Diyarbakır Barosu: Uyuşturucu ticareti okullara yayıldı!
’nun 15 Eylül’de kamuoyuna açıkladığı “Madde Kullanımıyla Mücadele”
raporu, bölgedeki uyuşturucu madde kullanımında gelinen noktayı gözler önüne serdi. Baronun 1 Ocak-9 Eylül tarihlerine odaklanarak hazırladığı rapora göre, 12 yaşından küçük çocuklara ilişkin kayıtlarda, 2020'de 15, 2021'de 8 ve 2022'de ise 16 çocuk hakkında adli işlem yapıldı. Her ne kadar 2021 yılı itibariyle, sayısal veri de düşüş gözlense de 2022 yılında yüzde 100 bir artış söz konusu.
Verilerde artış
Raporda öne çıkan başlıklar şöyle:
* 2023 yılında, Diyarbakır ilinde “Uyuşturucu veya Uyarıcı Madde İmal ve Ticareti” suçu kapsamında, Diyarbakır Barosu Başkanlığı tarafından toplam 2 bin 173 yargılanan için avukat ataması yapıldı.
* Yargılananlar arasında 12 yaşından küçük 7, 12-15 yaş arası 2, 15-18 yaş arası 27, 18-25 yaş arası 479 (29’u kadın), 25-60 yaş arası bin 617 (75’i kadın), 60 yaşından büyük 41 (5’i kadın) kişi bulunuyor.
* 2023 yılında Diyarbakır ilinde “Kullanmak İçin Uyuşturucu veya Uyarıcı Madde Satın Almak, Kabul Etmek veya Bulundurmak” ya da “Uyuşturucu veya Uyarıcı Madde Kullanmak” suçu yönünden, Diyarbakır Barosu Başkanlığı tarafından toplam 291 yargılanan için avukat ataması yapılmıştır. Yargılananlar arasında 12 yaşından küçük 1, 12-15 yaş arası 6, 15-18 yaş arası 43, 18-25 yaş arası 96 (3’ü kadın), 25-60 yaş arası 140 (6’sı kadın), 60 yaşından büyük 5 (1’i kadın) kişi bulunuyor.
* 2023 yılında Diyarbakır ilinde “Uyuşturucu veya Uyarıcı Madde Kullanılmasını Kolaylaştırma” suçu yönünden Diyarbakır Barosu Başkanlığı tarafından toplam 27 yargılanan için avukat ataması yapıldı. Yargılananlar arasında 15-18 yaş arası 2, 18- 25 yaş arası 6 (6’sı da erkek), 25-60 yaş arası 19 (19’u da erkek) kişi bulunuyor.
* 01.01.2023- 09.09.2023 tarihi itibariyle toplam avukat görevlendirme sayısı, bin 491’dir. Bu kişilerden 8’i 12 yaşından küçük, 80’si 12-18 yaş arasında olan çocuklardır. Geri kalan kişiler 18 yaş üstü yetişkin grubunu kapsıyor.
‘Sivil toplum örgütlerine yer verilmedi’
Uluslararası anlaşmalar ve uyuşturucuyla etkin mücadele çağrısının da yer aldığı rapora dair Diyarbakır Barosu Başkan Yardımcısı Avukat Mehdi Özdemir Mezopotamya Ajans’a konuştu.
Uyuşturucu madde üretme ve kullanmanın yaygınlaştığına dikkat çeken Özdemir, pandemi gibi kapanmanın yoğun yaşandığı dönemde dahi uyuşturucu kullanımında artış gözlemlendiğini söyledi. Gençlerin Anayasa’nın 58’inci madde kapsamında devletin yükümlülüğü olduğunun altını çizen Özdemir, “Devletin bu yükümlülüklerini gerçekleştirmesi açısından Bağımlılıkla Mücadele Yüksek Kurulu (BMYK), hali hazırda Cumhurbaşkanı yardımcısının koordinasyonunda 11 bakanlığın eş güdümünde yürütülmektedir. Bu madde BMYK’nin bir alt kurulu olan Madde Bağımlılığıyla Mücadele Kurulu’nda Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı dâhil olmak üzere 11 bakanlığın bakan yardımcısı ve kendi içerisinde çeşitli devlet kurumları yer almaktadır. Fakat Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı’nın yer aldığı bu kurumda sağlık alanında çalışan sivil toplum örgütleri, uyuşturucu madde kapsamında madde bağımlılığıyla mücadelede görev alabilecek bu alanda uzman sivil toplum örgütlerinin bu çalışma kapsamında yer almadıklarını da tespit ettik” diye belirtti.
