Diyarbakırlılar neden mutsuz?

Diyarbakırlılar neden mutsuz?
TÜİK'ün araştırmasına göre Diyarbakır, Türkiye'nin en mutsuz şehri olmaya devam ediyor. Ekonomik sıkıntılar, işsizlik, güvenlik sorunları ve eşitsizlikler gibi birçok faktör bu mutsuzlukta rol oynuyor. Peki Diyarbakırlılar ne istiyor? Kentteki mutsuzluğun temel kaynağı ne? Özgür Haber Gazetesi olarak bunları Diyarbakırlı vatandaşlardan dinledik…

Diyarbakırlılar neden mutsuz? Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) 2023 "Yaşam Memnuniyet Araştırması" sonuçları, Diyarbakır'ın Türkiye'nin en mutsuz şehri olduğu gerçeğini bir kez daha gözler önüne serdi. Araştırmaya göre Diyarbakır'da yaşayan vatandaşların %24,75'i hayatlarından memnun değil. Bu oranla Diyarbakır, iki yıldır Türkiye'nin mutsuzluk şampiyonu unvanını koruyor.

Bölgedeki kronikleşmiş sorunlar…

Diyarbakır'ı mutsuzluk sıralamasında Tunceli ve Şanlıurfa takip ediyor. Araştırmanın sonuçları, bölgede yıllardır devam eden çatışmalar, ekonomik sıkıntılar ve işsizlik gibi sorunların mutsuzluk oranında belirleyici rol oynadığına işaret ediyor. Diyarbakır'ın Türkiye'nin en mutsuz şehri olmasının arkasında yatan tek bir faktörden bahsetmek mümkün değil.  Bölgedeki kronikleşmiş sorunlar bir araya gelerek mutsuzluk tablosunu oluşturuyor.

Peki nedir bu sorunlar? Diyarbakır halkı kendini neden mutsuz hissediyor? İnsanlardaki gelecek kaygısının altında yatan nedenler nelerdir? Özgür Haber Gazetesi olarak kentteki mutsuzluğun nedenlerini Diyarbakır halkına ve uzmanlara sorduk.

Mutsuzluğun altında yatan nedenler

Diyarbakır’daki mutsuzluğuna temel nedenlerini Özgür Haber’e değerlendiren Psikolog Berfin Aslan, son yıllarda yapılan araştırmalarda Diyarbakır’ın en mutsuz şehir olmasının altında birçok neden olduğunu anlattı.

Sosyo ekonomik faktörlerin mutsuzluk üzerinde çok büyük bir etkisi olduğunu vurgulayan Aslan, “İşsizlik, özellikle üniversite mezunlarımızın son zamanlarda yaşadıkları en büyük sorunlarından biri. Bunlarla beraber, alım gücündeki azalma, ailevi etkenler, sağlık sorunları başlıca yaşanılan ruhsal ve psikolojik problemler (depresyon, anksiyete, kaygı bozukluğu, yoğun stres, korku) gibi birçok sebep insanlarda mutsuzluğa tetikleyebilir” dedi.  Sosyal aktivitelerin kısıtlı ve yetersiz olmasının insanları mutsuz eden bir diğer neden olduğunu söyleyen Aslan, “İkili insan ilişkilerinde sağlıklı bir şekilde kurulamayan iletişim dili, eğitim ve iş hayatında yetersizlik ve tatminsizlik duygusu, öz şefkat eksikliği, anlaşılamamak, insan ilişkilerinde sağlık sınırlar geliştirememe başlıca mutsuzluk nedenlerdendir” diye konuştu.

Gelecek kaygısı!

