Uzman isimden dikkat çeken öneri

Uzman isimden dikkat çeken öneri

Kaynak:Haber Merkezi

Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Şervan Göklan ‘Beyin çürümesinden kalabalık yalnızlığa’ konulu bir yazı kaleme aldı.

Beyin çürümesi ve yalnızlığın birlikteliği, zihinsel ve duygusal yıpranma ile sadece bireylerin değil aynı zamanda tüm toplumun geleceğini tehdit eden bir sorundur. Anlam içeren sosyal bağlantıları, dijitalleşmeyi merkeze almadan yeniden inşa ederek ve bireysel farkındalığı artırarak mevcut krizin aşılabilmesi mümkün olup bu durum sadece insanların mutluluğuna değil, aynı zamanda toplumsal dayanışmanın güçlenmesine de katkı sağlayacaktır.

Genel olarak tüm sene boyunca geleneksel ve sosyal medyada ön plana çıkan, birey ve toplumun yaşamını doğrudan etkileyen, insanların duygu, endişe ve umutlarını yansıtan yılın kelimesi, geniş bir ekibin analizleri sonucunda belirlenmektedir. Birçok kurumun yaptığı seçimler yalnızca bir kelimenin öne çıkması değil aynı zamanda dünya genelinde yapılan tartışmaların, yaşanan değişimlerin, geçmiş yılın hikâyesinin, sorunlara çözüm arayışlarının ve sözcüklerin toplumsal yansıması ile dil üzerindeki etkisini de gözler önüne sermektedir. Seçilen her iki kavrama yüzeysel olarak bakıldığında her ne kadar birbirinden çok farklı görünse de aslında derinlemesine düşünüldüğünde birbirleriyle ciddi anlamda bağlantılı oldukları görülmektedir.

Sonuç

Beyin çürümesi ve yalnızlık hem ayrı ayrı hem de birlikte, bireylerin ruh ve beden sağlıkları üzerinde derin etkilere sahiptir. Bu etkiler sadece insanları etkilemekle kalmayıp aynı zamanda yakın çevrelerini ve kümülatif olarak bakıldığında toplumun tamamının sağlığını etkilemektedir. Sağlıklı zihinlerin tüm toplumsal yaşamı olumlu yönde etkileyeceği gerçeğinden yola çıkarak, çocukluk döneminden başlayarak önlemlerin alınması hayati derecede önem taşımaktadır. Önce ailede sonra da okulda olmak üzere dijital okuryazarlık eğitimleri çocukluktan başlayarak verilmeli, bu konuda erişkinler için farkındalığı artıracak çalışmalar yapılmalıdır.

Yüz yüze iletişim, aile ve sosyal çevre ile teknolojiden arındırılmış zaman geçirme, sosyal bağlantıları teşvik eden bireysel ve toplumsal etkinlikler, yalnızlık hissini azaltıp beyin aktivitesinin artmasına yardımcı olur. Beyni aktif tutmak için hafıza oyunları, yeni bir dil öğrenme, müzik aleti çalma, derin odaklanma teknikleri gibi uygulamalar beynin bağlantısallığını artırır. Düzenli fiziksel aktiviteler ve sağlıklı beslenme hem beyin hem de beden sağlığını iyileştirir ve aynı zamanda yalnızlık anksiyetesini düzeltir. Tüm aile bireylerinin katılacağı dijital detoks programları ile ekran sürelerini azaltma, eğitici içerikler ve bilinçli internet kullanımı ile pasif tüketim yerine aktif öğrenmeye yönelik etkinlikler tercih edilmelidir.

Bütün bağımlılıklarda birey toplumdan ve insanlardan uzaklaşırken bu durum yalnızlaşmaya yol açar. Beyni çürüyenin kalabalıklarda yalnızlaşma ihtimali daha fazla, yalnız kalanın ise sosyalleşmesi daha az ve dolayısıyla beyninin çürümesi yine daha fazla olur. Son olarak alınacak kişisel tedbirlerin bir yere kadar bu olumsuz durumu sınırlayacağı açık olup bu konuda politikaların oluşturulup hayata geçirilmesi son derece önemlidir.

Gökhan’ın ele aldığı yazının tamamını perspektif.com adresinden okuyabilirsiniz.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.