23 Nisan Cezaevinde Anneleriyle Kalan Çocuklar: Unutulan Sesler
"Onların sesini duymak ve çözüm üretmek, hepimizin görevidir."
Adalet Bakanlığının son istatistiği 31 Mart 2023 tarihli ve resmi rakamlara göre cezaevlerimizde 12-18 yaş arasındaki çocuk sayısı 2076. 2076 çocuğumuzdan 75’i kız çocukları iken kalan 2001’i erkek. 0-6 yaş arası çocuklar anneleri cezaevinde iseler anneleriyle birlikte kalabiliyorlar. Adalet Bakanlığı’nın 2023 verilerine göre 0-6 yaş arası 552 çocuk anneleriyle birlikte cezaevinde kalıyor.
Cezaevlerinde anneleriyle beraber yaşayan çocuklar, toplumun genellikle göz ardı ettiği ancak büyük bir hassasiyet ve çözüm bekleyen bir sorunu temsil ediyorlar. Bu çocuklar, suç işlememiş olmalarına rağmen annelerinin cezalarıyla birlikte cezaevinde kalmak zorunda kalıyorlar. Türkiye'de ve dünyada bu çocukların yaşadığı zorlukları ve çözüm önerilerini ele alalım.
Birçok çocuk için anne, güvenli limanın ve sevginin sembolüdür. Ancak cezaevlerinde anneleriyle birlikte kalan çocuklar, bu temel ihtiyaçlardan yoksun bir şekilde büyümek zorunda kalıyorlar. Çocuklar, annelerinin cezalarının sona ermesini beklerken, cezaevinin duvarları arasında psikolojik ve duygusal olarak zorlu bir mücadele veriyorlar.
Bu çocuklar için en büyük endişe, cezaevindeki yaşamın getirdiği belirsizlik ve istikrarsızlıktır. Eğitim haklarından mahrum kalmaları, sosyal ilişkilerden izole olmaları ve geleceklerinden endişe etmeleri, onların sağlıklı bir gelişim göstermelerini engelliyor. Ayrıca, cezaevinde anneleriyle birlikte kalmak, çocukların travma sonrası stres bozukluğu gibi psikolojik sorunlar yaşama olasılığını artırır.
Bu sorunu çözmek için acil önlemler alınmalıdır. Cezaevinde anneleriyle birlikte kalan çocuklar için özel rehabilitasyon programları ve psikososyal destek hizmetleri sağlanmalıdır. Ayrıca, bu çocukların eğitim hakları korunmalı ve sağlık hizmetlerine erişimleri güvence altına alınmalıdır.
Toplum olarak, cezaevinde anneleriyle kalan çocukların seslerini duymalı ve onların hakları için mücadele etmeliyiz. Bu çocuklar, suç işlemedikleri halde cezaevinde yaşamak zorunda kalmamalılar. Onların güvenliği, sağlığı ve mutluluğu, toplumun her bir bireyinin sorumluluğudur.
23 Nisan kutlamalarıyla coşku yaşanırken, toplum olarak göz ardı edemeyeceğimiz bir gerçeklik var: Cezaevinde anneleriyle kalan çocuklar. Bu masumlar, suç işlemedikleri halde özgürlüklerinden yoksun bırakılmış, sevgi ve şefkatin eksikliği ile yüzleşmek zorunda kalmış durumdadır.
Unutulmaması Gerekenler:
Bu çocuklar da tıpkı diğer çocuklar gibi sevgiye, ilgiye ve güvenli bir yuva ortamına ihtiyaç duymaktadır.
Cezaevi ortamı, bir çocuğun sağlıklı gelişimi için uygun değildir.
Bu çocuklar, travmatik deneyimler yaşamakta ve geleceğe dair umutlarını kaybetme riski taşımaktadır.
Toplum olarak bu çocukların seslerini duymak ve onlar için harekete geçmek zorundayız.
Yetkililerden, bu çocukların durumunu iyileştirecek yasal düzenlemeler ve uygulamalar talep etmeliyiz.
Sivil toplum kuruluşlarının ve hayırseverlerin bu konudaki çalışmalarını desteklemeliyiz.
Gönüllü olarak bu çocuklara destek olabilir ve onların hayatlarına umut ışığı olabiliriz.
Her çocuğun masum olduğunu ve sevgiyi hak ettiğini unutmamalıyız. 23 Nisan coşkusunu, bu çocukların da özgürlüğü ve refahı için bir mücadeleye dönüştürmek elimizde. Sessiz kalan bu masumların sesi olmalıyız.
Unutmayalım ki, cezaevinde anneleriyle kalan çocuklar sadece istatistik değiller, onlar bizim geleceğimizin bir parçasıdır. Onlara umut ve destek vermek, daha adil bir toplumun inşası için önemli bir adımdır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.