Bölgedeki mutsuzluk oranının artmasındaki ekonomik, sosyal, politik ve kültürel faktörlerin rollerine dikkat çeken Psikolog Berfin Aslan, şunları kaydetti;

“Sosyo ekonomik düzeyinin dengesizleşmesi. İşsizlik oranın artması, özellikle ebeveynlerin hem çocuklarının hem de ailelerinin gelecekleri için kaygılanmasına neden oluyor.  Alım gücünün azalması, beraber yapılması gereken sosyal aktivitelerin (Sinema, Tiyatro, konser vb) bile yapılmaması bireyi her geçen gün yalnızlaştırıyor. Bu da duygusal temel ihtiyaçlardan uzaklaşma zaman ve maddi imkansızlıklar nedeniyle bireylerin hem toplumdan hem de kendilerinden soyutlanmasına neden oluyor.”

Sosyal medyanın etkileri

Sosyal medyanın insanlarda kronik bir mutsuzluğa neden olduğunu ifade eden Aslan, “Teknolojinin gelişmesiyle beraber sosyal medya hesaplarında yaşanılmayan ama yaşanılmış gibi gösterilen -mışlı hayatlar yani psikolojide kullandığımız ‘Yürüyen ördek sendromu’ bireylerin kendilerini her anlamda herkesle kıyaslaması yetersizlik ve değersizlik hissetmesine neden olmaktadır. Bu yetersizlik ve değersizlik hissi ilerleyen süreçte kronik bir mutsuzluğa dönüşebilir. Bireylerin kendilerini topluma kabul etme toplum tarafından kabul görme düşüncesiyle olmadıkları kimliklere bürünmesin ilerleyen süreçlerde yaşanılması mümkün varoluş sancılarını beraberinde getirmektedir.”

‘Mutsuzluk intihara sürüklüyor’

Toplumun mutsuz olmasındaki başlı nedenlerin başında ekonomik problemler geldiğinin altını çizen Psikolog Aslan şu tespitlerde bulundu;

Bireylerin kendi ihtiyaçlarını ve ailelerini ihtiyaçlarını karşılayabilmek için yeterli donanıma sahip olmalarına rağmen maruz kaldıkları en büyük problem ‘İşsizlik’ çalışma koşulları ve kazançlarının yetersiz olması bireylerde değersizlik hissi ve mutsuzluk gibi durumları ortaya çıkarmaktadır. Gelecek kaygısı, Gelecekle ilgili umutsuzluk ve karamsarlık hali son zamanlarda artan mutsuzluğu ve ne yazık ki intihar düşüncesi ve intihar girişlerine sebep oluyor.  Aile toplum yapısındaki olumlu dinamiklerin ekonomik ve psikolojik problemlerden dolayı zarar görmesi ve aile içi huzurun bozulması, son zamanlarda artan boşanmalar. Bunun en bürük göstergesi.”

‘Çocuk ve geçlerimiz sosyalleşmeli’

Psikolog Berfin Aslan; kentteki toplumsal mutluluğu artırmak için atılması gereken bunları şu şekilde anlattı;

“Diyarbakır’daki istihdam sorunu bir önce çözülmeli. Eğitici ve öğretici halk eğitim merkezlerinin çoğaltılarak çocuklarımızın istedikleri ve mutlu olabilecekleri anlara oluşturulmalı. Çocuklarımız ve gençlerimiz için ihtiyaç duydukları enerjilerini kontrollü ve doğru kullanabileceklerini sosyal etkinlikler, sosyal mekanların yapılmalı ve sosyal aktivitelerin geliştirilmesi gerekiyor.”

İşsizlik, ekonomi ve eşitsizlik…

Diyarbakır'da doğup büyümüş biri olarak mutluluğun kendisi için karmaşık bir kavram olduğunu kaydeden Recep Özakbaş isimli vatandaş, “Bir yandan bu şehrin tarihi, kültürü ve doğal güzellikleriyle ne kadar şanslı olduğumu biliyorum. Burada her köşe başında farklı bir medeniyetin izlerini görebilir, rengârenk bir kültürü deneyimleyebilir ve muhteşem manzaraların tadını çıkarabilirim. Ancak diğer yandan, Diyarbakır'ın zorluklarını da göz ardı edemem. İşsizlik, ekonomik sıkıntılar, güvenlik sorunları ve eşitsizlik gibi birçok problemle karşı karşıyayız. Bu durumlar ister istemez mutluluğumuzu gölgeliyor. Yine de ben umudumu kaybetmiyorum. Diyarbakır'ın güzel günler göreceğine inanıyorum. Burada yaşayan insanlar olarak birbirimize daha fazla sahip çıkmalı, dayanışmayı artırmalı ve şehrimizi daha yaşanabilir hale getirmek için çaba göstermeliyiz. Zorluklar var, ama umut da var. Ben bu şehri seviyorum ve daha iyi bir geleceğe kavuşması için herkesin elinden geleni yapması gerektiğine inanıyorum” dedi.

