KAÇMAK...
KAÇMAK...
Her zaman içimizde varolur şu kaçıp gitme isteği , her zorlukla beraber ortaya çıkmasa belki ona daha kolay tahammül edebilirdik . Belki de bu istekle daha kolay savaşırdık. Bilmiyorum… Bu isteğe karşı koymak ,hele ki ilk seferde ,zordur. Ama güçleneceğimizi ,artık bu eşiği rahatça aşacağımızı düşündüğümüz için midir bilmem,sonra ki her karşılaşma daha sıkı,daha sınayıcı ,daha çetin geçiyor. Yolları herzaman kader çizer ama rotayı belirlemek bize kalmıştır. Bazı dönülmez yollar var mıdır? Elbette ki vardır. Ancak her köprüden öncede, bir çıkış noktası vardır. Mesele dayanıklılıkta gizli. Ama… Burada yine bir ‘ama’ yaratmam gerekti. Biliyorum bu kelimeyi çok fazla kullanıyorum. Çünkü bir yolda ilerleyecek irafeyi , dayanıklılığı kendimde bulamadığım için sürekli bu kelimenin ardına sığınıyorum. Evet bir yol tutturmak önemlidir ,ancak inandığın o yolun sonuna gidebilmek daha önemlidir. Sıkı sıkıya sarılmak önemlidir. Esenle kalın…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.