‘Ticareti okullara kadar yayıldı’
Uyuşturucu kullanımı, madde bağımlılığı ve ticaretiyle 3 başlık altında mücadele edilmesi gerektiğini söyleyen Özdemir, şunları söyledi;
“Madde bağımlılığıyla mücadele kapsamında kişinin maddeye ulaşımının önüne geçmek açısından ilk olarak adli ve idari faaliyetler bu anlamda farkındalık çalışmaları yapmalıdır. Bu anlamda uygulanacak olan cezayı yaptırımın kapsamı, türü değerlendirme suretiyle kişiler açısından bir farkındalık sürdürecek ve içsel bir çalışma yürütülebilir. Fakat bu eğitsel çalışmaların etkin bir şekilde yürütülmediğini ve hatta okul ve sağlık kuruluşlarına yakın yerlerde hatta okul önlerinde bile, uyuşturucu madde ticaretinin yer yer yapıldığını kamuya yansıyan bilgilerden de takip etmekteyiz.”
Caydırıcı cezalar şart
Bağımlılıkla mücadele kapsamında yargılama sürecinde uygulanan denetimli serbestlik sürecinde sağlık tedbiri ve gerekli rehabilite çalışmalarının da yürütülmesi gerektiği vurgulayan Özdemir, “Gerek madde kullanımı, gerekse de uyuşucu madde ticareti suçlamalarından yargılananlarında etkin bir şekilde cezalandırılmaları gerekir. Türkiye'de gerek ceza mevzuatında yapılan değişiklikler gerekse İnfaz Kanunu'nda yapılan değişiklikler incelendiğinde, suç tanımına uygun ne cezanın verildiğini ne de bir infaz sürecinin işletildiğini görmekteyiz. Cezaların ve infaz süreçlerinin de bu anlamda ıslah edici olmadığını, işlenen suçun bir daha işlenmemesi noktasında caydırıcı bir etki yaratmadığını görmekteyiz” dedi.
Rapor BMYK’ye gönderilecek
Diyarbakır’da madde kullanımının 12 yaşından küçük çocuklar açısından temas edilebilir düzeyde olduğunu ve önleyici faaliyetlerin yetersiz olduğunu ileri süren Özdemir, diğer bölge kentleri açısından durumun benzer olduğunu kaydetti. Özdemir, şöyle devam etti: “Diyarbakır Barosu olarak sunmuş olduğumuz verilerin asgari ve somut veriler olduğunu bu verilerin aslında çok daha fazlasının adliyede işlem gören dosyalar açısından mevcut olduğunu biliyoruz. Çünkü kişilerin özel avukat tutma pratiklerinin adli soruşturmalar kapsamında yaygın olduğunu ve bu sayıların da önemli ölçüde artış gösterebileceğini hepimiz bilmekteyiz. Yani bu veriler bizlere Anayasa’nın 58’inci maddesindeki önleyici faaliyetlerini yürütülmesi ve kişilerin madde bağımlılığından mücadele noktasında yürütülecek olan çalışmaları da esas alınmasını amaçlamaktadır. Biz BMYK’ye, raporu sunacağız ve bu anlamda önleyici faaliyetlerini yürütülmesi adına etkin bir çalışmanın yürütülmesi noktasında taleplerde bulunacağız.” Özdemir, uyuşturucuyla mücadeleye sivil toplum kuruluşlarının da etkin bir şekilde dahil edilmesi gerektiğini hatırlattı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.