YÜREĞİMİN HÜZÜN YANI KUDÜSÜM
YÜREĞİMİN HÜZÜN YANI KUDÜSÜM
Kudüs… Kudüs! demeye çalıştığımda dilimin sustuğu, yüreğimin hüzne boğulduğu, aklımın durduğu göz bebeğim…
Kudüs; yüreğimin yangın yeri, çaresizliğim, boğazımın düğümlendiği, gözlerimin nemi gönül sevdam…
Kudüs; dilimize düşürdüğümüzde acziyetimizden yüzümüzün kızardığı, duaya durduğumuzda masumiyetinin hürmetine yakarışımız olan nazlı gülüm…
Kudüs, aklımızı kullanamadığımızdan aklımızın iflas ettiği, utancımızdan utana sıkıla sevmeyi kendimize yakıştırabildiğimiz gönül sultanım…
Kudüs, ümmetin dünyaya dalışından belki de ümmete küskün yaşayan hüzün yanım…
Amma Kudüs; bizim çaresizliğimiz olsa da, ümmetin bölünmüşlüğünden dolayı kanayan yaramız olsa da, dünyaya tapan ve kendilerini hiç ölmeyecekmiş gibi dünyaya bağlayan dev devletlerin cüce yönetimlerinin yalnız bıraktığı acziyetimiz olsa da, entel abilerin, kıbleleri dünya olan ama sadece kendileri için nutuk konusu olan kendini beğenmişlerin edebiyat malzemesi olsa da yüreği aşkla yananların göz nuru, gönül sevdası ve de yaşama sevincidir.
Evet, bilirim ki Ey Kudüs! Sana karşı boynum büküktür, dilimin haddi yoktur söz söylemeye, aklımın hükmü yoktur laf üretmeye… Ama Ey Kudüs! Ne olursa olsun sen bir sevdasın yüreklerimiz için, düşmana korku salan ümidimizsin…
Ey Kudüs! Tüm zafiyetlerimize rağmen “Nice az toplulukların çok toplulukları yendiği” ilahi fermanının muhatabısın imanımızda…
Ey Kudüs! Utancımıza, ayıbımıza, çaresizliğimize, acziyetimize rağmen sen bizim zifiri karanlıktan sonra çıkacak aydınlığımızsın…
Ve Ey Kudüs! Onurlu duruşunla dünyayı sarsan bir zelzelesin, riyakârların yüzlerini karartan, şarlatanların oyunlarını bozan, sözde hümanistlerin maskesini indiren, sözümona entelektüel adamların yüzüne tokat indiren koskoca bir insanlık muhasebesisin…
Ve Ey Kudüs! Elbet ve elbette her uyuyanı uyandıracak olan bir çağrısın…
Sen Ey Kudüs! Dilimizin suskunluğu, yüzümüzün kızarıklığı, yüreğimizin hüzün yanı ve de acziyetim, acziyetimiz, yürek yangınımız… Ve bu asır Müslümanlarının ve de yürek sahibi her insanın yüzüne inen, sonuna kadar hak ettiğimiz, tokatsın…
Ama Ey Kudüs! İstemeye hakkımız olmasa da sen bize küsme… Küsersen işte o zaman helak oluruz, gönül yaram Kudüs’üm…
Nevzat NARÇİÇEK
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.