Diyarbakırlı uzman uyardı: Yeni bir insan türü geliyor

Diyarbakırlı uzman uyardı: Yeni bir insan türü geliyor
 Muhabir
Sosyal medya bireylerin kimliğini, mahremiyetini ve değerlerini yeniden şekillendiren bir alan haline geldi. Diyarbakırlı eğitimci-sosyolog Adnan Fırat Bayar, sosyal medya ile birlikte yeni bir insan tipinin oluştuğunu söyledi.

AMİDA HABER- Teknolojinin gelişmesiyle insanların internette geçirdiği süre her geçen gün artıyor. Dünya genelinde günlük ekran süresi 6 saat 40 dakika iken, Türkiye’de bu süre 7 saat 24 dakikaya çıkıyor. Özellikle 16–24 yaş aralığı ekran başında en çok vakit harcayan grup olurken, diğer yaş gruplarında da oran dikkat çekiciyor.

Sosyal medya yaşamları esir aldı

Instagram ve TikTok gibi görsel odaklı platformlarda içerik üretimi hızla artarken, sosyal medya artık bireylerin yaşamını şekillendiren bir alan haline geldi.

İnsanlar, bu mecralarda paylaşım yapmak için büyük planlar yapıyor, ciddi harcamalar gerçekleştiriyor. Bu platformlardan ekonomik kazanç sağlayanların yanı sıra, tüm yaşamını bu ağlarda paylaşılacak şekilde planlayanların sayısı dikkat çekici düzeyde arttı.

sosyal-medya.jpg

Amida Haber’e konuşan Eğitimci-Sosyolog Adnan Fırat Bayar, sosyal medyanın birey ve toplum üzerindeki etkilerini değerlendirdi.

‘Önce var oldu, sonra kendini ihtiyaç haline getirdi’

Bayar, sosyal medyanın hayatımızda bu kadar merkezi bir yer edinmesinin sebeplerini şöyle açıkladı: “Her teknoloji gibi sosyal medya da önce var oldu, sonra kendini ihtiyaç haline getirdi. Teknoloji, ihtiyaç üreterek var olur. Sosyal medya da güçlü bir şekilde ihtiyaçlar üreterek kendini var etti. Metropolleşen yaşam biçimine uygunluğu ve bireylere kendini başkalarına kurgu yoluyla sunma imkânı vermesi de yaygınlaşmasını hızlandırdı. Bu güç, insanın görünme arzusuyla birleşince sosyal medya bu kadar güçlü hale geldi.”

sosyal-medya-3.jpg

‘Görünmek, yaşamaktan daha belirleyici hale geldi’

Bayar, sosyal medyanın insanlara yaşamadıkları şeyleri yaşıyormuş gibi sunma imkânı verdiğini belirterek şunları söyledi: “Yoksul birinin kendini varsıl göstermesi ya da olumsuz bir özelliğini gizlemesi mümkün oluyor. Bu imkân, görünme arzusuyla birleştiğinde, görünmek yaşamaktan daha belirleyici hale geliyor.”

sosyal-medya-4.jpg

‘Başkalarının ilgisi, mahremiyete tercih ediliyor’

Özel ve mahrem anların paylaşılma sebeplerine de değinen Bayar, ilgi çekiciliğin belirleyici olduğunu şöyle vurguladı: “Paylaşımlar ne kadar ilgi çekici ise o kadar güçlü olabiliyor. Bu nedenle özel anlar daha fazla paylaşılıyor. Bunun yanında insanları bilgilendirme, etkileme ya da yönlendirme gayreti de var. Ancak sosyal medya, insan türü için mahremiyeti hızla azaltıyor. Bazı kişiler için mahremiyet neredeyse tamamen yok oldu. Başkalarının ilgisi, mahremiyete tercih ediliyor. Bir başka ifadeyle mahremiyet, başkalarının ilgisine karşılık ‘satılıyor’.”

sosyal-medya-001.jpg

‘Değerler pazara sunuluyor’

Bayar, sosyal medyanın zamanla kişileri kendi değerlerini pazara sunan bireylere dönüştürdüğünü belirtti. Bayar, “Sosyal medyayı yoğun kullanan herkes, bir süre sonra inandığı ve savunduğu tüm değerleri pazara sunma riski altındadır. Bu da kişiyi, özünde hiçbir şeye inanmayan, herhangi bir değeri içselleştirmemiş bireylere dönüştürüyor. Kanımca insan için en büyük yıkım burada olur” dedi.

sosyal-medya-5.jpg

‘Bu çağ, sosyal medya çağı’

2000’lerin başından itibaren yaşadığımız süreci “sosyal medya çağı” olarak adlandıran Bayar, bu dönemin en belirgin özelliğinin gerçekliği buharlaştırmak olduğunu söyledi ve şunları ekledi: “Gerçekliği buharlaştırma, gerçekliği inşa etme, müphem hale sokma, maniple etme cihetiyle güçlü imkanlar sunmasıdır. Bu yüzden hiç olmadığı kadar dijital vitrin ile gerçeklik birbirinden uzaklaştırılmıştır.”

sosyal-medya-2.jpg

‘Yeni bir insan türü geliyor’

Bayar, sosyal medya ile birlikte yeni bir insan tipinin oluştuğunu belirterek sözlerini şöyle tamamladı: “Bizim kuşağımız bir geçiş kuşağı. Hem eskiyi hem yeniye tanıklık etme imkânına sahip olduk. Ama bizden sonraki kuşak için bu mümkün olmayacak. Etkileşimin belirleyici olduğu yeni bir nesil geliyor. Ancak toplumsal dönüşüm daima zıddını da içerir. Gelecekte bazı insanlar sosyal medyadan bilerek uzak durabilir. Bugün sigara ya da şekerli çaydan nasıl uzak duruluyorsa, ileride sosyal medyadan da bilinçli bir şekilde uzaklaşan, hatta hiç kullanmayan bireyler çıkabilir.”

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.