BİRİLERİ KUR’ANI YAKIYORSA KUSUR BİZİMDİR!
BİRİLERİ KUR’ANI YAKIYORSA KUSUR BİZİMDİR!
İslam dünyasının haline bak, 2 Milyarı aşkın nüfusu var, varlığı hissedilmiyor. Çünkü yönetim açısından Kur’andan uzak bir çukura düşmüş debelenip duruyor.
Bazı ülkelerin durumunu arz edeyim,
Suudi Arabistan Beytüllah'ın sayesinde Müslüman toplumun kaymağını yiyor, benzeri olmayan biz nüfuz elde ediyor, gel gör ki Beytüllah’ın karşısına 40 katkı gökdelen dikmiş ki ABD otelleri olduğu söyleyenler var, kim bilir o 7 yıldızlı otellerde kimler ne edepsizlikler yapıyor, namus anlayışı kaybolan Müslüman ise kof olup gidiyor, gücü ancak Cemal Kaşıkçı gibilerine yetiyor, onlar ancan ABD başkanını “kılıç dansıyla” karşılasınlar.
İran güya adı üzerinde İslam Cumhuriyeti ama Pers devletinin eski geleneklerini genlerinde taşıyor, İslamı Şia mezhebi ile ödeş değerlendiriyor, kol kola olması gereken Türkiye ile PKK üzerinde ayar çekiyor, dolayısıyla Ayetüllahların hava civalarına da kimse aldırmıyor.
Son on yılda TASAM öncülüğünde iki defa Van’da iki defa Tebriz’de Türkiye İran yetkililerini bir araya getirdik, “yapmayın, etmeyin sizin kol kola verip İslam dünyasını toparlamanız lazım” dedik ama hala istediğimiz mesafeyi kat edemedik.
Türkiye’ye gelince 1924 anayasası ile başlayan haksızlık, zulüm ve Kur’an’a karşı husumetten daha yavaş yavaş kurtuluyoruz.
Devletin iskeletini oluşturan sistem tamamen ladini, rahmetli Kadir Mısıroğlu’nun dediği gibi; Yunan bu memleketi istila etseydi, bu kadar Anadolu’ya bu haksızlığı, bu zulmü yapamazdı, çoktan defolup gitmişti, ama ladini bu ithal sistemin başına Türk kelimesi getirerek maalesef halka yutturdular.
Kur’anın temel prensiplerine aykırı hareket ediliyor; Faiz serbest, Kumar serbest, Zina serbest, İçki serbest, Kısasa kısasa yok, ayrıca 50 yıl boyunca İslami değerler üzerinde emsali görülmemiş bir baskı vardı.Bu da Türkiye'nin hali maalesef!
Mısır’ın, Pakistan’ın , Irak’ın, Suriye’nin… hali ortada.
Kur’an ile barışık olan bir İslam devleti var mı? gariban Afganistan dışında, Endonezya’nın da İslami hayata elverişli bir ortam olduğunu söylüyorlar, ama onlarda da sanki cihat ruhu yok.
Evet birileri Kur’an yakıyor, kahrından azmış ne yapacağını bilmiyor, birileri de devlet olarak Kur’anı yakanı himaye ediyor.
Üstat Bediüzzaman'ın manidar bir ifadesi var; “Bazı hadiseler bizatihi, bazıları da netice itibariyle hayırlıdır.”
Bu Kur’an yakma hadisesini bir az da bu açıdan değerlendirmek lazım. Bu bir uyarı, Müslüman öz vatanında Kur’anın hükümleri tanımıyor, kendisi küfrün çarkında ezilmiş kaybolmuş, kalkıp ve silkelenmesi lazımdır, artık bu haksızlığa dur deme zamanı geldi de geçiyor.
Türkiye’de yeni Anayasa İslam’ın sabitelerine bağlı olmalı,
Birinci Meclisin ruhu, İstiklal Marşının özü ve Veda hutbesiyle barışık “ilahi öğreti” ile nakışlanmış bir anayasa yapmak lazım, bu halkı dünya ve ahiret saadetine doğru yöneltmek gerek. O aman Allah’ın inayetiyle dünyada varlığınız hissedilir, baksanıza Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan İslami bir duruş ortaya koymasaydı, dünyada varlığı hissedilir miydi? O zaman bunu İslami bir anaysa ile taçlandıralım.
İslam toplu İlahi öğretiyi tanımazsa dünyadaki çakallar da Kur’anı yakar Müslümanlar da aval aval bakarlar.
Vesselam.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.