Adalet Bakanı Diyarbakır’da konuştu: Şüpheliler delillere ulaşabilir…
Kaynak:Haber Merkezi
AMİDA HABER - Bugün Diyarbakır'a gelen İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ve Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Narin’in mezarını ziyaret etti.
21 Ağustos'ta kaybolan ve 8 Eylül'de Eğertutmaz Deresi'nde cansız bedenine ulaşılan Narin Güran'ın ölümüne ilişkin Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma sürüyor.
Soruşturma süreci hakkında basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, süreçle ilgili konuştu.
Bakan Tunç şu ifadelere yer verdi:
#Canlı Yayın | #Diyarbakır Valiliği Basın Açıklaması https://t.co/XELO7uxl94
— Yılmaz TUNÇ (@yilmaztunc) September 11, 2024
"3 evlat sahibi olan bir baba olarak karşınızdayım. Katillerin cezalandırılması ve olayın takipçisi olmak için buradayız. Tüm yetkili birimler süreci yakından takip ediyor. Bu olay en ince ayrıntısına kadar ortaya çıkmayana kadar, caniler hesap verene kadar elimiz gözümüz ve yüreğimiz burada olacak. Milletimiz Narin’in katillerinin bulunmasını ve adaletin tecelli etmesini bekliyor. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma büyük bir hassasiyetle sürmekte. Adaletin tecelli etmesi için tüm deliller toplanmakta ve incelenmekte. Her bir ayrıntının üzerine gidilmekte. Faillerin hızlı ortaya çıkması için her şey yapılmakta. 21 Ağustos 2024 tarihinde 20.15 jandarma 20.50’de kayıp ihbarı yapıldı. Hemen arama işlemlerine başlandı. Bu olay en ince ayrıntısına kadar ortaya çıkıncaya, caniler hesap verinceye kadar elimiz, gözümüz, yüreğimiz burada olacak. Çocuklarımızı her türlü şiddet, istismar ve kötülükten korumak, toplum olarak en büyük sorumluluğumuz ve önceliğimizdir. Geleceğimizin teminatı olan çocuklarımızın güvenli bir ortamda büyümesi önceliğimizdir. Onların korunması noktasındaki kararlılığımızdan asla taviz vermeyeceğiz. Çünkü bir çocuğa zarar vermek, tüm insanlığa zarar vermekle eş değerdir. Bu bilinçle çocuklarımızın güvenliği konusunda en ufak bir zaaf göstermeyeceğiz. Çocuğa karşı her türlü şiddet eyleminin önlenmesi, çocuk istismarının önüne geçilmesi, bu eylemler karşısında durulması her zaman hükümetimizin en temel önceliklerinden olmuştur. Bu kapsamda çocuğun üstün yararını gözetmek hepimiz için hayati önemdedir. 1656 personel, 23 dedektör köpek, 172 araç, 2 helikopter, 64 dron, bir insansız hava aracı, 5 yeraltı görüntüleme cihazıyla karadan ve havadan toplam 75 kilometrekare alan, jandarma su altı arama kurtarma timi, Dicle Üniversitesi ve AFAD dalgıçlarından toplam 60 personel ile 8 dere, 5 gölet, 21 su kuyusu, 49 kilometre su kanalı aranmıştır. 51'i jandarma, 11'i polis bölgesi olmak üzere 62 ev ve 24 metruk binada adli arama yapılmıştır. 20 PTS noktası ile 137 kamera incelenmiştir. 26 kişinin şüpheli, 241 kişinin tanık olarak olmak üzere toplam 267 kişinin ifadesi bugüne kadar alınmıştır. Narin kızımızın amcası Salim Güran 2 Eylül'de, komşusu Nevzat Bahtiyar ise 10 Eylül'de çıkarıldıkları mahkemece 'Beden ve ruh bakımından kendisini koruyamayacak durumda olan çocuğa karşı kasten öldürme' ve 'Hürriyeti tahdit' suçlarından tutuklanmışlardır. 22 şüpheli halen gözaltında olup, yarın Cumhuriyet Başsavcılığı'nda hazır edileceklerdir. Narin kızımızdan alınan doku örnekleri üzerinde kimyasal, biyolojik ve patolojik incelemeler yapılmak üzere bir kısmı Diyarbakır Adli Tıp Grup Başkanlığı diğer kısımları da daha ileri tetkik gerektiğinden İstanbul Adli Tıp Kurumumuza gönderildi. Bu doku örneklerindeki incelemeler devam etmektedir. Adli Tıp Kurumundan ölüm sebebine ilişkin nihai rapor beklenmektedir. Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 157. maddesi gereği soruşturma evresindeki işlemlerin gizli tutulması, yargı sürecinin sağlıklı bir şekilde ilerlemesi için vazgeçilmezdir. Bu gizlilik, delillerin karartılmaması ve yok edilmemesi için çok önemlidir. Şüphelilerin delillere ulaşarak ifade taktikleri geliştirilmesinin önüne geçilmesi için çok kritiktir. Tanıkların herhangi bir baskı altında kalmamasını ve soruşturmanın adil şekilde ilerlemesini sağlamak adına hayatidir. Elbette kamuoyunun haber alma hakkı son derece önemlidir. Ancak bu süreçte soruşturmanın gizliliği ve hukuki hassasiyetler mutlaka gözetilmelidir. Her aşamanın titizlikle yürütüldüğü bu süreçte kamuoyunun doğru şekilde bilgilendirilmesi sadece yetkili merciler tarafından sağlanmaktadır. Dolayısıyla resmi makamlarımızın açıklamaları dışında yayılan spekülatif bilgilere itibar edilmemesi, adaletin tecellisi açısından büyük önem arz etmektedir. Ne yazık ki bazı basın yayın organlarında ve sosyal medya platformlarında soruşturmanın gizliliğine zarar verecek nitelikte yanıltıcı ve asılsız bilgilere dayanan paylaşımlar yapıldığını da görüyoruz. Narin kızımızın acısı üzerinden farklı niyet ve hesaplarla birtakım beyan ve tutumlarda bulunmak asla doğru bir tavır olamaz. Toplum vicdanını yaralayan bu tür davranışlardan da kaçınmak gerekir. Narin yavrumuzun vahşice öldürülmesi, milletimizin her bir ferdinin yüreğinde derin bir acı ve tarifsiz bir kedere neden olmuştur. Bu masum cana kıyanlardan mutlaka hesap sorulacak, yaptıkları caniliklerin bedelini en ağır şekilde ödeyeceklerdir. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. Ne Narin kızımızın canına kastedenler ne de geleceğimizi karartan başka kötülük odakları bu topraklarda barınamayacaktır. Her bir çocuğumuzun güvende ve huzur içinde büyümesi, umut dolu yarınlara ulaşabilmesi için gereken tüm adımları kararlılıkla atmaya devam edeceğiz. Soruşturma devam etmektedir."
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.