"E Tipi Kapalı Cezaevinde kütüphane, tiyatro salonları, sergi salonları olacak"
da temaslarını sürdüren
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, bir dönem işkencelerle anılan eski E Tipi Kapalı
Cezaevinde incelemelerde bulundu. Burada koğuşları tek tek gezen Bakan Tunç, daha sonra basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.
12 Ekim 2022 tarihinden itibaren cezaevinin Kültür ve Turizm Bakanlığına teslim edildiğini ve cezaevinin müzeye dönüştürüleceğini dile getiren Bakan Tunç, “Bugün, kapatılan Diyarbakır cezaevinde incelemelerde bulunduk. Kapatılan Diyarbakır E Tipi Cezaevi 1976’dan 1980’e kadar inşaatı süren, 1980’den itibaren de askeri cezaevi olarak hizmet veren, 1988’e kadar askeri cezaevi, sonrasında da Adalet Bakanlığı bünyesine alınarak cezaevi olarak hizmet verdi. Tabi Diyarbakır E Tipi kapatılan bu cezaevinde incelemelerde bulunduk. Burası artık cezaevi olmaktan çıktı. Kapatılıp Kültür ve Turizm Bakanlığına devredildi. 12 Ekim 2022 tarihi itibariyle Kültür ve Turizm Bakanlığımız artık burayı bir müzeye dönüştürecek. Bununla ilgili olarak da proje çalışmaları devam ediyor” dedi.
“BU CEZAEVİNDE İNSANLIK DIŞI VE KEYFİ UYGULAMALARLA BÜYÜK MAĞDURİYETLER YAŞANDI”
Özellikle 12 Eylül 1980 darbesinden sonra darbecilerin darbe mağdurlarını hukuksuzca yargıladıktan sonra attıkları cezaevinde insanlık dışı mağduriyet yaşattıklarını dile getiren Tunç, “Diyarbakır E Tipi Kapalı Cezaevi kötü hatıralarla anılan bir cezaevidir. 12 Eylül 1980 darbesinden sonra darbeciler burada darbe mağdurlarını maalesef hukuksuzca yargıladıktan sonra attıkları cezaevinde anti demokratik uygulamalar, insanlık dışı ve keyfi uygulamalarla burada büyük bir mağduriyet yaşandı. O mağduriyetler artık geride kaldı. Türkiye eski Türkiye değil. Özellikle son 21 yıldır 399 uygun olmayan cezaevi kapatıldı. Ve yerlerine modern insan haklarına daha uygun şekilde cezaevleri faaliyete geçti. O kapatılan cezaevlerinden bir tanesi de Diyarbakır E Tipi Kapalı Cezaevi. Burada gerçekten insanlık dışı keyfi uygulamalara maruz kalan, şu anda siyaset yapan, gazetecilik yapan yazarlar düşünürler var. O günkü hatıraları hem yazdılar hem çizdiler. O günkü anti demokratik günleri, keyfi uygulamaları hatırlamak bile istemiyoruz. Ancak geleceğe dönük bir ibretlik olması açısından da bu cezaevinin bünyesinde Kültür ve Turizm Bakanlığımız bir hatıra müzesi şeklinde bir bölümü de muhafaza ederek, geriye kalan kısımları sergi salonları gibi Diyarbakır’ın kültür hayatına kazandırmaya yönelik çalışmalar var” diye konuştu.
“Buranın içerisinde kütüphane olacak, tiyatro salonları olacak, sergi salonları olacak” diye konuşmasına devam eden Tunç, “Kültür ve Turizm Bakanlığımızın bu yöndeki proje çalışmaları ediyor. Ayrıca cezaevinin özellikle o hatırasını bir ibretlik olarak gelecek kuşaklara ziyaretçilerin görmesi açısından da bir müze olarak da korunması sağlanmış olacak” ifadelerine yer verdi.
“YASSI ADA DEMOKRASİ ADASI HALİNE GELDİ”
Kötü hatıralarla anılan başka cezaevlerini de müzeye çevirdiklerini söyleyen Bakan Tunç, şunları kaydetti:
“Diyarbakır Cezaevinin yanı sıra aynı şekilde müzeye dönüştürdüğümüz, kapattığımız başka cezaevleri de var. Sinop Cezaevi bunlardan birisidir. Yine Sinop Cezaevi de kötü hatıralarla anılan bir yer. Yine Yassıada 27 Mayıs darbesinde özellikle darbe mağdurlarının yargılandığı ve orada kaldığı yeri de demokrasi adası haline getirdi Cumhurbaşkanımız. Bu anlamda artık demokrasimizin kara lekelerini bir bir ortadan kaldırarak Türkiye’yi, demokrasi standartları yüksek, insan hak ve özgürlüklerinin en geniş anlamda uygulandığı, vatandaşlarımızın huzur içerisinde, birlik beraberlik içerisinde geleceğe adım attığı bir Türkiye inşasına hız kesmeden Türkiye Yüzyılı'nda inşallah devam ediyoruz.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.