dinsiz görmek, HDP'ye oy veren milyonlarca müslüman vatandaşın imanını sorgulamaya kalkmak, onları tekfir etmek, İslam'a ve insanlığa ve tüm müslümanlara ihanettir! DAEŞ kafası ancak böyle bir şeyi yapar! HDP'nin ötekileştirilmemesi için sesini en çok mütedeyyinler çıkarmalı, İslam'ı temsil etmek adaleti, diyaloğu, saygıyı gerektirir.

Müslüman ülkelere bakıyorum, asıl terörist sahiden faşizm, ırkçılık sadece ırk ırkçılığı değil, mesela kendi partisi dışındakileri vatan haini görenler o ülkenin asıl gerçek vatan hainleri, ırkçı faşistleri, teröristleridir. Örnek Sisi örnek Esad örnek çok... Ve Peygamber Efendimiz de der ki, ırkçılık yapan bizden değildir, ırkçılık uğruna savaşan bizden değildir!

İslam'ı sadece ibadet sanan nice gafil keşke öğrense bu hadis ilmini... Kuran'ı sadece Arapçasından okuyup meal ve tefsir ile anlamaya çalışmayan bir cahilin durumu ne acıdır.

İslam hak yememek, İslam torpile, rüşvete, yolsuzluğa, hukuksuzluğa, hırsızlığa, katilliğe, kan emiciliğine, ölü seviciliğine, sapkınlığa, zalimliğe, ırkçılığa, işkenceye, yalana, hileye, kumara, faize, tekfirciliğe, zengini haramla daha zengin etmeye geçit vermemek! İslam gariban milyonların hakkını gözetmek...

Sorunlar diyalogla çözülür, iletişimle, karşıdakine gerek saygıyı göstererek, sorunlar kutuplaştırmayarak, ötekileştirmeyerek, mevzuları sulandırmayarak, oyalamayarak, şeffaf ve net bir ortamda, seri uzlaşmalarla, somut icraatlerle çözülür, yarım asırdır bizler ve büyüklerimiz, sorunların hep nasıl çözülemeyeceğine şahit olduk, belki de şerlerden bir hayır çıkacak, bunca kötü tecrübe istikbalde iyi çözümlere vesile olacak, ırkçılıkların nasıl kötü sonuçlar doğurduğunu, kötülerin kırbacı olduğunu iyice gördü herkes...

Bugün Ali Babacan, Selahattin Demirtaş, Ekrem İmamoğlu, Kemal Kılıçdaroğlu, Mithat Sancar gibi çok sevilen, devlet tecrübesi olan liderler var, ortam müsait, IKBY bölgesinde de Barzani ve Talabani aileleri gibi makul mantıklı komşularımız var, barışın, çözümün, adaletin sağlanabileceği en uygun zamanlardayız, başa gelip omuz verip sorunları çözdük çözdük, çözemezsek yazık olur onca potansiyele, emeğe, çileye...

Bu şahsiyetler henüz hayattayken destek verilmezse, onlar da sorunları çözmezse iyi günler çok başka baharlara kalır, çünkü böyle liderlerin ve makul komşuların yeniden yetişmesi, ortamın yeniden oluşması lazım, o süreçler de epey uzun oluyor.

Saadet Asrı yerinde duruyor, ondan uzaklaşan biz müslümanlar, Kuran ve Sünnet nizamı kıyamete dek duracak, güneş hep doğacak, bizler beraberce güneşe ayna olursak ancak çiçekler, bahçeler, çocuklar, ocağımız, vatanımız ısınabilir, kardeşlik baharını getirebiliriz...

Elbette bir mesele daha var.

Kültürel İktidar... Kültür atılımları da bizlerin, doğru ellerin avuçlarında yükselmeli, kültür kanalı barış için siyaset kadar önemli bir saha... Bugün kültür maalesef gastronomi sergisi olmuş, kültürden anlaşılan tek şey gırtlak olmuş, oysa kültür sanattır, fikriyattır, edebiyattır, medyadır.

Pergelin bir ucu köklerde diğer ucu özgün eserlerde dolaşmalı. Beraberce bir insanlık ağı oluşturmalıyız, sanatçılarımıza, gazetecilerimize sahip çıkmayı yarına ertelememeliyiz. Onlara bugünden omuz verirse makul siyasiler, türlü sıkıntıyla boğuşan bu şahsiyetlerden yüzde elli değil yüzde doksan verim alabilirler insanlık ve hizmet namına...

Yanlışlar deli gibi birbirine sahip çıkıyor, ağlarını kurmuşlar. Biz doğrular neden böyle darmadağınık kalalım ki? Böyle parçalı bulutlu olmak sadece kaybettirir, kazanmayı zorlaştırır.

Makul liderler, IKBY, Kürd halkının sanatçıları ve gazetecileri arasında iletişim köprüleri kurulmalı, kardeşlik bağları pekişmeli, güzel yarınlar için beraber çalışma ahlakı alışkanlık haline getirilmeli, komşuluklar hakkıyla olmalı, gelişim için beraber projeler üretmeli, batıl nasıl da tek ses, ey hakikiler gelin biz de tek ses olalım, hakikat aşkına, adalet namına...

Gelin önce biz tam anlamıyla kardeş olalım.

Ki sonra bütün halkları kardeş kılalım...

Bilal Yavuz

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (1)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.