40 TANE ADAM BUL REİS’İM!

Haberlere yansıdığı kadarıyla 7 Ekim’de Ak Partinin kongresi olacakmış, hoş güzelde, bir evvelki MKYK da Genel Merkez de pek işe yarar işler yapmadı, inşallah bu kongrede hayırlı bir yönetim oluşur.

Bakın ilginç bir örnek vereyim nitelikli bir vatandaşım; emekli öğretmenin, yazar çizerim sivil toplumcuyum bir de Ak Partiliyim; son iki yılda Efkan Ala’ya, Numan Kurtulmuş’a, Erkan Kandemir’e defalarca  whatsaplarına bilgi göndermişim biri “sen in misin? cin misin?” dememiş, artık gerisini siz düşünün. Genel merkezin hali bu, halktan kopmuş!

Nitelikli bir yönetim oluşturma babından size yardımcı olacak, nefes aldıracak insan lazım, yerine göre seni uyaracak, yerine göre motive edecek; cesaretli, helal süt emmiş, hazine malını canı gibi koruyan adam lazım, onların sadece size değil bize, millete asıl faydası dokunacak.

Öyle kırk kişi yanına al ki,

1-Şimdiye kadar arkasında olumsuz bir iz bırakmamış,

2-İslam itikadıyla ve ameli yönü ile barışık,

3-Hayatın içinde olup, çalışma ve çaba içinde,

4-Ülkenin ve dünyanın durumundan haberdar,

5-Mevcut sistemin çarkında ezilmeyip, hakkı hakikati haykırabilen,

6-Anadolu insanına millet-i ibrahim edasıyla yaklaşıp, Kürt-Türk ayırımı yapmadan ama Kürtlerin hak ve özgürlükleri için ülke bütünlüğü içinde bir çare bir çözüm üretebilen.

7-Bu toplumun gerçek Tarihi, Kültürü, Dini ve Dili ile barışık olan kimseleri bul ki memleketin önü açılmış olsun,

Şu anda Ak Parti devletin atına binmiş durumda olup “lalantı” düzeyinde çalışıyor, böyle gitmez!

Eğer niyet edip yukarıda saydığım vasıflara sahip adam bulsanız,

1-Milli eğitimde başta müfredatındaki düzelme olmak üzere, zorunlu karma eğitimin kalkması, öğretmenlerin muallim olarak sınıflara girmesi için önemli iyileştirmeler olabilir.

2-Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Feministlerin elinden kurtulup, bu millete hizmetkar bir Bakanlık haline geçebilir, şu anda halkın muhtelif katmanlarına üç kuruş para veriyor ama ailenin de canına okuyor, 6284 numaralı yasanın arkasında durduğu gibi, lanet gelsin o üç kuruş parasına, şu örneği inceleyin bana hak vereceksiniz.

Fi tarihte Aile Sosyal Politikalar Bakanlığı bir hizmet için eğitim veriyor il müdürlerine, bayan bir genel müdür onlara bir soru soruyor “evli iki insan aralarında bir sıkıntı oluşup ayrılırlarsa siz bu olay karşısında ne yapacaksınız?”

Yaşlı başlı bir il müdürü diyor ki,

“her iki ailenin ileri gelenleri ile konuşup ailenin parçalanmaması için onları tekrar bir araya gelmeleri içi, ikna edeceğim.”

Genel müdür bağırarak diyor ki;

“Lanet olsun bu kafa yapısına, sana ne onların birleşmelerinden sen kadını koru, ona bir yer ver, yerleştir, ona parasal destek ver”

İşte rezil kafa, işte sefil kafa burada Reisim, bu bakanlığın adı hoş geliyor  ama aile yapımızın genetik kodlarını da bozuyor.

Şu Aile Destek Merkezleri dedikleri (ADEM)’ler var ya Ak partinin referansıyla gelen çoğu dengesi kadınlar sigara, kahve içip bir birine hava atıyorlar, oraya gelen kanıların da çoğu zaman içinde eşlerini boşuyor ve sokak kedisi oluyorlar, şimdi derimi anladınız mı?

Ben, “sayın valim bu ADEM’lerde sıkıntı var” diyorum, o bana “adres göster, hangisi diyor?” ve bu soruna bir çare bulamıyoruz.

3-Gençliğimize bir çare bulunabilir, hiç düşününü mü? milyonlarca gencimiz nerede, ne yapıyorlar? Salon koşmalarınız güzel ama salonun içinde de dışında da bulunan gençlerimiz manevi bir boşluk içindedirler bilesiniz.

Bir yazılım programı geliştirip, 18 yaş üstü çalışma imkanı bulamamış tüm gençler bu sisteme kayıtlı olur, ayrıca her ay asgari ücretin 1/5’i kadar cep haçlığı kendilerine verilir, bu gençlerin nerede olduğu, zamanını nasıl harcadıkları rahatlıkla tespit ve takip edilebilmelidir, sabah kalkar şu tercihlerden birini işret eder;

a-Kurstayım,  b-Spordayım, c-Kütüphanedeyim, d-Evde dinleniyorum, e-Dil kursundayım…vs.

Bu süre içinde ihtiyaca göre isteyenlere meslek öğretilerek gençlerimizi sahipleneceğiz, her gün ya da haftada bir kendilerine mesaj göndererek onları motive etmemiz lazım.

4-Yeni anayasayı korku ve endişe olmadan, öyle ilk dört maddeye takılmadan, toplumun temel değerlerine endeksli hazırlamak ve bu topluma bir güven vermek lazım.

5-Emeklilerimize yönelik sosyal ve kültürel çalışmalar yapıp onları mutlu edecek programlar yapmak ve dualarını almak için bir gayret sarf etmek lazım,

6-Camileri birer külliye haline getirip, bir çok toplumsal ihtiyacın buradan temin edildiği bir merkez haline getirmek lazım.

*Unutmayalım cennetin yolu camiden geçer, bu milletin evlatlarını camiye yaklaştıranlardan Allah razı olsun.

7-Bilim ve teknolojinin, sanayinin önemini bir ibadet edasıyla anlatarak , Aziz Sancar hocamızın dediği gibi Kur’anla uyum içinde gelişmelere adapte olmamız lazım…

İşte bu tür işleri bu kırk kişi yapacak, bunları 5’i Külliyede, 5’i genel merkezde 15’i MKYK’da, diğerleri de muhtelif mekanizmalarda çalışacak ve ülke her geçen gün ülkeye bir güven verilecek, iyiye doğru gidilecek, şu anda bir kaç tanesi işin başında var; Yusuf Tekin, İbrahim Kalın, Hakan Fidan … bu görüntüyü verenlerdendir. Ama MKYK’dan bir isim aklıma gelmiyor, Abdullah Ağralı adında bir delikanlı aklıma geliyor o kadar, galiba yok, olsaydı kulağım deliktir, haberim olurdu.

Niye yoklar?

Ya beceriksizdirler,

Ya gözleri vekil adaylığında,

Ya ihale işleri peşindeler,

Ya haz ve menfaat hülyalara dalmışlar,

Ya da feminist örgütlerin müritleridir, KADEM’ciler gibi.

Yani küçük ayak işleri.

Bir yazıyı bu kadar uzatmak doğru değildir, ama dert büyük hakkınızı helal edin.

Bu yazıyı bir şekilde Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a ulaşanlardan Allah razı olsun.

Vesselam.