Sezona şampiyonluk parolası ile başlayan Amedspor önce yönetim sonra Ersun Yanal ile yollar ayrıldı. Akabinde Burç Baysal yönetimi Servet Çetin ile yola devam kararı alarak özellikle ilk yarı da bazı şeyleri toparlasa da devamını getiremedi diyebiliriz.

Ligin ilk yarısında özellikle eleştirilen transferlere rağmen 19 maçta 7 galibiyet 8 beraberlik ve 4 yenilgi alarak ilk yarıda 29 puan biriktirdi. Ligde de 6’ncı sırada tamamladı. Attığı 20 gol ile Yeni Malatya ve Adanaspor’dan sonra Gençlerbirliği ile beraber 20 gol atarak ligin en az gol atan ekiplerinden biri oldu. Yediği 17 gol ile de Erzurumspor’dan sonra (15) ligin en az gol yiyen ikinci ekibi oldu.

Sezonun ilk devresi sona erdiğinde hemen hemen herkesin ortak fikri Amedspor’un hücum yollarında sorunu olduğuna dairdi. Kamuoyu yapılan transferleri eleştirerek ‘Amedspor gol atamıyor’ teşhisi konmuştu ki bana göre de doğru bir teşhisti.

Yeni yönetim devre arasında da kolları sıvadı ve gönderilen/gelen oyuncularla beraber farklı bir kadro kurdu.
Bugün gelinen tablo da iki maçı eksik olan Amedspor 17 hafta sonunda 25 puan toplayabildi. 17 hafta da 6 galibiyet 7 beraberlik,4 yenilgi aldı. 17 Haftanın sonunda 19 gol attı. 18 gol yedi. Ligde de 54 puan ile 9’uncu sırada. Her ne kadar Play off iddiası olsada matematiksel olarak oynanan oyun ile taraftarları da tatmin etmediği gibi ‘ play off’a kalsa ne olur’ algısını kafamıza yerleştirdi.
Bugün gelinen tablo da ligin en az gol atan 3. Takımı. Peki diğer iki takım kim dersiniz? Küme düşmesi haftalar öncesinden kesinleşen Malatya ve Adanaspor. Gol yeme konusunda da bugün gelinen noktada en az gol yiyen ilk 4 takım arasında.
Peki Amedspor devre arasında ne yaptı?
Savunmasını korumayı başaran Amedspor, az gol yiyerek istikrarın önemini ortaya çıkarmış oldu. Ancak hücumda giden/Gelen dengesinde başarı sağlayamadığı için gerçekleştirilen transferlerden de fayda görememiş oldu. Bu transfer başarısızlığı da mevcut yönetime yazar.
İlk yarıda ki yönetimin yaptığı transferleri herkes ciddi anlamda eleştirirken bugün o transferleri bile arıyor olmamız işin trajikomik tarafı!

Amedspor’da bu sezon kazan hep kaynadı. Sezon sonunda konuşulmak üzere hep ertelendi sorunlar. Şimdi Amedspor için şans zamanı. Yeni sezonun hazırlıklarına planlamalarına başlanılması gerekmektedir. Amedspor’da hiçbir zaman yönetimsel sorunlar baş göstermedi çünkü yönetimin üzerinde bir yapı var İstişare!

İstişare de aklı selim insan sayısının fazlalığı her daim iyiydi ancak bu sezon istişarenin de dokusu bozuldu. İstişare her ne kadar sayı olarak kalabalık olsa da söz sahibi olan kişi sayısı daha sınırlı!
Şimdiden kollar sıvanılmalı. Hoca ile devam edilecek mi? Gidecek ve kalacak oyuncular arasında raporlar bitmiş olmalı. Gelecek olan transferler ile iletişime geçişmeli gerekirse..
Sezonun ilk kampında tüm takım hazır olmalı.

Yönetimin en büyük sorunlarından bir tanesi taraftar konusunda da sınıfta kalması. Tribünde bir homurdanma olursa can sıkar bu!
Amedspor kadar güzel ve fazla taraftarı olan ancak bunu değerlendiremeyen başka bir kulüp yoktur. Tabi ki bu sorunun tamamı yönetimlerde değil taraftar gruplarına da pay düşmekte..
Sürekli görüşüp aşama kaydedememek Amedspor’a yakışmıyor.

Ümraniyespor maçının değerlendirmesini yapmaya gerek yok. Kırmızı karta kadar tek kale oynayan bir Amedspor ancak 10 kişi kaldıktan sonra inanılmaz kötü bir performans sergileyen Amedspor!
Arada ki fark bu kadar olmamalı. Bu takımın ikinci bir planı yokmuş onu gördük. Servet Hocanın da dediği gibi müsabakayı kırmızı karttan önce ve sonra diye değerlendirmek gerekir. Sonrasında hiçbir şeyi doğru yapmayan bir Amedspor vardı. Kalan iki maç formalite havasında geçecektir.

Unutulmaması gereken bir şey var. O da Amedspor artık bir ilin takımı değil. Bir çok yerde hiç kimsede olmayan bir taraftar potansiyeline sahip eşi benzeri görülmemiş bir kulüp. Bu kulübün derdi de çok olur bunlar normaldir. Başka Amedspor yok. İnce eleyip sık dokumak gerekir. .

İnce eleyip sık dokuması gereken sadece Amedspor değil. Efsane Diyarbakırspor ve bu hafta kümede kalma maçına çıkacak olan Diyarbekirspor’da da yönetimin şapkayı önüne koyup düşünmesi gerekmektedir. Diyarbakır ismi olduğu her yarışmada liderliğe oynar, oynamalıdır. Bu kulüplerimiz ile alakalı detaylı yazım da önümüzde ki haftalarda bu köşede olacaktır..