Arslan ÖZDEMİR

Arslan ÖZDEMİR

10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü

10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü

"10 Aralık, sadece bir gün değil, her gün savunmamız gereken değerlerin bir hatırlatıcısıdır."

10 Aralık, 1948’de Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından kabul edilen “İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi ”nin yıl dönümü olarak “Dünya İnsan Hakları Günü” olarak kutlanmaktadır. Bu günün temel sloganı, "İnsan haklarıyla insandır," ifadesi, insan haklarının evrenselliği, bölünmezliği ve her bireyin onurunu koruma gerekliliğini vurgular. Ancak günümüz dünyasında bu idealin ne ölçüde gerçekleştirilebildiği tartışmalıdır. İnsan hakları ihlalleri, çatışmalar, eşitsizlikler ve ayrımcılık gibi sorunlar, insan haklarının küresel düzeyde zayıfladığına dair kaygıları artırmaktadır.

İnsan hakları, her bireyin doğuştan sahip olduğu temel hakları ifade eder ve bu haklar hiçbir koşulda sınırlanmamalıdır. Ancak teori ve pratik arasındaki uçurum derinleşmektedir:

Suriye, Yemen ve Ukrayna gibi çatışma bölgelerinde milyonlarca insanın temel haklardan mahrum bırakıldığı gözlenmektedir. Göçmenlerin karşılaştığı insanlık dışı koşullar, insan haklarının evrenselliğine olan inancı zayıflatmaktadır (UNHCR, 2023).

Küresel servet dağılımındaki adaletsizlik, ekonomik hakların ihlaline neden olmaktadır. Oxfam raporlarına göre, dünya nüfusunun en zengin %1’i, geri kalan %99’dan daha fazla servete sahiptir (Oxfam, 2023).

Slogan, insanın ancak haklarıyla insan olabileceğini vurgulasa da günümüz pratikleri bu idealin uzağında olduğumuzu göstermektedir:

Eğitim, sağlık ve barınma gibi temel haklara erişimdeki eşitsizlikler, bu sloganın evrensel bir gerçeklikten ziyade ideal bir hedef olarak kaldığını ortaya koymaktadır.

Teknolojik gelişmelerle birlikte ortaya çıkan dijital hak ihlalleri (ör. veri ihlalleri ve gözetim uygulamaları), insan haklarının yeni boyutlarda tehdit altında olduğunu göstermektedir (Amnesty International, 2023).

İnsan hakları ihlallerinin yaygın olduğu bir dünyada "insanlık" kavramının anlamı sorgulanmaktadır:

Küresel düzeyde dayanışma mekanizmalarının zayıflığı, bireyler ve toplumlar arasındaki empatiyi azaltmaktadır.

Siyasi ve sosyal kutuplaşma, toplumsal diyalogun ve uzlaşının önündeki en büyük engellerden biridir.

İnsan hakları eğitimine daha fazla önem verilmelidir. Çocuk yaşlardan itibaren bu bilincin aşılanması, gelecekte daha adil bir dünya yaratabilir.

Birleşmiş Milletler gibi kurumların etkisi artırılmalı ve yaptırımlar daha etkin uygulanmalıdır.

Yerel düzeyde insan haklarını savunan sivil toplum kuruluşlarının desteklenmesi gerekmektedir.

"İnsan haklarıyla insandır" sloganı, insanlığın ulaşmaya çalıştığı bir ideale işaret etmektedir. Ancak günümüz dünyasında bu idealin hayata geçirilmesi için daha kararlı ve somut adımlar atılmalıdır. İnsan hakları ihlalleriyle mücadele, yalnızca bireysel hakların korunması değil, aynı zamanda "insanlık" kavramının yaşatılması anlamına da gelmektedir.

Kaynakça

1. Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR). (2023). Zorunlu Yerinden Edilmede Küresel Eğilimler.

2. Oxfam. (2023). En Zenginlerin Hayatta Kalması: Eşitsizlikle Mücadele İçin Şimdi Süper Zenginlere Nasıl Vergi Koymalıyız.

3. Uluslararası Af Örgütü. (2023). Uluslararası Af Örgütü Raporu 2023/24: Dünyanın İnsan Hakları Durumu.

4. Birleşmiş Milletler. (1948). İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi.

5. Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO). (2023). Dünya İstihdamı ve Sosyal Görünüm: Eğilimler.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Arslan ÖZDEMİR Arşivi