DEM Parti’den süreç için 10 maddelik çağrı
Kaynak:Haber Merkezi
AMİDA HABER- Meclis Genel Kurulu’nda konuşan DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, Kürt sorununun demokratik çözümü için sürecin söylemde kalmaması gerektiğini vurguladı. Koçyiğit, devlet aklının siyaset ve hukuk aklıyla buluşması gerektiğini belirterek, kardeşlik söyleminin ancak eşitlik hukuku ile anlam kazanacağını ifade etti.
DEM’li vekilden çağrı: Kürtçe eğitim için hukuki düzenleme yapın
‘Sürecin hukuki güvencesi şart’
1 Ekim’de başlayan ve İmralı görüşmeleriyle ivme kazanan sürecin devlet politikası olarak tanımlanmasının önemli olduğunu söyleyen Koçyiğit, asıl ihtiyacın somut ve hukuki adımlar olduğunu dile getirdi. “Artık sözden pratiğe geçme vaktidir” diyen Koçyiğit, parlamentonun tarihi bir sorumluluk taşıdığını kaydetti.

‘Çözümün adresi Meclis, aktörü Öcalan’dır’
Barış süreçlerinin, aktörleri yok sayarak ilerleyemeyeceğini ifade eden Koçyiğit, Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu'nun İmralı’da Abdullah Öcalan ile görüşmesini "tarihi bir adım" olarak nitelendirdi. Koçyiğit, "Barışın aktörlerini yok sayarak değil, hakikatin kabulüyle ilerleyebiliriz. Bu meselenin çözüm adresi Meclis’tir. Birlikte yaşamak istiyorsak, birlikte çözmek zorundayız" dedi.
Yeni bir toplumsal sözleşme için 10 madde
Barışın ancak topyekûn bir demokratikleşme hamlesiyle kalıcı hale gelebileceğini savunan Gülistan Kılıç Koçyiğit, Türkiye’nin yeni bir toplumsal sözleşmeye ihtiyaç duyduğunu belirtti. Bu kapsamda tüm kimliklerin, inançların ve kültürlerin eşit yurttaşlık zemininde yasal güvenceye kavuşturulması gerektiğini vurgulayan Koçyiğit; anadilinde eğitim hakkından kültürel özgürlüklere, düşünce ve basın özgürlüğünden örgütlenme hakkına kadar geniş bir haklar manzumesinin hayata geçirilmesi çağrısında bulundu.
Özellikle "kayyım rejimi" olarak adlandırdığı uygulamalara son verilerek yerel demokrasinin güçlendirilmesini çözümün anahtarı olarak gören Koçyiğit, yargının bağımsız ve tarafsız bir yapıya kavuşmasıyla birlikte tüm anti-demokratik mevzuatın temizlenmesi gerektiğini ifade etti. Toplumsal cinsiyet eşitliğini merkeze alan, İstanbul Sözleşmesi’ni referans kabul eden ve ekonomik refahın adil paylaşımını esas alan bir sosyal devlet modelinin öncelikli politika haline gelmesi gerektiğini belirten Koçyiğit, bu içsel dönüşümün dış politikaya yansımalarına da dikkat çekti.

Türkiye’nin demokratikleşme eşiğini aşmasının bölge genelinde bir istikrar kapısı aralayacağını savunan Koçyiğit, barışın sınırları aşan vizyonuna dair çarpıcı mesajlar verdi. Ortadoğu’da kurulacak bir barış köprüsünün Kuzey ve Doğu Suriye’yi, yani Rojava’yı da kapsaması gerektiğini ifade eden Koçyiğit; halklar arasında kurulacak bu demokratik ilişkinin sadece Türkiye’ye değil, Suriye başta olmak üzere tüm bölgeye kazandıracağını ve Türkiye’yi bölgenin parlayan yıldızı haline getireceğini sözlerine ekledi.
Koçyiğit, kalıcı barışın ve demokratikleşmenin sağlanması için elzem gördükleri "yeni toplumsal sözleşme"nin temel taşlarını şu başlıklarla sıraladı:
-Hak Temelli Sözleşme: Tüm kimlik ve inançların eşit yurttaşlık temelinde güvenceye alınması.
-Anadili Hakkı: Eğitim ve kültür alanında tam özgürlük.
-Yerel Demokrasi: Kayyım rejimine son verilmesi ve yerel yönetimlerin güçlendirilmesi.
-Hukuk Reformu: Anti-demokratik yasaların temizlenmesi, bağımsız ve tarafsız yargının tesisi.
-Cinsiyet Özgürlüğü: İstanbul Sözleşmesi ve kadın odaklı bütçeleme.
-İfade Özgürlüğü: Basın ve örgütlenme önündeki engellerin kaldırılması.
-Sosyal Adalet: Ekonomik refahın adil paylaşımı.

‘Barış Köprüsü Rojava’ya uzanmalı’
Türkiye’nin demokratikleşmesinin dış politikayı da doğrudan etkileyeceğini savunan Koçyiğit, barışın bölgesel etkilerine şu sözlerle dikkat çekti: "Demokratik bir Türkiye, Ortadoğu’nun parlayan yıldızı olur. Kuzey ve Doğu Suriye ile, Rojava ile kurulacak barış köprüsü, hem Türkiye’ye hem Suriye’ye kazandıracaktır. Farklılıkları eritmek yerine onlarla doğru bir ilişki kurmak tüm bölgeyi özgürleştirecektir."
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.