Çoğalıyor insanın içini yakan ve günbegün büyüyen yaralar… Kalp kırıklıkları ve yakalanması güç dünler… Hep bir zırhla örteriz yüreğimizi. Aynadaki kendimize bile göstermek istemeyiz zayıflığımızı. Zavallı bizler... Ya hançerlenirsek en güçlü ve o kadar da zayıf taraflarımızdan.
Hep böyle midir? Hep güçlendirdiğimiz, yücelttiğimiz ve sonra düşüp sendeleyince de büsbütün yıkmak için abandığımız taraflarımız. Devrilmeli ama o dimdik ayakta duran ağırlığı bir şeylerin. Sonra her bir taraftan Allah ne verdiyse parçalanmalı dün değer biçtiğimiz ne varsa.
Hep mi düştükten sonra çoğalır bıçak payı? Aynadaki yüzünden korkmak, zırhını sağlam kılmak ve daha niceleri. Yaşamak zor be! Düşmeden, kalkmadan, hata yapmadan, yanlışı öğrenmeden... Bıçakları azaltılmalı, zırhlarından kurtulmalı ve korkmadan bakmalı aynadaki yüzümüze.
daktilokultur@gmail.com