İbrahim Halil Demir

İbrahim Halil Demir

GEL ESKİSİ OLALIM

GEL ESKİSİ OLALIM

GEL ESKİSİ OLALIM

Tanıyamaz oldum kendi kendimi

Aşkın çaldı benden beni

Yıktı çok muhkem bendimi

Şimdi soruyorum

Buna hakkın var mıydı

Evet vardı diyorsan

Kim ve nasıl verdi bu hakkı sana

Cevap ver ve de susma

Sustukça daha çok asabımı bozuyorsun

Konuş ki sana olan husumetimi,

Eşi benzeri olmayan muhabbetlerle takas edeyim

Konuş ki hakkında sui zannı hüsnü zanna döndüreyim

Konuş ki ondan bundan duyduklarım

Yalanmış diye derin bir nefes alayım

Konuş ki senle geçirdiğim günlere hayıflanmayayım

Konuş ki kurumakta olan sevda pınarı tekrar coşkun aksın

Anladım ki sen konuşmayacaksın

Tamam şayet konuşmayacaksan

Gözlerini kırpmadan gözlerime bak

Belki bir şeyler anlarım

Gözler yalan söylemez

Zira herşeyin aynasıdır

Ne oldu sana

Sen susmakta ısrar eden biri değildin

Sen şakıyan bülbül misali şakırdın

Sen hayat doluydun

Sen mevsimlerden bahar mevsimiydin

Ve sen çatlamış kurumuş toprakların sabırsızlıkla beklediği

yağmur duasındaki gizemdin

Eskiden gözlerinden anlıyordum halini ahvalini

Ama şimdi bana da bir şeyler olmuş

Duygularım hislerim dumura uğramış

Sanki kem gözlerin nazarına uğradık

Ne ben eski ben ne de sen eski sen

Kaybolmuş o güzel gözlerindeki sürür ve heyecan

Onların kaybolması beni de yaralamış derinden

Ne yapacağımı şaşırıyorum

Bir his diyor ki bana

Git sor soruştur ara çok mahir bir muskacı bul

Bir şeyler yazıp üflesin

Bir his de diyor ki

Yok olmaz gühahtır

İşte iki arada bir derede kalıyorum

Karanlık çıkmazlara giriyorum

Uykularım beni terk etmiş

İştahım küsüp darılmış bana

En güzel sofralardan kursağım boş kalkıyorum

Nereye baksam kimi görsem

Sen geliyorsun aklıma

Şikayetlerim serzenişlerim ondan

Kusuruma bakma

Canı gönülden sevenler böyle olurmuş

Keşke böyle olmasaydım

Keşke biraz vurdum duymaz olsaydım

Ve de keşke bu kadar kaptırmasaydım kendimi bu sevdaya

Çünkü bazı sevdalar bir acayiptir

İnsanı halden hale sokuyor

Büyük konuşmasın kimse

Sevda girdabına düşerse insan

Ne yaparsan yap kulaç atmazsın

Boğulmamak için çok mahir olmak lazım

Ben mahir değilim

Ben böyle bir girdaba düşmüşüm

Ve ben canhıraşane boğulmamak için elimden geleni yapıyorum

Ama tam kurtuldum derken

Kaskatı kesiliyor bedenim

Gözlerim fal taşı misali büyüyor

Son nefesimde fellik fellik sevdalımı arıyorum

Ama yok yok yok

Şimdi ben yaşasam ne olur yaşamasam ne olur

Bu hasbihalden sonra bana sende hak verirsin

Çünkü itiraf ediyorum

Ben eski ben değilim

Ben hemen teslim bayrağını çekmezdim

Ben sıkıntıların üzerine üzerine giderdim

İşte bak sevdan beni ne hale getirdi

Şimdi seni kime şikayet edeyim

Sıkıntılarımı nasıl bertaraf edeyim

Sen eskisi gibi olmazsan

Sen eskisi gibi asilce gülmezsen

Sen eskisi gibi gönül konuğum olmazsan

Sen eskisi gibi beni teselli etmezsen

Ve sen eskisi gibi üzülmene değmez demezsen

Canın sağ olsun ben her an yanındayım diye bana güven vermezsen

Bu cümleleri balların hası dökülen dillerinden bunları duymazsam

Ben nasıl eski ben olabilirim ki

Gel tutuşalım el ele

Tekrar çimelim bulanmamış sevdanın asil sularında

Temaşa edelim başka sevdalıları

Belki eski halimize döndürür yüce yaradan bizleri

Yaradan her şeye kadir değil mi

Gel yaradanımıza canı gönülden yalvarıp yakaralım

Gel tatsızlıkları unutalım

Gel birbirimize Yaradanın huzurunda sevda yemini edelim

Gel ne pahasına olursa olsun birbirimize küsmeyelim

Belki o zaman sen eski sen ben de eski ben oluruz

Tamam anlaştık mı

Oh be şimdiden kuş gibi rahatladım

Teşekkürler ediyorum beni böyle kuş misali rahatlattığın için

22/02/2008

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İbrahim Halil Demir Arşivi