Mabed şehir Diyarbekir
7.Yüzyılın ikinci yarısından itibaren Diyarbakır’a egemen olan:
Emeviler,
Abbasiler,
Şeyhoğulları,
Hamdaniler,
Büveyhoğulları,
Meyyafarkin (Silvan) Mervanoğulları,
Büyük Selçuklu ve Şam Selçukluları,
İnaloğulları,
Nisanoğulları,
Hasankeyf Artukluları,
Mısır ve Şam Eyyubileri,
Anadolu Selçukluları,
Mardin Artukluları,
Akkoyunlular
Osmanlılar zamanında, Diyarbakır yerleşiminin ana ögesi olma etkinliğini kesintisiz korumuş; Osmanlı dönemine dek, kent tarihinin her aşamasında “yaşamsal önemdeki savunma gereksinimini karşılayacak dirençte” ve “sürekli bir işlevsel bütünlük” taşımak Surların boynuna yük olmuştur.
üzerinde hüküm süren Uygarlıklar arasında Diyarbakır'da en fazla tarihi eser yapan ve iz bırakanlar Romalılar, Bizanslılar, Abbasiler, Mervaniler, Selçuklular, Artuklular ve Osmanlılar olmuştur. Diyarbakır sadece Roma-Bizans değil aynı zamanda Müslüman, Pers, Arap ve Türk devletlerinin zengin tarihi ve kültürel değerlerini taşıyan ortak bir kültür mirası olarak günümüze kadar gelmiştir.
Surlarda birçok medeniyetlerin izlerini taşıyan kitabe, süsleme, figür, kapı veya görkemli burçlarla en canlı şekilde görülebilmektedir. Şehir öyle veya böyle koruna gelmiştir. Şimdi her sokağında bir tarihi esere, bir uygarlığın imzasına rastlamak mümkündür. Şehir her ne kadar kendince dönüşse de yapay dönüşümler de şehir şekillendirmeye devam ediyor. Her yeni düzenleme şehre farklı bir çehre kazandırıyor. Ana hattı Ulu Cami etrafında şekillenen Diyarbakır öyle ki mabed şehir olarak dünyadan ilgi görmektedir. 5. Haremi Şerif olarak kabul edilen Diyarbakır Ulu cami ve çevresinde nakış nakış düzenlenmiş bir şehir olarak Hz Süleyman Cami, Ali Paşa camii, Ömer Şeddad (Hz Ömer camii), Mervani Camii, ekseninde şenlenmektedir Mabed şehir Diyarbekir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.