JİTEM öldürmüştü: 34 yıl sonra kan donduran itiraf

AMİDA HABER - Kürt siyasetçi Vedat Aydın 5 Temmuz 1991 tarihinde JİTEM tarafından kaçırıldı. Elazığ’ın maden İlçesi’ne götürülen Halkın Emek Partisi (HEP) Diyarbakır İl Başkanı Vedat Aydın işkence sonucu öldürüldü. 34 yıl önce yaşanan katliamın yıl dönümü öncesi DEM Parti Ağrı Milletvekili Sırrı Sakık, Aydın’ın katledilmesi ve cenaze töreni sonrası yaşanan olaylarla ilgili itirafçı Murat Demir’in görüntülerini paylaştı.
Aydın cinayetinde yer almıştı
JİTEM itirafçısı Murat Demir Kürt siyasetçi Vedat Aydın’ın ölümüyle ilgili anlattıkları kan dondurdu. İşte Demir’in Vedat Aydın’ın ölümüyle ilgili itirafları:
Diyarbakır'da Vedat Aydın'ın öldürüleceğini, ufak bir kitlesel eylem olacağını söylediler. Bu eylemi de halkın sindirmek amacıyla birkaç kişiyi vurup, Doğu ve Güneydoğu'da herhangi bir kitlesel eyleme halkın girmemesi için gerekenleri yapacağımızı söylediler. 5 Temmuz akşamı saat 11 veya daha da geç olabilir. Yani 12 olmamıştı. O civarda 3 araba gittik.
‘Yeşil kod Mahmut Yıldırım’da vardı’
İki tane de resmi polis aracı vardı. Şimdi gittiğimiz şahıslar Hasan Adak, Halit Çelik, Kemal Emlik, Adil Timurtaş, ben, Yeşil, Cemer Sever, Özel Harekattan Bülent, Murat ve İman'ım hatırladığım isimler. Yine Cem'in şoförü vardı. Sezgin Uzman Çavuş Jitem'den.
‘İki araç İl jandarmaya bağlıydı’
Vedat Aydın'ı almaya bunlarla beraber gitmiştik, O üç araçtan ikisi İl Jandarma'ya bağlıydı. İl Jandarma sorgusuna, sivil araç. İkisi de Renault marka arabaydı. Biri Lacivert, Stegen Renault. Diğeri yine Stegen sütlü kahverenginde bir araçtı. Bir de Jitem'in arabası vardı lacivert bir kartal. O üç araçla gitmiştik. Vedat Aydın'ı evden aldık. Maden tarafına getirdik.
‘Polis sabote etmesin diye önlem aldık’
Tabii bu arada polis arabaları da bize eskortluk ettiler ta ki Diyarbakır il sınırından çıkana kadar. İl sınırından ziyade bazı polis bölgeleri vardı oraya geçinceye kadar. Gerçi hepimizde telsiz ve silah her şey vardı. Ama yargısız infaz olacağı için. Her ihtimale karşı yani polis olayı sabote etmemesi için onlar da eskortluk ettiler. Biz Vedat Aydın'ı götürdük.
‘Birkaç slogan atıp giderler diye düşündük’
Madenin 10-15 km bu tarafında kırsala çıktık. Arabalar geri döndü. Zaten 5'inde almıştık. 6'sında akşam işi bitirdiler. 10'unda bir cenaze töreni oldu. O güne kadar sadece Diyarbakır'dan insanların geleceğini düşünüyorduk. Hatta Diyarbakır'dan da en fazla 300-500 kişi bir cenaze töreni yapar, birkaç slogan atar. Bu arada keskin nişancılar 3-4 kişiyi vurur. İnsanlar artık kesinlikle kitlesel eylemlere gelmez diye bir düşünce vardı. Ama düşünmedikleri bir nokta vardı. Vedat Aydın'ın cenazesine o kadar insanın katılacağı. Yani bütün Doğu Güneydoğu'nun her tarafından insanların gelmesi haricinde İstanbul, Ankara yani Türkiye'nin hemen hemen bütün her tarafından insanlar geldi. On binlerce, yüz binlerce insan yürüdü.
‘Kafamızda kar maskeleri vardı’
Bunun için de itirafçılar, özel harekât ve A timleri dediğimiz timleri surlara yerleştirdiler. Bir kısmı da asker zaten. Gerektiği zaman hepimizde telsiz var. Talimat geldiği zaman o halkın üzerine doğru.... Bizim üzerimizde özel harekatçı kıyafeti var. Kafamızda kar maskesi dediğimiz siyah maskeler. Bunları takmıştık.
‘47 mermi sıktım’
Surlardaydık. O zaman Diyarbakır il jandarma alay komutanı talimat verdi. Gerekeni yapın. İnsanlar artık Diyarbakır'ı zapt etmek için her türlü şeyi yapıyorlar. Bunlar sindirin gibisinden. Ateş etmeye başladık. Ben 47 tane mermi sıktım. Hani bir şarjör boşaltım, ikinci şarjörden 17 tane mermi. Bende keleş vardı. Sıktım. Artık kimin ne kadar sıktığını bilmiyorum.
‘Pelit üç yaralıyı vurdu’
Orada artık her taraf kan gölüne dönmüştü. İnsanlar kaçan kaçana, yaralananları götürmeye çalışıyorlardı. Biz indik. Ulucami'nin orada gelen insanlara hem arama yapmak hem de baskı yapmak. Yani o insanları o işe girdiklerinde pişman etmek gibi bir çalışma içerisindeydik. Pelit orada gelen üç tane yaralıyı gözümün önünde yani vurduğunu gördüm” ifadelerini kullandı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.