Diyarbakırlı din alimi: 180 TL’lik fitre fazla

AMİDA HABER - Diyanet İşleri Başkanlığı, 2025 yılı Ramazan fitre miktarını 180 TL olarak belirledi. Açıklamaya göre, bu miktar 2026 yılı Ramazan ayına kadar geçerli olacak. Fitre miktarı belirlenirken, bir yoksulun yaşadığı toplumdaki hayat standardına göre bir günlük (iki öğün) gıda ihtiyacını karşılayacak şekilde hesaplandı. Ancak belirlenen miktar, bazı din alimleri tarafından eleştiri konusu oldu.
‘2 kilo 400 gram buğday’
Amida Haber’e konuşan Şeyh Said Derneği Başkanı Mele Zahid Çiftkuran, Diyanetin’in tutumunu eleştirdi. Fitrenin, İslam’ın temel kaynaklarına göre belirlenmesi gerektiğini ifade eden Çiftkuran, şu değerlendirmelerde bulundu: “Peygamber Efendimiz döneminde, hangi bölgede yaşıyorsanız o bölgenin ürünü fitre olarak verilirdi. Örneğin, bizim bölgemizde buğday ve arpa yaygınken, başka bölgelerde pirinç veya hurma fitre olarak verilirdi. Bu, bölgeden bölgeye değişir. O dönemde hem İmam-ı Hanefi hem de İmam-ı Şafii mezhebine göre fitre miktarı 2 kilo 400 gramdır. Bayram akşamına kadar evdeki her birey için bu miktarın ihtiyaç sahiplerine verilmesi gerekir.”
‘180 TL çok fazla’
Diyanet’in belirlediği fitre miktarının fazla olduğunu belirten Çiftkuran, “Bugün Diyanet’in bir kişiden istediği 180 liralık ücret çok fazladır. Hak, hukuk ve adaletten bahsettiğimizde Diyanet ortada gözükmüyor. Diyanet’in belirlediği miktarın hangi kriterlere göre hesaplandığını anlamıyorum. TEFE ya da TÜFE baz alınmıyor, hangi ölçüte göre bu rakam belirlendi? Şafii mezhebine göre, kişinin illa buğday vermesi gerekir. Hanefi mezhebine göre ise 2 kilo 400 gram ürünün piyasa değeri hesaplanarak fitre verilebilir. Ancak bu miktar hesaplandığında 180 TL gibi bir rakama hiçbir şekilde ulaşılamıyor.”
‘Fitre, herkesin bütçesine göre olmalı’
Her insanın maddi gücünün farklı olduğunu vurgulayan Çiftkuran, fitrenin de buna göre verilmesi gerektiğini söyledi: “Bir kişi bir çorbayla doyarken, bir başkası lüks bir restoranda yemek yemeyi tercih edebilir. Herkesin doyma şekli ve ekonomik durumu farklıdır. Müslüman olan herkes, nefes aldığı sürece fitre vermekle yükümlüdür. Ancak bu, kişinin maddi gücüne uygun olmalıdır. Gönlünden ne koparsa, o verilmelidir.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.