Arslan ÖZDEMİR

Arslan ÖZDEMİR

Diyarbakır’da okul kantinlerindeki fiyat artışlarının pedagojik yansımaları

Diyarbakır’da okul kantinlerindeki fiyat artışlarının pedagojik yansımaları

“Beslenme hakkı, eğitim hakkının ayrılmaz bir parçasıdır.”

Son yıllarda Diyarbakır’daki okul kantinlerinde fiyatların gözle görülür biçimde artması, sadece ekonomik bir sorun olarak kalmayıp pedagojik açıdan da ciddi sonuçlar doğurmaktadır. Asgari ücretle geçinen ailelerin çocuklarının beslenme ihtiyacını karşılamakta zorlanması, öğrencilerin eğitim sürecinde karşılaştıkları engellerden biri haline gelmiştir.

Bilimsel araştırmalar, düzenli ve dengeli beslenmeyen çocuklarda dikkat eksikliği, odaklanma zorlukları ve öğrenme kapasitesinde düşüş yaşandığını ortaya koymaktadır. Öğrencilerin aç karnına derse girmesi, bilişsel gelişimlerini olumsuz etkilerken, öğrenme motivasyonunu da zayıflatmaktadır. Öğretmenlerin gözlemleri de bu durumu doğrular niteliktedir: Aç gelen bir öğrenci, derse katılımda isteksizlik gösterir, daha çabuk yorulur ve arkadaşlarıyla iletişim kurmakta zorlanır.

Beslenme sorunu yalnızca fiziksel değil, aynı zamanda psikososyal bir meseledir. Kantinlerde fiyatların yüksekliği nedeniyle yiyecek alamayan öğrenciler, akranları karşısında mahcubiyet hissi yaşayabilmektedir. Bu durum, özgüven kaybına ve sosyal dışlanma duygusuna yol açabilir. Çocuğun okul deneyimi, sadece ders başarısıyla değil aynı zamanda sosyal aidiyet duygusuyla da şekillenir. Dolayısıyla kantin fiyatlarının ulaşılamaz boyuta gelmesi, öğrencilerin okulla kurduğu bağı da zayıflatabilir.

Kantin fiyatlarının yükselmesi, gelir düzeyi düşük ailelerin çocuklarını doğrudan etkilerken, ekonomik açıdan daha güçlü ailelerin çocukları bu sorunla daha az karşılaşmaktadır. Bu durum, eğitimde fırsat eşitsizliğini derinleştirir. Oysa pedagojik açıdan okul, öğrenciler arasındaki farklılıkları azaltması gereken bir mekândır; aksine bu ekonomik ayrımların keskinleşmesine yol açmamalıdır.

Pedagojik açıdan öğrencilerin sağlıklı beslenmesi, akademik başarı kadar temel bir ihtiyaçtır. Bu nedenle:

Devlet ve yerel yönetimler, kantin fiyatlarının denetlenmesi ve öğrencilerin erişebileceği düzeyde tutulması için düzenlemeler yapmalıdır.

Okul yönetimleri, ihtiyaç sahibi öğrenciler için ücretsiz veya düşük maliyetli beslenme programları geliştirebilir.

Sivil toplum kuruluşları, çocukların beslenme hakkına yönelik farkındalık kampanyaları düzenleyerek sürece katkı sağlayabilir.

Beslenme hakkı, eğitim hakkının ayrılmaz bir parçasıdır. Diyarbakır’da kantin fiyatlarının yükselmesi yalnızca ailelerin bütçesine yansıyan bir ekonomik mesele değil, aynı zamanda doğrudan eğitim sürecini etkileyen pedagojik bir sorundur. Aç bir şekilde derse giren öğrenci, yalnızca karnını doyuramamakla kalmaz; aynı zamanda dikkatini toplamakta, bilgiyi işlemekte ve öğrenme sürecine aktif biçimde katılmakta zorlanır. Bu durum, çocukların potansiyellerini gerçekleştirmelerinin önünde görünmez ama güçlü bir engel oluşturur.

Eğitimde fırsat eşitliği ilkesi, öğrencilerin eşit koşullarda öğrenme sürecine katılmalarını gerektirirken, temel ihtiyaçların karşılanmadığı bir ortamda bu eşitlikten söz etmek mümkün değildir. Bu nedenle çocukların beslenmesi, yalnızca sağlık politikalarının değil, eğitim politikalarının da merkezine yerleştirilmelidir. Eğitimciler, aileler, yerel yönetimler ve devlet kurumları ortak bir sorumluluk bilinciyle hareket ederek öğrencilerin sağlıklı ve erişilebilir beslenme imkânlarına kavuşmasını sağlamalıdır. Aksi halde açlık, sadece mideyi değil, çocukların hayallerini, öğrenme kapasitelerini ve geleceğe olan inançlarını da tüketir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Arslan ÖZDEMİR Arşivi