Diyarbakır Barosu’ndan süreç açıklaması: Akamete uğrayabilir

AMİDA HABER- Adli Yıl Açılış Töreni'nde konuşan Diyarbakır Baro Başkanı Av. Abdulkadir Güleç, yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığı, ifade özgürlüğü ve adil yargılanma hakkı gibi temel beklentilerin henüz karşılanmadığını belirtti. Güleç, "Bu nedenle yeni adli yıla girerken, aynı sorunları bir kez daha hatırlatma ve sorunlara çözüm önerilerimiz için bu devleti yönetenlere çağrıda bulunma gereği duyuyoruz" dedi.
1 Eylül Dünya Barış Günü'nü kutlayan Güleç, her adli yıl açılışında olduğu gibi bu yıl da yargı sorunlarına, avukatların mesleki zorluklarına, insan hakları ihlallerine ve Kürt meselesinin barışçıl çözümüne dikkat çektiklerini söyledi.
‘Çözüm yeni bir Anayasa ile mümkün’
PKK'nin silah bırakma kararı ve İmralı sürecine değinen Baro Başkanı, Ekim 2024'te başlayan yeni siyasi sürecin, Kürt meselesinin demokratik yollarla çözümü için önemli bir umut doğurduğunu ifade etti. Güleç, "Kürt sorununun çözümü; toplumsal sözleşmeye dayalı, çoğulcu, kapsayıcı, demokratik ve herkesin eşit yurttaş olarak kabul edildiği yeni bir Anayasa ile mümkündür" önerisinde bulundu.
Abdullah Öcalan ‘Rudaw’ı tebrik etti
‘Sürecin akamete uğrama ihtimali var’
Konuşmasında, yeni süreçte yaşanan bazı uygulamaların ve atılması gereken adımların henüz atılmadığını belirten Güleç, bu durumun toplumdaki çözüm umudunu zayıflattığını hatırlattı. Özellikle Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarının uygulanmamasının süreci akamete uğratma tehlikesini şu sözlerle dile getirdi:
"Av. Selahattin Demirtaş ve Av. Bekir Kaya gibi Kürt hukukçu ve siyasetçiler lehine verilen Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararları uygulanmadığı için serbest bırakılmamaları; 'umut hakkı'nın gözetilmemesi; cezaevi idare ve gözlem kurullarının şartlı salıverme tarihlerini erteleyen karar ve uygulamaları, sürecin yeniden akamete uğrama ihtimalini güçlendirmektedir."
Suriye ve Rojava vurgusu
Suriye, Rojava ve Gazze'deki gelişmelere de dikkat çeken Güleç, konuşmasında evrensel barışa da değindi. Güleç, "Bugün 1 Eylül Dünya Barış Günü. Bu vesileyle belirtelim ki, adalet yalnızca ülke sınırları içinde değil, küresel ölçekte de sağlanmalıdır" dedi.
İsrail'in Gazze'deki sivil halka yönelik saldırılarını ve Suriye-Rojava'da silahlı grupların Dürzi, Alevi ve Kürt topluluklarına yönelik saldırılarını "insanlık dışı vahşet" olarak nitelendiren Güleç, bu ihlaller karşısında uluslararası toplumu ve özellikle Birleşmiş Milletler'i sorumluluk almaya ve sivillerin yaşam hakkını korumaya çağırdı. Güleç, "Barış hakkı, sadece ülkemiz için değil, tüm insanlık için savunulması gereken evrensel bir haktır" vurgusu yaptı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.