Diyarbakır’da okullar miting alanı gibi: Zorbalık artıyor

Diyarbakır’da okullar miting alanı gibi: Zorbalık artıyor
 Muhabir
Sınıf mevcutlarının bazı okullarda 50’yi aştığı Diyarbakır’da akran zorbalığı oranı alarm vermeye başladı. Uzmanlara göre, rehber öğretmen yetersizliği sorunu da daha ağırlaştırıyor.

AMİDA HABER- Türkiye genelinde 18 milyondan fazla öğrenci yeni eğitim dönemine başladı. Çocukların gelişim sürecinde okullar büyük bir rol üstleniyor. Ancak okullar, çocukların gelişiminde olumlu etkiler yaratabildiği gibi olumsuz etkilere de zemin hazırlayabiliyor. Bu süreçte en dikkat çeken sorunlardan biri de akran zorbalığı. Diyarbakır’da yaklaşık yarım milyon öğrenci eğitim hayatına başladı. Okul sayısının azlığı, kalabalık sınıflar ve rehber öğretmen yetersizliği, akran zorbalığını artıran önemli faktörler arasında yer alıyor.

‘3’üncü sınıfta başlıyor’

Amida Haber’e konuşan Diyarbakır Toplum ve Ruh Sağlığı Derneği Başkanı (TORSAD) Doç. Dr. Özgür Altındağ, akran zorbalığı nedenleri ve alınması gerekenler konusunda önemli açıklamalarda bulundu. Akran zorbalığının nedenlerini sıralayan Altındağ, şunları aktardı: “Diyarbakır’daki okullarda akran zorbalığı, özellikle sorunlu aile içi ilişkilerin varlığı, kalabalık sınıf mevcutları, psikolojik danışman sayısının yetersizliği, kontrolsüz sosyal medya kullanımı ve okulların fiziki yetersizlikleri nedeniyle oldukça sık karşılaştığımız bir problem. Özellikle ilkokul 3’üncü sınıftan itibaren zorbalık davranışları daha belirgin hale geliyor, ortaokul döneminde ise ciddi bir artış gözlemliyoruz. Ergenliğe geçişle birlikte öğrenciler arasındaki güç dengeleri daha belirginleşiyor, bu da sözel ve fiziksel zorbalık vakalarını artırıyor. Ayrıca, sosyal medya kullanımının yaygınlaşmasıyla birlikte dijital zorbalık da giderek artıyor. Özellikle lise grubu öğrencilerinde bu durumun daha sık yaşandığını söyleyebilirim.”

doc-dr-ozgur-altindag.jpg

En sık karşılaşılan zorbalık türleri

Altındağ, Diyarbakır özelinde zorbalığı artıran temel faktörler arasında sosyoekonomik uçurumlar, ailelerin eğitim düzeyi, kalabalık sınıflar ve sosyal-kültürel etkinlik eksikliğini sıraladı. En sık görülen zorbalık türlerini ise şöyle açıkladı: “Sözel zorbalık; lakap takma, alay etme, tehdit etme. Fiziksel zorbalık; itme, vurma, eşyaya zarar verme. Dijital zorbalık; sosyal medya üzerinden aşağılama, dışlama. Sosyal dışlama; grup oyunlarına veya etkinliklere alınmama.”

doc-dr-ozgur-altindag-001.jpg

Öğrencilerde yarattığı etkiler

Zorbalığa maruz kalan öğrencilerde, güven kaybı, okula gitmek istememe, akademik başarının düşmesi, içe kapanma, sosyal ilişkilerden kaçınma, uyku bozuklukları ve kaygı gibi sorunlarla sıkça karşılaştıklarını belirten Altındağ, müdahale süreçlerinin çok yönlü ilerlediğini kaydetti. Altındağ, “Öncelikle öğrenciyle birebir görüşüp duygularını anlamaya çalışıyoruz. Aileye süreci aktararak evde nasıl destekleyebileceklerini anlatıyoruz. Sınıf etkinlikleriyle empati ve saygı gelişimini destekliyoruz. Öğretmenleri bilgilendirerek zorbalığın tekrarını önlemeye yönelik sınıf içi önlemler alıyoruz” dedi.

doc-dr-ozgur-altindag-4.jpg

Öğrenciler genellikle paylaşmıyor

Altındağ, öğrencilerin yaşadıkları zorbalığı çoğu zaman doğrudan anlatamadığını vurguladı. Altındağ, “Sözel zorbalığa uğrayan çocuklar daha rahat paylaşabiliyor. Fiziksel zorbalık yaşayanlar ise utanma, damgalanma veya ‘şikâyetçi görünme’ korkusuyla durumu saklamayı tercih ediyor. Dijital zorbalık ise genellikle başka sorunlar ortaya çıktığında dile getiriliyor. Bu yüzden öğrencilerle güven ilişkisi kurmak ve okulda ‘gizlilik ilkesine’ dayalı bir iletişim ağı oluşturmak çok önemli.”

doc-dr-ozgur-altindag-3.jpg

‘Bir psikolojik danışman yüzlerce öğrenciye bakıyor’

Akran zorbalığını önlemeye yönelik çalışmaların sürdüğünü ancak rehber öğretmen sayısının yetersizliğinin en büyük sorun olduğunu söyleyen Altındağ, şöyle devam etti: “Kalabalık devlet okullarında bir psikolojik danışmanın yüzlerce öğrenciye hizmet vermesi gerekiyor. Bu durum bireysel takip ve önleyici çalışmaların etkinliğini azaltıyor. Farkındalık seminerleri, sosyal beceri geliştirme etkinlikleri, öğretmen eğitimleri ve veli iş birliğiyle zorbalığı azaltmaya çalışıyoruz. Ancak daha fazla rehber öğretmene, sosyal faaliyet alanına ve okullar arası iş birliğine ihtiyaç var.”

doc-dr-ozgur-altindag-2.jpg

Öğretmen ve velilere büyük görev

Altındağ, akran zorbalığını önlemede öğretmenler ve velilerin kritik rolüne dikkat çekerek şu önerilerde bulundu:

Öğretmenler: Zorbalığı erken fark etmek, kapsayıcı sınıf ortamı oluşturmak, empatiyi geliştiren etkinlikler yapmak.

Veliler: Çocuklarla açık iletişim kurmak, duygularını dinlemek, ekran süresini kontrol etmek, sosyal medya kullanımında rehberlik yapmak, kendi davranışlarıyla rol model olmak.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.