Arslan ÖZDEMİR

Arslan ÖZDEMİR

Burak Süleyman ve ahlakın ofsayta düştüğü an

Burak Süleyman ve ahlakın ofsayta düştüğü an

“Formayı sırtına geçirmiş ama insanlığı üzerine giyememiş bir Burak Süleyman’dan ne sporcu olur ne insan.”

Spor; rekabetin, mücadelenin, dayanışmanın ama her şeyden önce saygının alanıdır. Bir futbolcunun başarısı yalnızca topu fileyle buluşturmasıyla değil, aynı zamanda saha içindeki ve dışındaki duruşuyla, ahlaki tutarlılığıyla, rakibe ve tribünlere gösterdiği saygıyla ölçülür. Ancak ne yazık ki bazı figürler, bu değerlere ihanet ederek sporun temsil ettiği tüm güzel anlamları yerle bir etmeye devam ediyor. Son örnek: Çorum FK oyuncusu Burak Süleyman.

Amedspor ile oynanan maçta Burak Süleyman’ın Amedspor tribünlerine yönelik gerçekleştirdiği cinsiyetçi hareket, yalnızca bir futbol müsabakasındaki bir taşkınlık değil, toplumsal hafızada onarılması güç yaralar açabilecek bir davranış biçimidir. Bu tavır, yıllardır erkek egemen alanlarda mücadele veren kadınlara, kadın taraftarlara, kız çocuklarına ve sporda eşitlik isteyen herkese yönelik açık bir aşağılama ve hakarettir. Üstelik bu davranış, ülkenin farklı şehirlerinden gelen binlerce Amedspor taraftarının gözlerinin içine baka baka yapılmıştır. Bu, sadece rakip takımın tribünlerine değil, tüm toplumun vicdanına yapılan bir saldırıdır.

Cinsiyetçilik bir fikir değildir, bir düşünce özgürlüğü de değildir. Cinsiyetçilik, insan onurunu zedeleyen, eşitsizliği besleyen, şiddetin diline su taşıyan bir ayrımcılık biçimidir. Ve bu ayrımcılık ne yazık ki, futbolda artık normalleştirilmeye çalışılan agresif rekabetin bir parçasıymış gibi sunuluyor. Burak Süleyman’ın bu çirkin hareketi, aslında buzdağının görünen kısmıdır. Bu zihniyetin zemin bulabilmesi, yalnızca bireysel bir ahlak yitimine değil; spor kurumlarının, federasyonların ve kulüplerin de bu tür tavırları yeterince sorgulamayışına, cezalandırmayışına dayanır.

Şimdi sormak gerek: Bu psikolojiyle sahaya çıkan bir oyuncu, çocuklara, gençlere, milyonlara nasıl örnek olabilir? Hangi değerleri temsil edebilir? Utanmazca yapılan bu hareketten sonra, Burak Süleyman gibi birinin yeşil sahalarda boy göstermesi, aslında sporun kendisini kirleten bir görüntü değil midir?

Evet, sporda duygular yüksektir. Evet, zaman zaman tansiyon artabilir. Ancak hiçbir mazeret, hiçbir "anlık öfke" savunması, bu derece alçak bir hareketi meşrulaştıramaz. O hareketin ardında yatan kibir, öfke, nefret ve cinsiyet düşmanlığı, o anlık değil; çok daha derin bir zihniyetin dışavurumudur.

Bir diğer önemli nokta da şu: Eğer bu hareket Amedspor’un herhangi bir oyuncusu tarafından yapılmış olsaydı, federasyonun, medyanın ve bazı siyasi çevrelerin nasıl ayağa kalkacağını tahmin etmek zor değil. Peki şimdi neden suskunluk? Neden herhangi bir özür yok? Neden bir ceza açıklaması yapılmadı? Bu çifte standart, bu suskunluk, suça ortak olmaktan başka bir şey değildir.

Buradan açıkça ifade edelim: Burak Süleyman gibi spor ahlakından yoksun birinin sahalarda yeri olmamalıdır. Sadece özür dilemesi yetmez, sahalardan uzaklaştırılması gerekir. Futbol sadece fiziksel mücadele değil, karakter mücadelesidir. Bu karaktere sahip olmayanlar, çocukların izlediği ekranlarda, milyonların alkışladığı stadyumlarda olmamalı.

Unutulmamalı ki spor, kitlelere yön veren bir mecradır. Eğer bu mecra cinsiyetçilikle, ırkçılıkla, nefretle kirletilirse; toplumun geleceği de bu karanlıkla şekillenir. Bu yüzden Burak Süleyman’ın bu davranışı sadece bireysel değil, kurumsal bir sınavdır da. Bu sınavda kim susarsa, kim göz yumarsa, kim "önemsiz bir olay" gibi geçiştirirse, o da aynı suça ortak olur.

Bu paçavra davranışın sahiplerine değil, onurlu sporculara, kadınlara saygı duyanlara, eşitlikten yana olanlara yer var sahalarda. Spor, kimliğini, ahlaki pusulasını bu gibi örneklerle yitirmemeli. Ve bizler, sporun gerçek ruhunu savunmaktan geri durmamalıyız.

Çağrımızdır:

Bizler, sporda eşitlikten, adaletten ve ahlaktan yana olan yurttaşlar olarak; Burak Süleyman’ın Amedspor tribünlerine yönelik gerçekleştirdiği cinsiyetçi ve aşağılayıcı hareketin cezasız bırakılmasını kabul etmiyoruz. Bu davranış, yalnızca bir takımın tribünlerini değil, tüm kadınları, çocukları, gençleri ve sporun onurlu geleneğini hedef almıştır.

Türkiye Futbol Federasyonu’nu, kulüpleri, spor medyasını ve tüm ilgili kurumları açık ve net bir tutum almaya davet ediyoruz. Burak Süleyman’a gerekli sportif ve disiplin cezalarının uygulanmasını, özür dilemesini ve kamuoyuna hesap vermesini talep ediyoruz. Bu yalnızca bir ceza talebi değil; sporun karanlık yüzlerine karşı toplumsal vicdanın yükselttiği bir uyarıdır.

Sporu nefretin değil, kardeşliğin diliyle savunalım.

#CinsiyetçiliğeGeçitYok

#AmedsporOnurumuzdur

SporAhlakıİçinAdalet

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Arslan ÖZDEMİR Arşivi