Diyarbakır’dan hem PKK, hem hükümete çağrı!
AMİDA HABER- Diyarbakır’da HAK-PAR, Partiya Sosyalist a Kurdistanê (Kürdistan Sosyalist Partisi - PSK), Partiya Welatparêzên Kurdistanê’nin (Kürdistan Yurtseverler Partisi-PWK) dün Demir Otel’de düzenlediği “Yaşanan Son Gelişmeler Karşısında Kürtler Ne Yapmalıdır?” başlıklı çalıştay sonuçlandı. Çalıştaya siyasi parti temsilcileri ile aydınlardan oluşan yaklaşık 200 kişi katıldı.
‘Sorun örtbas ediliyor’
Çalıştayın sonuç bildirgesi Güneydoğu Gazeteciler Cemiyeti’nde düzenlenen toplantı ile açıklandı. Suriye’deki gelişmelere dikkat çekilen sonuç bildirgesinde, “Ortadoğu’da yaşanan hızlı gelişmeler, Türkiye’de Kürt meselesini yeniden gündemin merkezine oturtmuştur. Ekim ayı başında Bahçeli ve Erdoğan’ın yaptığı açıklamalar Kürt meselesiyle ilgili tartışmaları hızlandırmıştır. Türkiye Devleti’ni yönetenler, Kürt meselesini PKK ile özdeşleştirerek ve ‘terör’ ile yaftalayarak sorunun gerçek içeriğini örtbas etmeye çalışmaktadır” ifadelerine yer verildi.
Diyarbakır’da silahlı kavga: Site görevlisi yaralandı
Kürt sorunun çözümü için öneriler
Çalıştayın sonuç bildirgesinde Kürt sorununun çözümü için şu öneriler yapıldı:
Türkiye Devleti, Kürdistan’ın tüm parçalarında sürdürdüğü askeri operasyonlara son vermeli, Kürdistan’ın tüm parçalarında Kürtlerle diyalog içine girmeli, halkımızın kendini yönetme hakkına saygı göstermelidir.
PKK de halkımızın haklı mücadelesine zarar veren silahlı mücadelesine son vermelidir.
Kürt ulus gerçeği tanınmalı ve anayasal güvence altına alınmalıdır.
Kürtçe (Kurmancî/Zazakî) ana dille eğitim ve öğretim hakkı tanınmalı, Türkçe ile birlikte Kürtçe de resmi dil olarak kabul edilmelidir.
Kürtlerin kendi kimlikleriyle siyaset yapmaları önündeki engeller kaldırılmalı, Kürdistan ismi üzerindeki tüm yasaklara son verilmelidir. Kürdistan adıyla siyasi partiler, STK ve kültürel kurumlar özgürce kurulabilmelidir.
Kürdistan’da ismi Türkçe olarak değiştirilen yerleşim yerlerinin, tarihi ve coğrafi yerlerin Kürtçe isimleri iade edilmelidir.
Düşüncelerinden, siyasal ve demokratik çalışmalarından dolayı tutuklu bulunanlar serbest bırakılmalı, yurtdışında bulunanlar geri dönebilmeli, özgür siyasal faaliyetleri önündeki engeller kaldırılmalıdır.
Şeyh Sait, Cibranlı Halit Bey, Seyid Rıza, Saidi Kurdi (Nursi) ve diğer Kürt şahsiyetlerinin mezar yerleri açıklanmalıdır.
Türkiye Cumhuriyeti taraf olduğu Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı ve Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi vb. uluslararası anlaşmaları hayata geçirmeli, bu anlaşmalara ilişkin çekincelerini kaldırmalıdır.
Kürt meselesinin kalıcı ve eşitlikçi çözüm yolunun açılması için Kürt halkının yukarıda ana başlıklar altında ifade edilen temel hakları anayasada güvence altına alınmalıdır.
Kürt ve Kürdistan meselesinde yukarıdaki perspektife uygun kapsayıcı ve gerçekçi bir çözüm sürecinin hayat bulması için, bir muhatap olarak her türlü sorumluğu ve yapıcı tutumu sunmaya hazır olduğumuzu kamuoyu ile paylaşmak isteriz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.