Köstekli saatle başlayan antika tutkusu; Geçmiş geleceğin aynasıdır!

Köstekli saatle başlayan antika tutkusu; Geçmiş geleceğin aynasıdır!
Dedesinden kalma köstekli saatle antikacılığa merak salan Diyarbakırlı 45 yaşındaki İsmail Yaman, Türkiye’nin her yerinden topladığı antikalarla dükkan açtı. Antikaları seven ve kendisinde bir tutuku haline gelen Yaman, antikaları satmayı değil, izlemeyi sevdiğini söyledi. Antikanın bir kültür olduğunu vurgulayan Yaman, “Geçmiş geleceğin aynasıdır, tekrar geleceğimiz olacak’’ dedi.

Berivan Kılıç / Damla Türk

Diyarbakır’ın Sur ilçesinde antika dükkanı olan İsmail Yaman’ın antika serüveni babasından ve dedesinden kalan eski eşyalarla başladı. Eskiye olan ilginin kalmadığı bu dönemde, çocukluğundan gelen merakla şehir şehir dolaşan antikacı, daha çok güneydoğu bölgesinden topladığı antikalarla dükkanını dolduruyor.  Eskiyi sadece toplamakla kalmayan Yaman dükkanına getirilen antikaları severek satın alıyor. Yaman, ‘’evinde eskiyi sevmeyen birçok insanımız var’’ diyerek antikalara talip olduğunu dile getirdi.

‘Dedemin köstekli saatiyle başladım’

İlk antika serüveninin çocukluğunda dedesinin köstekli saatiyle başladığını kaydeden Yaman, “Dedemin bana verdiği saatin tik tak sesinin kulağıma götürüp dinlerdim, çok hoşuma giderdi. Bunun dışında babamın eski eşyaları vardı. Duvar saatinden tut teşbihlere kadar, bunların evde var oluşu beni antikacılığa itti. Her yerden toplamaya başladım ama özellikle bizim bölgeden toplamaya çalışıyorum.  Bu bölgede Osmanlıdan kalma yazılı bakırlar ve halılar var. Evinde eskiyi sevmeyen birçok insanımız vardır. Kullanmadıkları eski antika eşyaları satmak için bana getiriyorlar, bende severek alıyorum. Antika satmak isteyen her zaman bana getirebilir ben hepsinin alırım.

‘Antikaları satmayı değil izlemeyi seviyorum’

Açık arttırma üzerinden satışı gerçekleştirilen antikalarda satmayı değil izlemeyi sevdiğini dile getiren Yaman, antikanın bir kültür olduğunu söyleyerek ‘’ geçmiş geleceğin aynasıdır, tekrar geleceğimiz olacak’’ dedi.

İsmail Yaman: Antika bana göre bir yaşam tarzıdır. Ve ayrıca kültürümüzdür. Ben bu kültürü çok seviyorum.  Bu kültürün öldüğünü düşünüyorum ama geçmişimizin yaşaması lazım.  Bir atasözüne göre geçmiş geleceğin aynasıdır, geçmiş tekrar geleceğimiz olacak. Antikacılıkta mezat denilen tatlı bir olay var  ama ben antikayı satmayı değil izlemeyi seviyorum.  Antikayı sevin, sahip çıkın, sıkıldığınızda bana getirin ben sizin yerinize severim.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.