‘Diyarbakır'da işsizlik oranı Türkiye ortalamasının üzerinde’

Diyarbakır'daki işsizlik oranının Türkiye ortalamasının üzerinde olduğunun altını çizen İbrahim Gönülalan ise “Ayrıca, maaşlar da oldukça düşüktür. Bu durum, insanların geçimini zorlaştırıyor ve umutsuzluğa sürüklüyor. Herkesin malumu ülkede bir Kürt sorunu var. Bu sorunun çözümsüzlüğü de insanların hayatını olumsuz etkiliyor. Sürekli bir gerginlik ve tedirginlik hali oluşturuyor insanlarda. Durum böyle olunca bu sebepler de insanları zaman içinde mutsuzlaştırıyor. Aslında çözüm ne; barışın ve huzurun olduğu yerde mutluluk vardır. Şuanda bizde o eksik” diye belirtti.

‘Bu durum beni şehrimizin geleceği için endişelendiriyor’

Bir Diyarbakırlı vatandaş olarak, şehrin mutsuzluk algısının kendisini derinden etkilediğini kaydeden Hasan Baran da “Bu durum hem kişisel olarak beni üzüyor hem de şehrimizin geleceği için endişelendiriyor. Bu da mutsuzluk, motivasyonumu olumsuz etkiliyor. Geleceğe dair umutlarım azalıyor ve daha iyisini yapmak için çaba gösterme isteğim zayıflıyor. Mutsuzluk, sosyal ilişkilerimi de olumsuz etkiliyor. Arkadaşlarım ve ailemle daha az vakit geçiriyor ve kendimi izole hissediyorum. Hal böyle olunca bu bende olumsuz düşüncelere yol açıyor. Kendimi ve şehrimi sürekli eleştiriyorum ve her şeyin kötüye gittiğini düşünüyorum. Birçok genç benimle aynı sorunu yaşıyor. Durum böyle olunca özellikle gençler şehirden göç etmek istiyor. Keza son zamanlarda kentten Avrupa göçen insan sayısı her geçen gün artıyor. Kimse topraklarından kopmak istemez ama işsizlik ve yoksulluğun getirdiği mutsuzluk duygusu insanları bu yol itiyor” şeklinde konuştu.

‘Mutsuzluğun temel nedenleri çözülmeli’

Mutsuzluğun temel sebeplerinin çözülmesi gerektiğinin altını çizen Baran, “İşsizlik, ekonomik sıkıntılar, güvenlik sorunları ve sosyal eşitsizlikler gibi sorunlara çözüm bulmak için acil adımlar atılması gerektiğini düşünüyorum. Mutsuzluk algısını değiştirmek için daha olumlu bir iletişim kurmamız gerekiyor. Diyarbakır'ın güzel yönlerini ve potansiyelini ön plana çıkarmamız gerekiyor. Birlik ve beraberlik içinde hareket etmemiz gerekiyor. Herkesin elini taşın altına koyması ve şehrimiz için çaba göstermesi gerekiyor. Ben Diyarbakır'ın güzel bir şehir olduğuna ve potansiyeline inanıyorum. Unutmayalım ki, mutluluk bir seçimdir. Hepimiz daha mutlu bir Diyarbakır için elimizden gelenin en iyisini yapmalıyız” ifadelerini kullandı.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.