Diyarbakır’da Artan İntihar Vakaları
“Bir toplumun umudu, en savunmasız bireylerinin yaşama tutunabilme gücünde saklıdır.”
Diyarbakır, tarih boyunca sosyal ve kültürel açıdan önemli bir merkez olmuş ve çeşitli toplumsal dinamiklere ev sahipliği yapmıştır. Ancak son yıllarda, özellikle intihar vakalarındaki artış, kentteki sosyolojik ve psikolojik sorunları yeniden gündeme getirmiştir. Sosyo Politik Saha Araştırmaları Merkezi’nin Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine dayanarak hazırladığı çalışma, 2000-2023 yılları arasında Diyarbakır’da intihar vakaları oranının %2,3 artış gösterdiğini ortaya koymuştur.
TÜİK verilerine göre Diyarbakır, 2000-2023 yılları arasında intihar oranları bakımından 23 kent içinde ilk sırada yer almaktadır. Bu dönemde, özellikle 15 yaş altındaki bireylerin intihar vakaları dikkat çekici bir seviyeye ulaşmıştır. Toplamda 431 çocuğun intihar ettiği rapor edilmiştir.
Bu artışın temel nedenleri arasında ekonomik sorunlar, aile içi şiddet, yoksulluk, eğitimsizlik ve psikolojik destek hizmetlerinin yetersizliği sayılabilir. Ayrıca, Diyarbakır gibi sosyal ve siyasi baskının yoğun hissedildiği bölgelerde, bu faktörler bireyler üzerinde çok daha büyük bir etki yaratabilmektedir.
431 çocuğun intihar etmiş olması, çocukların yaşadıkları sosyal ve psikolojik baskıların çarpıcı bir göstergesidir. Bu yaş grubundaki bireylerin genellikle aile içi sorunlar, akran zorbalığı, travma ve gelecekle ilgili umutsuzluk gibi sebeplerle bu yolu tercih ettikleri görülmektedir. Özellikle Diyarbakır gibi kültürel normların baskın olduğu bölgelerde, çocukların ifade alanının kısıtlanması bu sorunun derinleşmesine neden olmaktadır.
Bölgede yüksek seviyede işsizlik ve ekonomik eşitsizlikler, bireylerin umutsuzluk hissini arttıran en büyük faktörlerdendir. Diyarbakır’da gelir dağılımı adaletsizliği ve sosyal destek mekanizmalarının yetersiz olması, özellikle gençler ve çocuklar üzerinde baskı oluşturmaktadır.
Sosyo Politik Saha Araştırmaları Merkezi’nin raporu, özellikle Diyarbakır’da eğitim seviyesinin düşük olması ve sosyal yardım projelerinin kısıtlılığı gibi faktörlerin çocuk intiharlarında belirgin bir etkiye sahip olduğunu göstermektedir.
Artan intihar oranlarına karşı, psikolojik destek hizmetlerinin etkin bir şekilde sunulması öncelikli bir gerekliliktir. Diyarbakır gibi sosyal sorunların yoğun olduğu kentlerde, şu önlemler hayata geçirilebilir:
Özellikle okullarda uzman psikologların bulunması, çocukların sorunlarını ifade edebilmeleri için uygun bir ortam sağlayacaktır.
Yoksulluğun azaltılması amacıyla sosyal yardım projeleri ve mesleki eğitim programları yaygınlaştırılmalıdır.
İntiharın bir çözüm olmadığını vurgulayan kampanyalar, toplumsal bilincin artmasına katkı sağlayabilir.
Ailelerin çocuklarıyla daha sağlıklı iletişim kurmalarını sağlamak için rehberlik hizmetleri sunulmalıdır.
Diyarbakır’da son 24 yılda artan intihar vakaları, sosyal, ekonomik ve psikolojik sorunların derin bir yansıması olarak karşımıza çıkmaktadır. 15 yaş altındaki 431 çocuğun intihar etmiş olması, sorunun aciliyetini ve çözüm yollarının bir an önce uygulamaya konulması gerektiğini göstermektedir. Sosyal politikaların geliştirilmesi, psikolojik destek mekanizmalarının yaygınlaştırılması ve toplumdaki ekonomik eşitsizliklerin giderilmesi, bu sorunun üstesinden gelmek için önemli adımlar olacaktır.
Kaynakçalar
1-Sosyo Politik Saha Araştırmaları Merkezi (2023). Diyarbakır’da İntihar Vakaları Raporu.
2-Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK). (2000-2023). İntihar İstatistikleri.
3-Arslan, M. (2020). "Bölgesel Sosyoekonomik Sorunlar ve Psikolojik Yansımaları." Toplum ve Bilim Dergisi.
4-Yıldız, H. (2021). "Eğitimsizlik ve Gençlik Sorunları." Anadolu Sosyoloji Araştırmaları.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.