Diyarbakır’da Ofis semtinin, Kasaplar durağında otobüsten inerken eteği kapıya sıkışan 71 yaşındaki Nurcan Nerede, otobüsün hareket etmesiyle sürükleniyor, otobüs durduğunda vefat ettiği anlaşılıyor.
Kentmizde toplu taşıma minibüs, özel halk midibüs ve belediye otobüsleri ile sağlanıyor. Otobüs şoförünün, yolcu otobüsten uzaklaştığından emin olduktan sonra tekrar yola devam etmesi gerekir. Bu basit ama hayati bir güvenli sürüş kuralıdır.
Sadece bu değil, güvenliği sağlamak için gereken kurallar araç içinde, araç dışında uygulanmıyor. Diyarbakır’da ‘yolcu, biniş ve iniş’ açısından güvenliği ve konforu sağlanamamış sayısız durak var. Örneğin, Gevran caddesindeki durakları izleyen bir gözlemci çoğu sorunu fark etmekten kaçamayacaktır. Böyle ‘güvenli’ duraklara yaklaşan, uzaklaşan şoförler de haliyle tedirgin ve bunaltıcı anlar yaşıyor.
Dicle Üniversitesi, Eğitim Fakültesi kavşağında fakülte binasına dönüşten önce yolcuların otobüsten indirilmesi geriden gelen araçların kaza yapma, insanlara çarpma olasılığını artırıyor. Kentimize öncelikle güvenlik gözüyle baktığınızda sayısız sorun görebilirsiniz. Kentimizde toplu taşıma araç sayısı, saatleri, zamanlama, şoförlerin nezaket eksiği gibi problemler devam ediyor.
Diyarbakır Konya ve Kayseri’den daha eski bir kent olmasına rağmen neden on yıllardır yerel yönetim hizmetini, bırakalım çağımız yönetişimine olumlu katkısını, çağın gereklerine bile uygun yönetişim sergileyemiyor!
Sadece bu değil, öğrenci servis araçlarının da trafikteki hareketleri bambaşka bir tedirginlik veriyor. Diyarbakır ve bölgedeki Toplu Taşıma Daire Başkanlıkları, toplu taşımacılık yapan her bir şoföre yolcu haklarını, güvenli ve kurallı sürüşü, güvenli ve kurallı durağa yaklaşma ve uzaklaşmayı, yolcu güvenliğini sağlamadan ve emin olmadan hareket etmeme üzerine eğitim vermiş midir? Verilen eğitim sonucunda yapılan sınavı geçenlere mi toplu taşıma aracı kullanma izni verilmektedir?
Ehliyet sahibi otobüs ve minibüs şoförü istediği zaman kentimizde toplu taşımacılık da yapabilir mi? Şoförlerin bu eğitimi aldıklarını hissetirici söylem ve tutumlarına rastlanmamaktadır. Bu eğitim verildiyse, kuralların uygulandığına dair denetimler yapıldığı ve kurallara uymayan ve nezaketsiz şoförlerin uyarıldığına dair kayıtlar mevcut mudur?
Diyarbakır’ın (ve bölgenin) toplu taşımacılıktaki sorunları yerel yönetimleri ilgilendirmiyor olmalı! İlgilendirse, öncelikle minibüsleri toplu taşımacılıktan kaldırıp yerine çağcıl bir sistem getirilebilirdi. New York ya da İstanbul’un toplu taşımacılıkta hayli yol almış olmasının nedeni; ciddiye almamış olsalardı seçmen davranışında bir karşılığının mutlaka olacağından emin oldukları içindir.
Diyarbakır’da sıkıyönetim, siyasi parti ya da kayyum dönemleri de dahil herhangi bir yönetim, ‘vatandaş merkezli’ bir hizmet anlayışı ve uygulaması derdine düşmeme rahatlığına sahiptir. Seçmen olarak oyumuzun, tüketici olarak ödediğimiz ücretin, vergi veren vatandaş olarak kentlileşmenin karşılığını alamıyoruz. Seçmen tavrı değişmedikçe, Diyarbakır ve bölgenin uzun yıllar böyle yönetilebilme olasılığı çok güçlüdür.