BU KADARCIK YÜKÜ YÜKLENEMİYORUZ, MELEKLERİN HALİ HİCEDİR?

Son zamanlarda sıcakların artmasıyla birlikte, insanlar hava koşullarından sıkça şikayet eder hale  geldiler.. Oysaki İdris peygamber, bizim şikayet ettiğimiz şey ile, ölmeden önce cennete girmeyi başarmıştı...

Hava çok sıcaktı...İdris peygamber kafasını kaldırdı.. gökyüzüne baktı..

"Ey Rabbim.. Biz yeryüzünde  bu sıcağa dayanamıyoruz...Ya gökyüzünde güneşi tutan meleklerin hali nicedir...Rahmetin onların üzerine olsun" diye dua buyurdu.. Bu dua gökyüzünde güneşi tutan meleklerin kulağına kadar  gitti.. Hz. İdris Peygamber'in onları anıyor olması ve onlar için rahmet dilemesi meleklerin çok hoşuna gitmişti... Yeryüzünde ilk defa birisi kendilerini hatırlamıştı ve kendileri için rahmet dilemişti... Teşekkür etmek için, Allahında izniyle Hz İdris peygamberle görüştüler.. bu görüşme esnasında hazreti İdris,onlara, Azrail aleyhisselam ilede görüşmek ve tanışmak  istediğini  beyan etti.. melekler de Allah'ın izniyle Azrail aleyhisselam ile idris peygamberi görüştürdüler.. İdris peygamber bu durumu da lehine çevirmeyi başardı.. Azrail aleyhisselamı tatlı dili ile oyuna getirdi.. ölümü merak ettiğini ve bir anlık da olsa tatmak istediğini söyledi...bunu taddı... Sonra cehennemi görmeyi istediğini niyaz etti... Kendisine cehennem gösterildi... "Eeee... buraya kadar gelmişken, bir de cenneti göreyim öyle döneyim" dedi.. cennete girmeyi de başardı... Azrail aleyhisselam;

"Hadi çık.. Seni dünyaya ileteyim" dediğinde, artık çok geçti.... Hz İdris Aleyhisselam cennete girmişti bir kere...Ve "çıkmam" dedi.....Durum Allahu Tealaya bildirildi .. Allahü Teala Azrail aleyhisselama;

"Onu zekanla çıkartabiliyorsan çıkart bakalım" diye buyurdu.. Azrail aleyhisselam Hazreti İdris'e gidip;

"Ölmeden ve sorguya çekilmeden cennete giremezsin..." dedi.. Hazreti İdris zeki bir insandı...

"Ben bir saniyede olsa ölümü tattım mı.. tattım... Cehennem ateşini gördüm mü.. gördüm... Cennete girdim mi...Girdim... Yani tüm şartları gerçekleştirdim... Cennetten çıkmam için hiçbir sebep kalmadı" dedi... Zekasıyla Azrail aleyhisselam'ı yendi... Ve artık o cennette...

Şu anda semada henüz ölmeden gökyüzüne yükselen iki peygamber vardır.. biri Hazreti İsa'dır.. diğeri İdris peygamberdir

...

İşte böyle canlar... Akıllı insan şikayet etmez... Kriz anlarını fırsat anlarına çevirmeye çalışır... Durumdan şikayet ederek

kâr elde edilmez.. sürekli olarak her şeyden şikayetlenmek aptalların ve nankörlerin  işidir... Akıllı insan durumu fırsata çevirir... Şikayet etmek yerine Allah'tan rahmet ve yardım diler.. Sonrası mı...? Sonrası kader kısmet işte...Allah dilerse, ölmeden cennet nasip eder... Dilerse de güneşin ısısını kuluna cehennem eder...İş yürekte bitiyor yürekte.. güzel bakan güzel düşünür... Güzel düşünen hayatından zevk alır.. mesela siz hiç kafanızı kaldırıp gökyüzüne bakıp;

"Rabbim bugün hava çok sıcak... Biz yeryüzünde sıkıntı çekiyoruz.. gökyüzünde Güneşi tutan meleklerin hali nicedir.. rabbimin rahmeti onların üzerine olsun" demek içinizden geçti mi..?

Yada;  omuzunuzdaki yükün ağırlığından ezildiğinizde kafanızı kaldırıp, gökyüzüne bakıp,

"Yarabbi Ben bana yüklediğin Bu kadarcık yükü taşıyamıyorum...Arşı Âlâyı omuzlarında taşıyan meleklerin hali nicedir.. doğa olaylarını idare eden Mikail Aleyhisselam'ın hali nicedir" diye niyaz ettiniz mi... Rabbinize nazlandınız mı..

Aşık nazda gerek ..şikayette değil .. naz yapan sevilir.. şikayet eden ise.. Amaaannn.... orasını da siz anlayın işte...