Birkaç gün önce Diyarbakır’da Dost adlı köpek yaşlılıktan dolayı evde vefat etmiş. Cenazesinin mezarlığa defnedilmesi için Büyükşehir belediyesi aranmış. Görevli, gelip Dost’u alacaklarını belirtmiş ancak nereye defnedileceğinin sorulması üzerine Dost’un bedeninin ilaçlanıp poşetlenerek yaklaşık 40 km ötedeki çöplüğe bırakılacağı ifade edilmiş. Bunun üzerine Dost görevlilere teslim edilmeyip merkez köylerden birinde tanıdık köy sakinin arazisinde uygun alana defnedilmiş.

Bu yaşanan olay, belediyenin bu konuda bütüncül hassasiyetinin, uygun mezarlık ve defin işlemi hakkında bir uygulamasının olmadığını gösteriyor.

Diğer hayvanlara ve onların kaybına karşı hassasiyet ve merhamet sahibi diğer ülke ve toplumlarda rastlanmayan bu yaklaşım ve uygulama karşısında çaresiziz. Hayvan barınağı açmakla övünen bir kent, hayvanlar hayatını kaybettiğinde övünemeyeceği bir uygulamaya bizi mecbur bırakıyor.

Hayvanların vefat etmesinin ardından defninin yerel yönetimce ciddiye alınması ve sevenlerinin kaybına ve yas sürecine saygı gösterilmesi gerekir.

Kentimizde acilen bir hayvan mezarlığı oluşturulmak zorundadır. Bu yapılmadığı müddetçe tüm canlıların yaşam hakkına saygılı, dostu duyarlı toplum olduğumuz sözde kalacaktır.

Sadece evlerde yaşayan değil, sokaklarda yaşarken hayatını kaybeden kedi ve köpekler de mezarlığa defnedilmelidir.

Ölüm yaşamın bir parçasıdır; ölüme saygı yaşam hakkına duyduğumuz saygı ile aynıdır.