Şeyh Ubeydullah Nehri İsyanı 1

Yücel Emrah

Şeyh Ubeydullah Nehri

Şeyh Ubeydullah, Mevlana Halid-i Bağdadi'nin önemli halifelerinden biri olan Seyid Taha'nın (?-1853) oğlu ve Kürt Teavün ve Teraki Cemiyeti ile Kürdistan Teali Cemiyeti'nin başkanlığını üstlenen Seyid Abdulkadir'in (1851-1925) babasıdır.

Doğum yılı hakkında farklı görüşler¹ olsa da 1828 yılında Hakkari'nin Şemdinan bölgesinde bulunan Nehri köyünde dünyaya gelmiştir. Şeyh Ubeydullah döneminde bölgede doktorluk ve misyonerlik faaliyetleri yürüten Dr. Joseph Cochran Nehri hakkında 400 haneden oluştuğunu, bir vadide konumlandığını ve Kürdistan’ın başkenti olduğunu ifade eder.² Farsça yazmış olduğu Tuhfetu'l-Ahbab mesnevisinde kendisi için kullandığı el-Ğarîb kelimesinde ki harflerin toplam sayısal değerleri Ebced hesabına göre Hicri 1243 yılına denk gelir ve Miladi 1828 yılına denk gelmektedir.³

Geşt târîh-i vilâdem “el-Ğarîb”

Lâ aceb minna el-ğarîb ân ğarîb

Doğum tarihim “el-Ğarîb” kelimesi oldu

Bize hep garipliğin düşmesi sürpriz olmadı

Soyu Şeyh Abdulkadir Geylani’ye ve ondan da Hz. Muhammed’e dayanan Şeyh Ubeydullah, Nehri Medresesi’nde babası ve amcası Seyyid Muhammed Salih’den tasavvufi eğitimler almış ve hadis, tefsir gibi dini ilimler tahsil etmiştir. Hem babası, hem de amcası tarafından icazet almıştır. Amcası ve babasının müritleri ile birlikte 1853-1854 Kırım Savaşı’nda Ruslara karşı Kars cephesinde mücadele etmiştir. Seyyid Muhammed Salih’in vefatı üzerine Nehri Tekkesi’nde irşad postuna oturmuştur.⁴

Osmanlı’nın en uzun yüzyılı olarak bilinen 19. yüzyılda, Osmanlı Devleti modernleşme ve batılılaşma girişimleri için Avrupa merkezli politikalar benimsemiştir. Bu politikalar ile devletin kurumsallaşması istenmiş ve yönetimsel olarak köklü değişimlere gidilmiştir.

Merkezi bir yönetim sistemi isteyen Osmanlı Devleti, özellikle Kürt Beylerinin (Mirlerin) hakimiyet alanlarını kısıtlamaya çalışmıştır. Özerk bir şekilde hüküm süren aşiret liderleri bu politikalara karşı çıkarak bir çok isyan gerçekleştirmiştir. Bu isyanlar Osmanlı’nın askeri harekatlarıyla başarısız olmuş ve bölgede Kürt Beylerinin otoritesi kırılarak zayıflatılmıştır.

Devlet halkın üzerinde ki hakimiyetini arttırmak için bölgeye valilikler atamış ama bu valiler Martin V. B. dediği gibi “... Yerel olaylara ilişkin ne onlar kadar (Mirler) bilgi sahibiydiler ne de halkın nezdinde meşru yöneticiydiler. Bu nedenlerden dolayı da aşiretler arası çelişkilere ve kan davalarına çözüm getirmeye muktedir değillerdi.”⁵

Yönetimin izlediği politikalar sonucunda bölgede büyük bir siyasi boşluk oluşmuştur ve halk bir otorite arayışına girmiştir. Bu boşluklar etkin ve nüfuz sahibi dini önderlerce doldurulmaya başlanmıştır. Şeyh Ubeydullah Nehri bu şartları değerlendirerek, Kürtler arasında hem dini hem de siyasi bir güç elde etmişti. Olağan dışı bir kişiliğe sahip olması ve bununla birlikte bir şeyh ve aynı zamanda da bir seyit olması kaynaklı, bölgede çok etkin bir güce sahipti. Bu nüfuzu sadece kendi aşiretleri üzerinde etkin olmayıp, Kürdistan’ın tüm aşiretleri üzerinde etkindi. Öyle ki Curzon Şeyh’i bir krala benzeterek şöyle der:

“Ubeydullah, dini bir lider olarak kazandığı itibardan ve idari yeteneklerinden dolayı Van’ın güneyine düşen köyünde Kürt ulusu için adeta bir ulusal lidere dönüşmüştür. Günlük 500-1000 kişi tarafından ziyaret edilen Şeyh, Kürtler arasında neredeyse bir kralın etkisine sahiptir.”⁶

Şeyh Ubeydullah kendisini Müslümanlıkta dini rütbeli üçüncü kişi olarak görüyor. Gerçekten İranlı olan birkaç aşiretin dışında bütün Kürtlerin sivil kralı olarak kabul edilir. Her sınıftan yaklaşık 500-1000 ziyaretçisinin kapısına gelmesiyle vakit geçirerek kraliyet yolunda yaşar. Karakteri Türklerde olduğu kadar İranlı memurlarda görülenin tam tersidir. O veya oğlu iş için gelen herkesle sorun ne kadar küçük de olsa bireysel olarak görüşür. Ev hayatı sadedir, alkol yaşadığı kasabaya girmez. Sabahın ilk ışıklarından gece geç vakitlere kadar o ve meşru mirasçısı (oğlu) devletin ve halkın ihtiyaçlarıyla meşgul olur. Şeyhin halkı ona derin bir saygı ve sevgi gösterir fakat aynı zamanda itaatsizlik etme cüretinde bulunmazlar. Onun sadece bir hakim ve hükümdar olduğunu söylerler. Asla rüşvet almaz memurlarının da almasına izin vermez.⁷

Kaynak:

1--Amerikalı misyoner Dr. Joseph P. Cochran 1880 yılında Şeyh Ubeydullah'ı ziyaret etmiş ve Şeyh'in 53 yaşında olduğunu yani 1827 yılında doğduğunu belirtmiştir. Bkz. Robert E. Speer, "The Hakim Sahib." The Foreign Doctor; a Biography of Joseph Plumb Cochran, M. D., of Persia, 1911, s. 79

Kürt tarihçi M. Emin Zeki Beg ise bu tarihi 1831 olarak belirtir. Bkz. M. Emin Zeki Beg, Kürt ve Kürdistan Ünlüleri (Meşahir-i Kurd û Kurdistan, Spanga/Sweden: Apec & Öz-Ge Yayınları, 1998, s. 381

2) Baran Zeydanlıoğlu, Batılı Kaynaklarda Şeyh Ubeydullahê Nehri Hareketi, Van: Peywend Yayınları, 2021, s. 20

3) Kadri Yıldırım, Kürt Medreseleri ve Alimleri, Cilt 2, İstanbul: Avesta Yayınları, 2018, s. 59

4) Martin Van Bruinessen, Ağa, Şeyh, Devlet, İstanbul: İletişim Yayınları, 2021, s. 341

5) Kadri Yıldırım, age, s. 60

6) Nihat Kandemir, Sultan Abdülhamid ve Kürtler, İstanbul: Nubihar Yayınları, 2021, s. 96

7) Kadri Yıldırım, age, s 75

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.